Şuanda 391 konuk çevrimiçi
BugünBugün600
DünDün3402
Bu haftaBu hafta8324
Bu ayBu ay8324
ToplamToplam10476748
anadolu komünist partisi'ne ne mi oldu? PDF Yazdır e-Posta


Engin Erkiner, Anadolu Komünist Partisi’ne(AKP) ne oldu? Diye soruyor ve sözü bana bırakıyor.

Bu gün, Nebil Rahuma yoldaşı yazacaktım. Bu gün,Mihrac Ural’a bir çagrı(!) daha yapacaktım. Bunları sonraya bırakıyorum ve Engin’in sözünü ettiği, AKP ve THKP-C Acilciler 1.Kongresinde yaşananları ve bu konuda söylenen yalanları anlatacagım.

Önce belge;

Cephe, aralık 82 –ocak 83 tarihli 16-17 sayısı ve ANADOLU KOMÜNİSLERİ TÜKENMEZ adlı Mihrac Ural yazısından bir kaç alıntı yapmalıyım.

‘’ on yılların ugraşı sonucu anadolu halkları,artık bizde varız diyor. Evet varız diyor. Çünkü,yıllardır hertürlü haktan ve siyasal arenadan dışlanmışlıgın aşılmışlıgın sevinci içinde. Buda nerden çıktı diyenler olabilir.Mübağla degil. Gerçek. ANADOLUDAN bahseden CEHPE yayın organımızın her sayısında rastlamak mümkün.Bunca el emegi ve alınteri, damlaya damlaya göl oldu. VE PARTİSİNİ KURUYOR.KURACAK. İşte bunca acılardan sonra sevincinin kaynagı...THKP-C Acilciler bu iş için çoktandır kolları sıvamışlardır.  Tıpkı bolşevikler gibi, Anadolu komünistleri de analarıyla bagları koparılamadıgı sürece tüketilememenin zeminini bulacaklardır. Burjuvaziyi kudurtan da budur.....

Ve en önemlisi.YHKP-C Acilciler zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayanların bunca özlem ve talebi ANADOLU KOMÜNİST PARTİSİ’nin kuruluşunu yakında Anadolu emekci halklarına müjdeleyeceklerdir...’’

Aralık 1982’den Mayıs 2010’a geldik. Aradan kaç sene geçmiş? Tam 28 koca yıl geçmiş. Anadolu halkları, tam 28 yıldan beri Mihrac Ural adlı soytarının verecegi müjdeyi(!)  bekliyor. Ve müjde bir türlü verilemiyor.

Anadolu Komünist Partisi(AKP) yalanının bir kez değil, en az 50 defa Cephe dergisinde, kuruldu, kuruluyor, geldi, geliyor(!) diye anonsu yapılmıştır. Ben, sadece tek bir örnek alıntı yapmakla yetindim.

Mihrac Ural’ın, iflah olmaz bir sahtekar yalancı ve işbirlikci oldugunun binlerce belgesi var. Her seferinde, yalan ve sahtekarlıklarını yüzüne çarpmaktan ben bıktım ama, adam pişkin, aldırış ettiği yok. Aldırış edemez, bir tanesine cevap verse, bin tane gelecek, bunu bildiği için, sagırları oynamaya devam ediyor. İstediği kadar oynasın, istediği kadar sussun. Biz, Mihrac Ural ‘ın cevap vermesini beklemiyoruz, biz sadece, onun gibi bir düzenbazın, devrimci hareketimiz içersine sızmış en büyük hain oldugunu anlatarak, gelecek kuşaklara bu tipler karşısında uyanık olmaları gerektigi mesajını veriyoruz.

Engin Erkiner soruyor. Anadolu Komünist partisi(AKP)ne ne oldu diyor?  Aslına bakarsanız, birşey olmadı. Olmadı, çünkü AKP meselesi de, tıpkı digerleri gibi, Acilcileri oyalayarak,  silahlı , devrimci illegal bir devrim örgütünü, uzun ugraş ve dalaverelerle, Bir dava örgütüne(!)’ Hatay/Antakya kurtuluş örgütüne’ dönüştürebilmek için, zaman kazanma adına ortaya atılmış sahte bir söylemdi.

AKP hiç bir zaman samimi bir söylem olmadı.

Aralık 1987 tarihinde THKP-C(ACİLCİLER) 1. Kongresi’nin başlayacagı 2 saat öncesine kadar, Kongre’ye katılan 45 kişinin tamamı, biraz sonra başlayacak olan Kongre’de, AKP’nin kuruluşunun ilan edileceğini bekliyordu. Kongre’nin başlamasına 2 saat kala, Merkez komitesi(!) olarak toplandık.

Mihrac Ural, kısa bir konuşma yaptı,’’ şartların müsait olmadıgını ve AKP ‘nin kuruluş ilanının, bir sonraki kongreye kadar ertelenmesi’’ni teklif etti. Teklif, Ali Sönmez’in itirazına ragmen KABUL EDİLDİ. Benim, bu teklifi kabul ediş nedenim ‘örgütsel yapımızın genel durumunun öyle bir  sorumlulugu üstlenmeye hazır olmadıgı’’ yönündeydi. Bu nedenle teklifin kabulu yönünde oy kullandım.  Ali Sönmez, uzun süredir yurt dışında olması nedeniyle, Ülke içersindeki örgütsel yapıdan da habersiz oldugundan, sadece daha önceki söylemlerden geri adım atmış olmamak adına yaptıgı itirazı da bu nedenle haklı görmedim ve ısrarla, AKP’nin kuruluşunun ilan edilmesine sıcak bakmadım.

Benim ve Ali Sönmez’in gerekçeleri bir yana, Mihrac Ural’ın, bu konuda samimi olmadıgı ve hiçbir zaman da AKP diye bir sorunun bulunmadıgı  daha sonra anlaşıldı.

AKP Mİ ?

HKP Mİ ?

ANADOLU KOMUNİST PARTİSİ( AKP) ismi, Türkiyeli devrimciler ve Acilciler örgütü için, ANADOLU KOMÜNİST PARTİSİ olarak kullanılacak olmasına ragmen, SURİYE ve CEMİL ESAD’a, bu isim, ANTAKYA KURTULUŞ PARTİSİ (AKP) olarak anlatılıyormuş(!) Cemil ESAD, Antakya Kurtuluş Partisi(AKP) adını son anda kabul etmiyor ve Kurulacak yeni partinin adının, Antakya Kurtuluş Partisi (AKP) değilde, HATAY KURTULUŞ PARTİSİ (HKP) olmasını istiyor. Bilindiği gibi, HATAY, Antakya’yı da içine alan geniş bir bölgenin adıdır. Antakya ise, sadece il sınırları ile sınırlı dar bir alanın ismidir. CEMİL ESAD,’ın Antakya ismine karşı çıkıp, Hatay isminde israr etmesi bununla ilgilidir.

 Mihrac Ural’ın, kongre’den bir kaç gün önce, benimle, ‘’önemli bir sorunu konuşmak’ üzere yaptıgı sohbet sırasında, ‘’ Ne dersin yoldaş, Anadolu komünist partisi yerine, Halkların Kurtuluş partisi ismini alsak daha uygun olmaz mı?’’ diye  görüşümü almak (!) istemesinin nedenini de bu vesileyle ögrenmiş oldum ve bu isime de karşı çıkmıştım.

Mihrac Ural adlı soysuzun, 1983 tarihinden beri israrla, AKP kuruldu kuruluyor(!) diye yaygara yapmasına rağmen, kongreden bir kaç saat önce ,’’bu söylemden VAZGEÇELİM’’ diye getirdigi teklifin asıl nedeni,Cemil ESAD’ın bu isim’e sıcak bakmamasıdır.

Hz.ALİ’nin  GÖLGESİNDE  THKP-C ACİLCİLER  KONGRESİ.

Aralık 1987 Tarihinde, THKP-C Acilciler 1.Kongresine katılan 45 kişi ve bu kongreye misafir olarak katılarak uzun bir konuşma yapan, PKK Genel Sekreteri ABDULLAH ÖCALAN’da dahil olmak üzere, tüm yoldaşlar çok iyi biliyorlar. Kongre’nin yapıldıgı salon’un kapısına, Hz.Ali’nin bilinen ve elinde Zülfikar’ı olan klasik bir resmi, özellikle ve özenle yerleştirilmişti. Ben ve orada bulunan pekçok yoldaş, bu tablo’nun burada kaldırılmasını istedik. Kaldırılmadı. Gerekçe ise, Kongre’nin yapıldıgı ev’in CEMİL ESAD’a ait olması ve bu bakımdan ona bir jest(!) yapılıyor olmasıydı.

Kongre sırasında ve özellikle Cemil ESAD’ın konuşması esnasında, Mihrac Ural tarafından, arapca atılan ve kongre delegelerine de arapca  tekrar ettirilen, türkçesi, ‘’ YAŞASIN HAZRETİ ALİ HAREKETİ MURTADA’’ sloganı, ABDULLAH ÖCALAN’ın şaşkın bakışları(!) arasında defalarca tekrar tekrar attırılmıştır. Kongre’de verilen mola’larda, Arapca bilmeyen yoldaşların,’’ bizim attıgımız sloganların anlamı nedir’’ sorularına kaçamak cevaplar verilmiştir. Ben, bu sloganların, Cemil Esad tarafından kurulan MURTADA örgütünün( Hz.ALİ hareketi murtada) sloganları oldugunu ALİ SÖNMEZ’den ögrendim(!) Şimdi hatırladıgım kadarıyla atılan bu sloganların arapcası ‘’ EL NASIR LİL MURTADA’’ yada ona benzer birşeydi.

Kongre’nin ilk günü akşamında, İstabul delegelerinin yanıma gelerek, Bu skandala neden ses çıkarmadıgımı sormaları karşısında,benim’de tıpkı Mihrac URAl gibi,’’ TAKTİK YAPIYORUZ’’(!) yoldaşlar diye, sıkılarak cevap vermeya çalıştıgımı hatırlıyorum. İnanılır yada inanılmaz, ben o dönem, gerçekten de ‘taktik’ yapıyoruz sanıyordum ve işin bu derece korkunç bir boyutta oldugunu bilmiyordum.

KONGRE’DE, FİLİSTİNLİ TEMSİLCİ YOKTU.

Mihrac Ural yalan söylüyor. THKP-C Acilciler 1. Kongresinde, FİLİSTİNLİ TEMSİLCİLER’in oldugunu yazıyor. Dogru değil. Yalandır. Kongre’ya katılan tüm delegelere soruyorum. Mihrac Ural adlı soytarı dışında, hiç kimse, kongre’de Filistinli temsilcinin oldugunu söyleyemez. Söyleyemez çünkü yoktu.

Türkiyeli örğütler içersinde, Kongre’ye, PKK Genel sekreteri ABDULLAH ÖCALAN dışında kimse katılmamıştır. Abdullah Öcalan’ın kongre’de yaptıgı konuşmanın bant çözümünü yapan kişi benim.

Suriye’den, Murtada (Hz.Ali Örgütü) adına katılan kişi ise CEMİL ESAD ve tercümanıdır.  Cemil ESAD, kongre konuşmalarını tercümanı vasıtasıyla izlemiştir.

Filistinli örgüt temsilcilerinin, kongreye katıldıgını iddia eden Mihrac Ural’a sormak gerek, Mademki Filistinli temsilciler kongre’de hazır bulundular, o halde ne konuştular? Neden, Abdullah Öcalan’ın konuşmasını CEPHE’de yayınladın da bunların konuşmalarını yayınlamıyorsun? Yayınlayamaz. Çünkü YOKTULAR.

Filistinli örgütlerden başarı(!) mesaj da gelmemiştir. Geldiği söylenen mesajlar, kongre öncesi Mihrac Ural tarafından Eşi, MALAK FADAL’a yazdırılan sahte mesajlardır.

Ayrıca, Kongreye katılan , konuşma yapan ve kongreyi dikkatle izleyen CEMİL ESAD’ın kongre’de yaptıgı konuşma da yayınlanmamıştır(!) Neden?

SON SÖZ.

‘’...Ama yine başaramadılar. Yine ayaktayız, yine dikiz ve yine alanlardayız. Polis ve savcılık sorgusunda bile Acil hareketinin tarihini adım adım savunarak dışarı çıkmayı bildik. Hemen her yazımızda, üstüne basa basa, biz Acil hareketinin onurlu tarihini savunuyoruz dedik. Bu bizim tarihimiz ve kirletilmesine asla izin vermeyiz dedik ve bunu yaptık...’’

Bu cümleleri yazan avanenin kim oldugu önemli değil, adını telefuz ederken bile insanın midesi bulanıyor. Bir duble rakı parasına ancak bu kadar yazılabilinir. N’apsın garbim, ihtiyacı olsa gerek(!)

Bu tarih içersinde hiçbir yeri yok. Söylediği şeyleri bilmediği gibi duymamıştır da. Kulagına üfleniyor, eline bir kalıp veriliyor ve ‘’ yaz bunu’’ deniliyor. Yazıyor. Yazsa bir türlü, yazmasa başka türlü, Yazmazsa eğer, ‘’cep harclıksız’’ kalacak, yazarak rezil olmayı yeğliyor(!) Kendi bilecegi iştir. Gün gelir...

Mihrac Ural ne diyor? ’’.. ben marksist-leninist’ken de ramazanı tutardım’’ diyor. Marksist-leninist olmadıgını kendisi söylüyor. Avaneleri ne diyor? Acilciyiz(!) dimdik ayaktayız(!) diyor. Pes dogrusu, küresel soytarının çömezleri de ancak bu kadar olur işte, mahalle serserileri...

Mihrac Ural ne diyor? ‘’...Annem, babam, senede bir iki kere yanıma gelirler, evde ne var ne yok arabalarına doldurur yollarım’’ diyor. ‘’ fazlasını da fakir fukaraya vermelerini tembihlerin’’ diyor. Avaneleri ne diyor? Ne diyecekler, ‘’ tarihimize sahip çıkıyoruz’’(!) diyorlar.

Çok yazık. Bu tarihin acilciler tarihi olmadıgını bilmiyorlar. Bu tarihin, Mihrac Ural adlı hırsız bir hain’in utanılacak suç tarihi olmadıgını bilmiyorlar, bilmek istemiyorlar. Biliyorlar. Bilmekten korkuyorlar...