Bir yaşıma daha bastım!

Bu kadar şey gördüm, bu kadar şey duydum ama yine de şaşırdım.

İbrahim, “ben bunu anlatmayı unutmuşum” dediğinde duyduklarıma şaşırdım.

Efendim, olay, 1987 yılı sonlarında, Acilcilerin ilk ve son kongresi sırasında geçer.

Bu kongre Cemil Esat’ın evinde yapılır.

Yeri, Cemil Esat’ın malikanesinin bulunduğu Kırdaha Köyü olmalı…

Kimdir Cemil Esat?

Kendisi Lazkiye bölgesinin en yetkili kişisidir. Muhabarat da onun emrindedir.

Kongre’nin yapıldığı yerde devrimci önderlerin fotoğrafları vardır diye düşünüyorsunuz.

Kimler olabilir mesela…

Marx ve Lenin mi?

Yok canım!

Mahir Çayan mı?

O da değil!

Buldum buldum, İlker Akman ile Yüksel Eriş’in fotoğrafları vardı.

Onlar da değil!

Peki kimler vardı?

Dışarıda Hazreti Ali’nin, içeride ise Cemil Esat’ın fotoğrafları varmış…

1987 yılındaki Muhabarat Acilcileri’nin önderleri bunlar…

Kongre sırasında devrimci sloganlar atılmış mı?

Mutlaka atılmıştır, ama Muhabarat Acilcileri’nin enternasyonal özelliğini göstermek için Arapça da slogan atılmış.

“Yaşasın Murtada Hareketi!”

Bu nedir, diye sorarsanız, Cemil Esat’ın başkanlığını yaptığı bir tarikattır.

Arapça bilmeyenler ne diye bağırdıklarını anlamamışlar, durumu daha sonra öğrenmişler…

Durun, daha harika kongre bitmedi!

Kongre’nin bitiminde katılanlara boş bir kağıt imzalatılır.

İnsanlar, haklı olarak, nedir bu? diye sorarlar.

“Cemil Esat’a evini bize açtığı için teşekkür edeceğiz” denilir.

Kongre’ye katılanlar boş kağıda imza atıyorlar, kağıdın boş kısmı daha sonra Cemil Esat’a teşekkür eden bir metinle doldurulacaktır.

Siz öyle sanın tabii…

O boş kağıdın üzerine, Cemil Esat’ın Acilciler’in fahri başkanı olduğunu belirten bir metin yazılır.

Kongre’ye katılanlar Cemil Esat’ı –haberleri olmadan- fahri başkan seçmişlerdir!

Size bir şey söyleyeyim mi!

Mihrac Ural puştluğun kitabını yazmış…

“Yani bu kadarına da pes” demeyin, adam bu işin kitabını yazmış…

Bu konuda büyük yetenek, kabul etmek gerek…

Ben de kabul ediyorum ve diyorum ki: Mihrac Ural puştluğun kitabını yazmış adamdır.

Yarınki yazıda Acilciler’in Muhabarat Acilcileri’ne dönüşmesini anlatacağım.