İkinci Acilciler’in mahkeme tarihi yaklaştı. Bu ülke tarihinin ilginç mahkemelerinden birisi olacağı şimdiden belli oluyor.

Düşünün ki, kendisini devrimci olarak gören bir bölüm kişiyle birlikte, yine devrimci olduğunu iddia eden ama DYP üyesi olan, Mehmet Ağar’a yakınlığını da kendisinden öğrendiğimiz Mehmet Yavuz birlikte yargılanacaklar...

Devrimci Karargah davasının başka bir örneğiyle karşı karşıyayız sanki...

Orada da eski emniyet müdürü Hanefi Avcı ile bir bölüm devrimci aynı davaya sokularak yargılanıyorlar.

İkinci Acilciler davasının Devrimci Karargah davasında bulunmayan bir özelliği var:

Birkaç yıldan beri, Acilciler diye bir örgüt yoktur, bu örgüt 1988 yılında tanihe karışmıştır, diyorduk.

Başta Mehmet Yavuz olmak üzere karşımızdaki bir bölüm insan ise aksini savunuyordu: hayır, böyle bir örgüt vardır!

Aslında biz de yanlış bir saptama yapıyorduk. Bizim yok dediğimizle, onların vardır dediğinin aynı şey olmadığını daha sonra anlayabildik.

Birinci Acilciler örgütü 1988 yılında tarihe karışmıştı.

Var olan ise 2007’de kurulan İkinci Acilciler örgütü idi.

Kuruluş tarihi biraz daha eski olabilir, biz sesini 2007’de duyduk.

Birinci Acilciler, 1980 sonrasında Suriye’de, Muhaberat Acilciler’ine dönüştürülmüştü.

Biz -artık cahilliğimize verin- hala bu saptamanın geçerli olduğunu sanıyorduk ve var denilen örgütü Muhaberat örgütü olarak görüyorduk.

Bu da vardı, ama kısa süre önce işin bir de Mehmet Ağar yanının olduğunu öğrendik.

Kişi olarak ben, böyle bir örgütün varlığına gerçekten inandım.

Güçlü bir örgüt üstelik...

Baksanıza, öteki işleri bitirmiş, DYP içinde kitle çalışması bile yapıyor...

Üstelik çağdaş ve postmodern bir örgüt...

En başta genel sekreteri sanal...

O eski genel sekreterler yok artık...

Bu örgüt çağ atlamış, sanal genel sekretere sahip...

Gelelim örgüt konusuna...

Sanal Genel Sekreter Mihrac Ural’ın yalancısıyım: Mehmet Yavuz temel kadro imiş...

Ben ancak tahmin edebilirdim, ama post modern genel sekreter böyle söylüyor.

Temel kadroya mahkemede siyasi ifade vermek yakışır...

Örgüt var, örgüt var demek kolay...

Sıra bu işin faturasının ödenmesine gelince yan çizmek olmaz.

Biliyorum sanal genel sekreterin sana kötü örnek oluyor.

Kendisi mahkemede, ilgim yok hakim bey, demenin ötesine geçmemişti.

Haydi o zaman ben ve Ali politik ifade vermiştik, Mihrac da arada kaybolmuştu diyelim...

Bu mahkemede ise senin seçeneğin yok...

Örgüt işi ciddi bir iştir ve sahip çıkılması gerekir.

Haydi göreyim seni Mehmet Yavuz...