Şuanda 107 konuk çevrimiçi
BugünBugün404
DünDün3402
Bu haftaBu hafta8128
Bu ayBu ay8128
ToplamToplam10476552
Bedii değil Bedir'miş... (yazının tamamı) PDF Yazdır e-Posta


Çalışma ve diger günlük görevlerim, siteye hergün yazmamı engelliyor.
 
Bay Torun, yani Mihrac adam gibi, örgüt paralarını çalıp; kendime rahat yazacak kadar bir ortam hazırlayamadım. Emek ve onurla kurulu düzenim elverdigi oranda, yazıyorum. Sık yazabilmeyi istiyor ve daha çogunu,sadece vadedebiliyorum.
 
Bay torun Mihrac, 'hop oturup hop kalkıyor', kıyak yapıldıgını anlamayacak kadar da algısız. Cürmü kadar,ufacık ‘adam’ köpürüyor. Altında imzam olan yazı ve çagrıların bana ait olmadıgına dair kuşkularını belirtiyorlar. Korku dagları sarmış, bekle bakalım Mihrac, bekle, korkunun ecele faydası yok; daha neler göreceksin az kaldı.
 
Bay torun 'Mihrac' ölüleri konuşturdugumuzu sen söylemiyor muydun?
 
Biliyorsun Nebil Rahuma, haince katledilerek öldürülmüştü. Konuşmaya başladı ve söyledikleri; senin işbirlikci, çift taraflı igrenc bir ajan oldugunu tespit etme serüvenimizin rehberi oldu. O gün bu gündür ölüleri konuşturmanın sonsuz faydalı olacagına inanirim. Bu yüzden 'Bedii Dede'ni konuşturmakta sakınca görmedim. Dedeni, Ebeveynlerini izleyerek nerelere ulaştıgımızı site okuyucuları çok iyi anlıyorlar. Ne yapsan fayda etmiyor.

 

Ufaldıkca ufalıyorsun,farkındasın değil mi ?
 
Sahi senin kaç tane deden var? Ben 'Bedii' biliyordum, Meger 'Bedir'miş; Düzeltiyorum( !) Bedii değilse Bedir yapıyorum. Ne değişti sence ? Bedii’nin adını değiştirdiğimiz zaman MİT’in adı da değişecekmi sanıyorsun ? Bedii değişiyor ama ‘MİT’ değişmiyorki...

Yaşadıgını sandıgım( !) dedeciğin ölmüş(müş). Yazık olmuş. Yaşasaydı ne kapıları aralamamızın jokeri olacaktı kim bilir.. Kadrolu MIT ajanı bir dede’nin torunu oldugunu, senin anlatımlarından ögrendik, konuşturmamız dilinin çözülmesini sagladı. Dede'yi izleyerek, hamilerinin kim olacagını bulmaya çalışıyorduk, itiraf ettin, farkında bile degilsin. Dede’ni konuşturmamız amacına ulaşmıştır. Nasılını bir sonraki yazıda açacagım.

 
Hepsini yazmayacagım, Ali Çakmaklı'dan Yusuf’a (Zihni Alan) ölüleri konuşturarak...

Seni yakaladıgımızı dünya alem biliyor. Karartma çabaların boşuna ugraş, seni hiçbir şey ve hiçkimse kurtarmaz artık bunu kafana sok.
 
Bak Günay Karaca yoldaş azcık konuştu, örgüte yönelik tüm kirli ayak izlerinin senin ayak izlerin olduguna dair kanım kesinleşmiştir. Tüm yolların 'Nigde'den geçtigi kuşkuya yer vermeyecek kadar acıktır.
 
Bu kadar bilinmeze 'ÖLÜLER' konuştugu için ulaşabildik. Henüz saglar Konuşmaya baslamadı, ajan Torunu ajan.

 

Yakında sağlar konuşacak ve seni kokuşmuş bir mefta olarak gömecegiz.
 
Gel teslim ol, sagları konusturalım. Sagir sultanın duydugunu, dünya alem bir daha duysun. 'Ser verip sır vermeyen büyük kahraman'!

Korkuyormusun...?
 
Şimdiye kadar yazdıklarımın ana kaynagı senin chat'ların ve anlatımlara dayalıdır.

Yaşadıklarımiz ve bilgim dahilinde olanları yazmaya yeni başlayacagım.
 
Ne utanmaz bir ajan oldugunu ‘’onur’’ saymak durumunda kalacaksın.
 
Hazırlan...

 

NOT. Haydar yılmaz’ın önceki yazısında siteye yerleştirilirken bir bölüm gitmiş. Yukarıdaki yazının tamamıdır.