Koç’un  FKÖ çiftliğinde  Türkiyeli devrimcilerle  verdiği mücadeleden kısaca bahsetmiştim. Orta-Dogu’da yaşadıkları kitaplara sıgmayacak denli renkli ve bir o kadar da ögreticidir. Bu sürecin içersinde, devrimci dayanışmanın en güzel örnekleri vardır. Bu sürecin içersinde fedakarlık ve yoldaşlık ilişkilerinin doyumsuz tadı vardır. Bu süreçte yaşanan ihanetlere tanıklık ve devrimci ilişkilere sıgmayan  düzenbazlıklara duyulan devrimci öfke vardır.

Bunlar ilerde uzun uzun elbette anlatılacak. Mehmet Koç ismi, Türkiye devriminin isimsiz kahramanıdır. O, sadece bizim degil, sosyalist mücadelemizin geneli açısından da isimsiz kahramanlar arasındadır.

Beş yıl kaldıgı Suriye’den sonra 1983 tarihinde geldiği  Fransa’da da dur durak bilmedi. Fransa’da olupta Mehmet Koç ismini duymayan devrimci parmakla sayılacak kadar azdır. Paris’de uzun yıllar ANADOLU-DER yöneticiligini yapmıştır.

Evinin kapısı ardına kadar tüm devrimcilere açıktır. Fransa’ya geldiğinin  ikinci ğünü, tek kelime Fransızca bilmemesine ragmen iş bulmuş ve açlık sorunuyla karşı karşıya olan devrimci arkadaşlarına iş olanagı saglamıştır.

Mehmet Koç, saat tamircisidir, elektirikcidir, İnşaat ustasıdır,Maden işçisidir, Demircidir. Kaynakcıdır, Boyacıdır, Bacacı’dır, su tesisatcısıdır. Mehmet Koç, gittigi her yerde emeğiyle geçinen,alın teri döken ve asla parazit yaşamaya tenezzül etmeyecek kadar gururlu bir PROLETER DEVRİMCİDİR.

Herkes tarafından sevilen, Kara mizah türü yaptıgı agır eleştirilerine bile  her siyaset tarafından tahammül edilebilecek kadar hoşgörülü dostlukları olan az sayıda devrimciler arasında ilk sıradadaır.

Para’dan puldan gözü olmamıştır. Sürekli çalışmasına rağmen hiçbir zaman parasıda olmamıştır. Onun kazancı kendisi için degil yoldaşları arkadaşları içindir. Sıkıntıda  kalan her devrimcinin yanında olmuş, elinden gelebilecek her türlü fedakarlıgın en fazlasını yapmak için azami çaba göstermiştir. O şimdi hasta yatagındadaır. Ziyaretine gelen insan sayısının yogunlugu, Koç’un devrimci kişiliğine ve devrimci fedakarlıgına duyulan saygının sonucudur. Yoldaşı TESLİM TÖRE İsviçre’den, yoldaşı ENGİN ERKİNER Almanya’dan gelerek başucunda olmuştur.

Mehmet Koç, 1983 yılında geldiği Fransa’dan, 1990 yılında yeniden Türkiye’ye, ülke içersindeki devrimci mücadeleye dönmüştür. 1978 tarihinde 45 yoldaşıyla birlikte ayrıldıgı THKP-C Acilciler örgütünden TKEP (Türkiye Komünist Emek partisi) saflarına katılan Mehmet Koç yoldaş, Türkiye’de TKEP saflarında  mücadeleye kaldıgı yerden devam etmiştir.

Türkiye’ye döner dönmez, 1977 tarihinde Ankara büyük şehir belediyesindeki işçi arkadaşları ile ilişki kurarak Ülke’de kalmak için döndügünü söylemiş ve belediye işçileri sendikası başkanı ve işçilerinin toplu olarak ğittikleri Çankaya Belediye başkanı DOGAN TAŞDELEN’den, Mehmet Koç’u işe alması için yapılan toplu talepleri üzerine, Çankaya belediyesi bakım onarım servisi’nde dogrudan işe başlamıştır.

 Mehmet Koç, bu süre içersinde DİSK’in yeniden örgütlenmesi sürecinde de aktif görevler üstlenmiştir.

Tüm işçi eylemleri ve siyasal faaliyetler içersinde en ön saflarda o vardır.  Belediye-İş  Sendikası’nın düzenlediği tüm eylemlerin örgütleyicidir.

Mehmet Koç’un eylemleri, işcilerin ekonomik demokratik mücadeleleri ile sınırlı olmayıp, siyasal mücadelenin ‘de merkezindedir. BSP ( Birleşik Sosyalıist Parti) Ankara yenimahalle belediye başkan adayıdır. 12 eylül faşizminin yıgınlar üzerinde kalıcılaştırmaya çalıştıgı pasifikasyon politikasının kırılmasında onun emegi vardır. Belediye başkan adaylıgı sürecinde, elinde meğafonla,Ankaranın mahallelerini karış karış dolaşarak emperyalizme ve faşizme karşı birlik ve mücadele çagrıları yapanların en önünde kendisi vardır.

Mehmet Koç, 1982 tarihinde, Bugün halen başkanlık görevini sürdürmekte olan TURAN ÇAKAR ile birlikte Tüketici Hakları Derneğini  kuran üç kişiden birisidir.

Tüketici hakları yasa tasarısı raporunu, dönemin Başbakanı SÜLEYMAN DEMİREL’e  başbakanlık konutunda sunan komitenin içersindedir.

Adı geçen dernek, buğün Türkiye’nin hemen her köşesinde örgütlü olup en saygın sivil toplum kuruluşları arasındadır.

Türkiye tarihinde ilk kez Ankara’da, Tüketici miting  ve  yürüyüşünü  düzenleyen de kendisidir.

Doğal gaz  fiatlarının yüksek oluşu nedeniyle  yapılan protesto mitingini’nin koordinatörlerinden birisi ve mitinğin en ön safındaki militanıdır...

Mehmet Koç Fransa ‘dan Türkiye’ye  dönüş yaptıgı ve beş sene kaldıgı Ankara sokaklarındaki her eylemin örgütleyicisi ve eylem içersindeki militanıdır.

Ankara Büyük Şehir Belediyesi’nin gasp etmeye çalıştıgı, belediye işcilerinin ödenmeyen üçretlerini protesto miting ve yürüyüşünü organize eden komite üyesidir.

20 bin işçi kadrosundan 10 bininin   bu eylem içersinde  yer  almasında  unutulmaz çabası  vardır.  Bu eylem sırasında  polis’in eylemci  işçilerin yarısını bölerek dağıtmasına karşın, diğer yarısı belediyeye kadar  ulaşarak eylemin başarıyla tamamlanmasındaki aktif rolü, onu, devrimci mücadelenin isimsiz kahramanları arasına sokan yılmaz bir İŞÇİ ÖNDERİ  oldugununda tescilidir.

Mehmet Koç, 1995 yılında saglık sorunları ve bazı politik kaygılar sonucu, belediyedeki işinden ayrılarak  yeniden Fransa’ya dönme kararı alıyor.

Türkiye’de bulundugu süre içersinde, omuz omuza mücadele ettiği ve her zaman minnetle andıgı yoldaşlarının devrimci dürüstlükleri ve fedakarlıklarını her seferinde dile getiren KOÇ’un , TKEP saflarında mücadele  ve yoldaşlık ettiği, ERGUN ADAKLI, KENAN KALYON, SAİT ÜNVER, MUSTAFA ÇUBUK ve ARAP KEÇELİ ile olan yoldaşlık anıları daha sonra yazılacak olan anılarında özellikle yer alacaktır.  (Devam edecek)