Şuanda 506 konuk çevrimiçi
BugünBugün3462
DünDün3402
Bu haftaBu hafta11186
Bu ayBu ay11186
ToplamToplam10479610
sitelerde garip bir durum PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Salı, 20 Aralık 2011 18:22


Biliyorsunuz bu sitenin yanı sıra

 

www.yazindergi.com

www.yazinverlag.org

www.yazinverlag.de

www.thkp-c-acilciler.blogspot.com

www.thkp-c-acilciler-tarih.blogspot.com

www.nebilrahuma-tarih.blogspot.com

 

site ve blogları bulunuyor.

Bu sitede yer alan bazı yazılar gerekli bağlantı verilerek öteki sitelerde ve bloglarda yer alıyorlar.

Sözünü edeceğim ve yeni dikkatimi çeken gariplik yazinverlag adlı iki siteyle ilgili…

Bu sitede yazının adı yayınlanıyor ve gerekli bağlantı veriliyor. Bu bağlantı ile anılan iki siteden birisine gidiyorsunuz.

Editör olarak bu sitelerde içeriye girildiğinde her yazının ne kadar tıklandığı görülebiliyor.

Bu sitede ise her yazının tıklama sayısı açık olarak herkes tarafından görülebiliyor. Diğer iki sitede ancak içeriye girebilen görebiliyor.

Garip durum şöyle:

Bir yazının adı bu sitede verilmiş, yukarıdaki iki siteden birisine de bağlantı verilmiş.

Okur, isterse eğer, öteki siteye gidip yazıyı okuyor.

Bu durumda, normal olarak, ilgili yazının bu sitedeki adının tıklanma sayısıyla öteki sitedeki tıklanma sayısının aynı ya da birbirine yakın rakamlar olması gerekir.

Yazıların bir bölümünde durum böyle, başka bir bölümünde ise bağlantı verilen sitedeki tıklanma sayısı, bu sitede yer alan yazı adının tıklanma sayısından fazla…

Bu fazlalık bazen iki bazen üç rakamlı sayılara kadar ulaşıyor.

Diyelim bir yazının adı bu sayıda 150 kere tıklanmış, bağlantı verildiği görülmüş ve ilgili yazı okunmuş. O ilgili yazının okunma sayısı 250 olabiliyor.

Bunun tek açıklaması, yazının dikkat çekmesi ve okurun arkadaşlarına bilgi vererek bu yazının okunmasını istiyor olması olabilir. Okurun arkadaşları da yazının yer aldığı siteye doğrudan girerek okuyorlar.

Başka bir açıklama mümkün görünmüyor.

Hadi bunu anladık ama beni özellikle hayrette bırakan başka bir olgu var…

www.yazinverlag.de

sitesi Almanca yazılar için düşünülmüştü. Bu sitede daha sonra birkaç Türkçe yazı da yer aldı.

Almanca yazılardan bazıları 500 civarında tıklanmış ki buna özellikle hayret ettim.

Yazının başlığını gören ve Almanca bilmeyen bu yazıya bakmaz.

Almanya ve İsviçre’nin yanı sıra Türkiye’den de bu yazıların okunduğunu sanıyorum.

Son yıllarda Türkiye’de Almanca okuyabilenlerin sayısı oldukça arttı.

Her ne ise, bu siteler ve bloglar bana fazlasıyla yetiyor. Hatta yetişemiyorum.

Eskiden yetişmek önemliydi, şimdi daha az önemlidir.

Teşhir kampanyamız büyük bir başarıyla sonlarına kadar geldi.

Bu sitede yine hemen her gün yazı yer alıyor ve alacak…

Öteki siteler ve bloglar biraz geride kalıyorlar ama ne yapalım.

Her tarafa yazı yazmak meraklısı değilim. Az yerde yazıyorum, düşünülebilecek her yere yazı göndermek gibi huyum bulunmuyor.

Adını bile sonradan öğrendiğim değişik sitelerde yayınlanmış yazılarımı çoğunlukla ben göndermiyorum. Şu veya bu okur kopyalıyor, bazen site editörleri kendiliklerinden yazıyı alıyorlar. Bazılarını çok sonra duyuyorum ve herhalde hiç duymadıklarım da vardır.

Aslında bugün Suriye ile ilgili yazacaktım ama gelişmeleri biraz daha beklemek gerektiğini düşündüm.

Rusya Federasyonu’na güvenerek etrafa dayılanan Suriye yönetimi, Arap Birliği’nin ülkeye gözlemciler gönderilmesi talebini kabul etmemekte direniyordu.

RF tutumunu değiştirince, Beşir Esat yönetimi de süt dökmüş kediye döndü.

Suriye ordusu kendi halkına karşı kahraman, dışarıya kahramanlık yapmak ise biraz zor…

Artık yarın yazarım…