Bugün Adana mezarlığında devrim için mücadelede hayatını kaybetmiş, oligarşi tarafından idam edilmiş, katledilmiş ya da kimliği belli karanlık tipler tarafından infaz edilmiş devrimciler anıldılar. Mezarları ziyaret edildi. Anmaya 50-55 kişi katıldı. Ayağıda anmada yapılan konuşma yer almaktadır.         

Merhaba dostlar,
   
         Acılar ülkesinin, aydınlık beyinleri, merhaba. Burada yatan yoldaşlarımız kişiliğinde devrim ve sosyalizm mücadelesinde düşen tüm devrimcilerin anısına sizleri bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
        
         Dostlar, düşünen, sorgulayan, hesap soran, insanlığın gelecekte güzel günler yaşamasının kavgasını verenlere karşı her zaman zulüm uygulandı, yok sayıldı, aç bırakıldılar, olmadı sürüldüler, katledildiler.
         İnsanlık tarihi içerisinde, mülkiyet ilişkileriyle birlikte , mülk sahipleri, adaleti arayanlara karşı düşman oldular ve bu tarih boyunca yok etmelerle, katliamlarla, işgallerle süre gelmiştir.
 
         Günümüzde, ifadesini , emperyalist-kapitalizmde bulan bu sömürü düzeni kana ve kâra doymaz bir biçimde varlığını korumak adına,  daha iyi bir dünya özlemini yakarak, yıkarak, katlederek yok etmeye çalışmıştır.
 
        Ülkemiz, bu sömürü ve talan düzeninin en vahşi uygulayıcılarından olmuştur, bu okadar öyleki, lanetli 12 Eylül sürecinde yapılan uygulamara bakmak yeterlidir.
        Yüzlerce, binlerce devrimci işkence tezgahlarından geçmiş, cezaevlerinde, hücrelerde, açlık grevlerinde çürütülmüştür. Yıllar sonra cezaevinden salınanlar dışarıda cezaevlerinden çok daha kötü yaşam koşullarıyla karşılaştılar. En bariz örneklerden Seyfi Biranger hoca ve Rıza Şen dir. Yaşama küsüp, zulme boyun eğmeden gittiler.
 
        Serdar Soyergin yoldaşımız, hukuksuzluğun hukukunun bile çiğnendiği bir süreçte idam edildi. Ve tek kaygısı yoldaşlarına layık bir şekilde ölebilmekti. Umarım, Sarı Serdarım sana layık oluruz.
 
        Süleyman Aydemir, saatler süren çatışma sonucunda İstanbulda katledildi, bir önder, bir komutandı.
 
        Ahmet Çolak, sivil faşislerin en yoğun olduğu bölgelerden birinde yetişmiş, çelik gibi sinirleri olan, okumayı hava gibi, su gibi ihtiyaç gören bir kent gerillasıydı, kahpece katledildi.
 
       Ali hocayı hepimiz biliriz, öğrenciliği döneminde sosyalizmle tanışmış, 68 li önderlerin katledilmesinden sonra devrimci mücadelenin önemli önderlerinden biri olmuştur. Adana ve çevresinde devrimci mücadelenin örülmesinde tartışılmaz payı olan, önemli mevzilerin kazanımında hep yol gösterici olan Ali hoca 12 eylül darbesine karşı direniş örgütlenmesine başlar.
        Bilinen tarihin bize gösterdiği, direniş ve örgütleyicileri hep olageldiği gibi karanlık eller tarafından katledilir, Ali Çakmaklı hocanın başına gelende budur.
 
       Ali hoca, karanlık ellerin yönlendirdiği katiller tarafından vurulduğunda "kahrolsun faşizm" sloganını atarak düşmüştür.
 
                                                                                 ANILARI REHBERİMİZ OLSUN