Önceki yazı bir girizgâhtı.

Soytarı,

“ Antakya genelinde örgütün imzasını taşıyan, İSTİSNASIZ (a.b.ç.) hiçbir eylem, bildiri, duvar yazıları, afiş yapıştırma, miting, işçi, grevi dernek çalışması, dernek kuruluşları ve faaliyetleri, mevzilenme, her yönü ile eğitim, Mihrac Ural’ın bilgisi oluru olmadan yapılmamıştır, yapılamazda. Aksini söyleyenin anlını karışlarım.”

diye buyurmuştu.

Bu soytarıya daha çok alın karışlatacağım.

Hangi birisinden başlayayım bilemiyorum.

Aklıma geliverenleri bir çırpıda sayayım;

*TÖB-DER’i sen mi kurdun.?

*Armutlu Halk Derneğini sen mi kurdun?

*Demokrat Halk Derneğini sen mi kurdun?

 (Sen Antalya Endüstri Meslek Lisesinde okurken beğenmediğin Nebil bu derneklere gidip geliyordu. Sen ilk kez bu dernekte görüldüğünde kafan gözün mosmor, yediğin dayaktan sargılar içindeydin. O zaman herkes birbirine sormuştu bu adam da kim? Ama sen bu dernekleri kurduğunu, faaliyetleri yürüttüğünü iddia ediyorsun. Yalancı herif, tüm Antakyalı devrimcilerin gözlerinin içine baka baka yalan söylüyorsun. Bu devrimcilerin yaptıklarını sahiplenip emek sömürüsü yapıyorsun, karışla bakalım Antakya’lı devrimcilerin alınlarını)

*”Nebil sırımsıklam eve geldi” yazısını okumadın herhalde. Aç oku! Öğretmen lojmanını bombalarken sen de orada mıydın yoksa? Bu eylemi de sen mi planladın?

*Ahmet YILDIM, Antakya adliyesinin deposunu kimlerle soymaya kalktı? M….. ye sor. Kimler vardı anlatsın. Ama bu olayı da sen planlamışsındır herhalde? Ahmet Yıldırım’ında alnını bir karışlayıver.

*Meslek Yüksek Okulu, Müdürü olaylarını da sen planladın herhalde M…. ye sor Ahmet Yıldırım bu olaylarda  neler yaptı? Ahmet Yıldırımın alnını bir daha karışlayıver.

Yok öyle ölüm yıl dönümlerinde bu kişileri anarak sahiplenerek, siyasi sömürü yapmak…

*Eğitim Enstitüsü birkaç defa elden geçti. Ama bir defasında senden habersiz iki kişi bir kez de kendileri elden geçirdi. Yoksa bu işi de sen mi planlamıştın?

*Ahmet Yıldırım İskenderun’da bir banka işi yapacaktı. Ama tesadüfe bak ki aynı gün Samandağ olayı oldu. M.Y. sor o gün ilginç bir olay olmuştu sana anlatıversin. Bu olayı da sen planladın herhalde?

* Sümerlerde Kışlada görevli bir Astsubay (Kışla silah deposu anahtarı bu astsubaydaydı) olayı olduğunda Ömür Karamollaoğlu da Antakya’daydı. Yoksa bu olayı da sen mi planladın.

* MSP  Mitinginde olanları da sen mi planladın?

*1977 sonu 1978 başlarında Nusaybin’e kimler ne için gitmişti? M….. anlatsın.

*Türkeş olayını bir bölgenin yakalanıncaya kadar sorumlusu olan bir arkadaşa sordum, “Sen bu olayı biliyor muydun?” diye. Bu kişiyi çok çok iyi tanırsın yanıtı ne oldu biliyor musun?

“Hayır ilk kez duyuyorum” oldu.

Sana kalırsa bu olayda Antakya’yı ayağa kaldırdın.

Be hey! Soytarı duyuyor musun?

Bu olayı Antakya da bilenlerin sayısı deyim yerindeyse 3-5 kişiyi geçmez.

Bütün Antakya’ daki isimli isimsiz devrimciler bunun tanığıdırlar.

Türkeş Ölümden Nasıl Kurtuldu başlıklı yazının ilk cümlesinde sen kendi ağzınla söylüyorsun;

Türkiye siyasal tarihinin, bilinmeyen (abç) önemli konularından biri Acilcilerin “Türkeş Eylemi”dir.

Sorularımın yanıtı bekliyorum.

Eylemin her aşamasını dakika dakika soracağım, anlatamazsanız,  …..   

Terbiyem müsait değil .

Dikkat et Ey Okur! Sıraladığım bu olayların hiçbirinde bu soytarı yoktu. Hiçbir olayda olmadığı gibi bu olayların planlanmasında da yoktu. Çünkü bu olayları ilk kez duyuyor.

Ama Hazretleri! Buyuruyor sen bu tarihin neresindesin diye…

SOYTARI.

Bu tarihte o kadar çok isimsiz kişi var, ancak sen kendini dev aynasında görmekten bu insanları fark edemiyorsun.

Narsistlik bu olsa gerek.

Ya da Engin’in deyimiyle “Yetersiz Adam” (Her şeyi yapmak isteyip de yapamayan kişi)

Olsun,  yaptığı hayallerine kapılması bile adama yetiyor, neden aşağılıyorsun adamı Engin?

Soytarıya daha çok alın karışlatacağım.

Önümüzdeki günlerde teker teker her defasında bir konu açacağım.

Birkaç başlığı şimdiden vereyim.

*Kocasinan’da araba ve bekçi olayları nasıl oldu..

*Nebil banka eyleminde hangi arkadaşına silah çekti… bu olayın tanıkları kimlerdir..

*Küllük olayı nasıl oldu….

*Adana olayının ayrıntıları…

*Türkeş olayının detayları…

*MSP Mitinginde olanlar..

Vs…    Vs…

Korktun galiba kemiksiz adam.

Bak! Ben nasıl kemikli kemikli anlatıyorum.

Bana kemiksiz diyordun ya…

Daha ağzımı açmamıştım.

M.Y. seni uyarmış olmalı üstüne gitme diye.

Be Soytarı bunu söylerken bir bildiği vardı herhalde.

Ama senin kafan bu kadar basar işte.

Engin, sana aptal diyor, ayıp ediyor, aptallara hakaret ediyor.

Ben sustukça sen hainlikten, ahlaksızlıktan, ölü konuşturuculuğundan vs vs. atıp tutuyordun.

Çocuk bile senin kadar olamaz.

Sidik yarıştırıp duruyorsun.

Herkes gülüyor.

Bir arkana, önüne, sağına soluna bakıver.

Acınacak haldesin.

Hemen bir ihbarda bulun da beni SUStur.

Yoksa daha sana çokkk Antakyalı Devrimcinin alınları karışlatacağım.

Not:

Engin’e kızıyorum.

Yayın politikası varmış.

Günde en fazla 2 yazı yayınlıyormuş.

Pazar günleri ise hiç yazı koymuyormuş.

Olur mu Engin?

Şimdi sen bu yazıları Pazar olduğu için yayınlamayacak mısın?

Benim notum: Yok öyle değil… Normalde sitede günde bir yazı yayınlanıyor, pazar günleri yayınlanmıyordu. Bu sıralama normal olan durum… Normal olmayan durumlara her zaman açığız… Mesela dün dört yazı yayınlandı… Bir buçuk yıl önce bir pazar günü de üç yazı yayınlandı diye hatırlıyorum. Kısacası siz yazın arkadaşlar… Örgüt tarihi her şeyiyle ortaya çıksın. Yayınlanması kolay… O konuda hiç kafanızı yormayın…