Şuanda 125 konuk çevrimiçi
BugünBugün418
DünDün3402
Bu haftaBu hafta8142
Bu ayBu ay8142
ToplamToplam10476566
mihrac ural'ı Bugün ve Zaman da kurtaramaz PDF Yazdır e-Posta


MİHRAC URAL’I, ‘’BUGÜN’’ VE ‘’ZAMAN’’ GAZETELERİ’DE KURTARAMAZ

‘’Bugün’’ ve ‘’Zaman’’ gazetelerine ne oluyor? Mihrac alçağının uydurma haberlerine sarılacak kadar kötü durumda oldukları anlaşılıyor. Baksanıza, ‘’adam’’ nerdeyse zil takıp oynayacak. Haber oldu...

 ‘’ Hatay’da alevi sünni çatışması’’ yaratarak ‘’kaos’’ yaratmaya(!) çalışıyormuş.

Kim bu soytarı? Mihrac Ural mı?

Hadi canım sende...

Nasıl yaratacakmış peki?

Kiminle  ve ne adına yaratacakmış?

Mihrac Ural’ın siyasi bir yönü olmadığını bu gazeteler bilmiyorlar mı?

Bilmez olurlar mı? Bal gibi biliyorlar da işlerine geldiği gibi kullanmaya devam ediyorlar.

‘’Ortalık oğlanı’’ dedik ya, bu seferde o tarafta bel kırıp gerdan bükmeye başladı.

Büyük haber’e göre, bu bilgi ‘’emniyet genel müdürlüğü tarafında 81 il’in valiliklerine bildirilmiş’’ vesakın ola ki tedbiri elden bırakmayasınız, azılı terörist Mihrac Ural  militanlarına(!) talimat verdi, Türkiye’yi sallayacak(!) ve yeri yerinden oynatacak, 7 şiddetinde(!)  eylemler yapacakdemiş(miş)

Bu haberi okuyan aklı başında her insanın kıçıyla gülmesi bir yana, ‘’bizim küresel soytarı’’ ha bire basın açıklamaları(!) yaparak halkı sakinleştirmeye(!) kardeş kanı dökülmesin diye yoğun bir telefon trafiğine(!) başlamış bile...

Yüreği insan sevgisi(!) ( pardon para sevdası olacaktı) ile dopdolu olan, Kadim Roma kentinden miras, Kadim Antakya şehrinin, el bebek gül bebek yetiştirip Muhaberat’a yolladığı, bu mütevazi evladına kara çalınıyor, onu, Kadim halkının gözünde küçük düşürüp, ülke çapında yürüttüğü yoğun siyasi atraksiyonlarının önünü kesmek istiyorlarmış. Mış mış mış ...

Kadim ‘’Hatay halkı’’na sesleniyor(!)  provakasyonlara gelmeyin, talimatlarımı bekleyin(!) diyor.

Halkı sakinleştirmeye(!) çalışırken, bir ara kendisini tutanıyor ve haklı olarak sinirlerine hakim olamadığı için  sinirleniyor ve sap yiyor saman sıçıyor. Elleri tir tit titriyor ve  yürütmekte olduğu ‘’demokrasi mücadelesi’’nin önüne ‘’ takoz’’ koymaya çalışan bizlere de ver yansın ediyor.

Açık söylemek gerekirse, ‘’BEN KORKMAYA BAŞLADIM’’ ve bundan böyle, yazılarımın dozunu düşük tutmaya çalışacağım.

Nedenini sormayın, çok basit. Aldığımız haberlere bakılırsa her sabah bu siteye açıp okuduktan sonra, birkaç saat kendisine gelemiyor, tansiyonu fırlıyormuş. Allah korusun(!) başına kötü bir şey gelirse kendimi affetmem. Özellikle de şu aziz mübarek(!) günlerde...

‘’ marksist-leninist olduğum dönemde bile oruç tutar namaz kılardım’’ diyen bu serseri, ‘’marksist-leninist değilim’’ dediği şu günlerde, gör ki neler yapıyor(!) Allah ininde kabul görsün yarabiii... demekten başka yapacak bir şeyimiz yok ama, en azından Lübnan’daki ticari faaliyetlerini biraz rayına oturtması için zamana ihtiyacı olduğunu biliyorum ve bu nedenledir ki, kendisine sağlık ve sıhhat diliyorum. Acele etmemeli, daha görülecek günlerimiz(!) var.

Şaka bir yana, Mihrac Ural’ın iki gündür koparttığı yaygaraya bakılırsa, devlet katında ciddi bir muhalefet(!) ve potansiyel bir tehlike(!) olarak görüldüğü anlatılmak isteniyor.

Bu kadar basit ve sığ bir oyunun heyecanına kapılan olur mu dersiniz? Sanmıyorum.

Bugün 13 tane mesaj aldım, ‘’ seninkini oku bak yine yumurtlamış’’ diye gülüyorlardı. Hatırlarsanız, bundan birkaç ay öncede  geniş çaplı bir operasyon olmuştu ‘’ mihrac Ural’ın düşünce arkadaşlarına’’ Ülke çapında(!) operasyon yedik(!) diye, o zamanda birkaç gün cazgırlık yapmıştı. Cazgırlık diyorum, yanlış anlaşılmasın, lümpen bir serserinin yediği herzelere bizim oralarda bu tabir kullanılır. Adana, Hatay, Ankara, İstanbul ve Mersin illerinde aynı anda yapılan seri operasyonlar sonucu Acilciler(!) evlerinde basılmıştı. Duyan da  (duyanlar fazla olmasa da) vay be adamlar hala her şehirde var olduklarını sanacaklardı. Birkaç gün içinde işin rengi anlaşıldı ve yapılan operasyon, tam gaz bir Mihrac Ural oyunu idi.

Olmayan bir örgütü varmış gibi gösterip operasyon yaptırmaya kalkarsanız rezil olursunuz elbette. Sonuçta da rezil olup, suspus oldular.

Aynı oyun şimdide oynanıyor. Değişen hiçbir şey yok. Gündem de kalsın isteniyor. Sol içersine artık giremeyeceği anlaşıldı, ağzıyla kuş tutsa, sol’a yaklaşamaz. Kala kala aleviler kaldı.. Denenmek istenen de bu olsa gerek. Hangi aklı-evvel bu aklı verdi bilinmiyor. Ama akılsız biri olduğu kesin.

Ne Hatay halkının, nede Alevi cemaatının bu serseriyle hiçbir ilgisi olmadı, olmaz da..

Türkiye’nin burjuva politikacıları toplanıp bir araya gelseler ve ‘’biz bu serseriyi gırtlağına kadar düştüğü bok çukurundan nasıl kurtaralım, en azından bir nebze de olsa soluklandıralım’’ diye kafa yorsalar bile, FAYDA etmezzzz...

Biz o serseriyi öyle bir yere getirip dayadık ki, hiçbir can simidi onu oradan alıp düzlüğe çıkartamaz. Bu böyle biline.

Bugün, uzun zamandır hastanede yatmakta olan MEHMET KOÇ yoldaşımızın ziyaretine eski bir acilci gelmiş, Mihrac Ural’ın akrabası oluyor. Ben yoktum. Orda bulunanlarla konuşmuş ve Mihrac Ural’ı anlatmış. ‘’Araplar içersinde iki tane şerefsiz çıktı, bunlardan bir tanesi Mihrac Ural, bu adam Lübnan’da öldürülen her bir yoldaş adına 50.000 dolar para aldı. Örgüt mallarına el koydu. Büyük zengin oldu ve şimdi Lübnan üzerinden büyük ticaret yapıyor’’ demiş. Doğrudur.  Siyasi hiçbir özelliği olamayan bir tüccar’dan ‘’azılı anarşist’’(!) yaratmaya çalışan ‘’devlet baba’’nın işi kolay olmasa gerek. Denize  değil okyanusa düştükleri(!) anlaşılıyor. Denize düşselerdi ‘’yılan’’a sarılırlardı. Okyanusa düşmüş olmalılar ki Mihrac Ural gibi bir pislikten medet umuyorlar.

Adama sormazlar mı? Mihrac Ural nerede yaşıyor ? Suriye’de.. Suriye ile bu devlet ‘’kanka’’ olmadılar mı? Oldular. Eee mademki bu adam sizin için tehlike(!) iki adım ötede duruyor, kulağından tut getir demezler mi peki?

En küçük bir tehlike olsa Mihrac Ural orada durabilir mi? Durur mu? Elbette durmaz.

Onlar istedikleri kadar oyun oynamaya devam etsinler. Biz Mihrac Ural’ı çırılçıplak ettik. Kıçına teneke bağlayıp sokağa salmak üzereyiz. ‘’Bugün’’ ve ‘’zaman’’ adlı ne idüğü belli olmayan gazeteler bok yemişler, kıçlarını da yırtsalar bu ölü’yü kurtaramayacaklardır...