Şuanda 83 konuk çevrimiçi
BugünBugün4044
DünDün3402
Bu haftaBu hafta11768
Bu ayBu ay11768
ToplamToplam10480192
akıllı insanın en önemli özelliği... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Salı, 03 Temmuz 2012 18:33


Nedir, diye sorarsanız, aklına fazla güvenmemektir derim.

Akıllı insan aklına fazla güvenmez.

Akıllı olduğunu bildiği için aklına fazla güvenmez.

Bu nedenle de bir şey bulduğu zaman, bunun doğruluğuna güvense bile, bir şekilde sağlamasını yapmaya çalışır.

İnsan yanılabilir. Hiç beklemediği, düşünmediği şekilde yanılabilir.

Bu nedenle bir saptama yapıldığı zaman bunun doğrulamasının yapılması gerekir.

Doğrulama gerçekleşirse artık saptamanızdan tam anlamıyla emin olabilirsiniz demektir.

Dünkü yazımda (Hasan Balcı ve psikopatlık), bu kişinin iki ayrı davadan (Mihrac Ural ile örgütsel ilişki ve cinsel taciz) ceza alma korkusuyla mahkemeyi etkilemek için “travma içindeyim, psikolojik tedavi gördüm” numarasına sığındığını yazmıştım.

Gerekçem de açıktı:

Bu kişi travma yaşamışsa eğer, 30 yıl öncedir. Bu travma hala günlük hayatı etkileyebilecek düzeyde güçlü ise, bu kişiye ancak psikopat denilebilir.

Siz 30 yıldır bu travma nedeniyle geceleri uyuyamıyorsanız, korkulu rüyalar görüyorsanız ve günlük yaşamda da saldırgan (kendi deyimiyle agresif) iseniz; psikolojiniz bayağı bozuk demektir.

İki seans terapi (o da yalan değilse) sizi kurtarmaz, epeyce fazlasına ihtiyacınız vardır ve aradan bu kadar zaman geçip de hala tedavi olmamış iseniz, düzelebileceğiniz de çok kuşkuludur.

Saptama bu idi.

Bunun sağlaması nasıl yapılabilir?

Beklerseniz ve Hasan Balcı’dan küfürlü ve tehditli bir mesaj gelir.

O zaman saptamanız doğru demektir, terapi de boşa gitmiş demektir.

Nitekim geldi de!

Gelmeseydi eğer, yaptığım saptama hakkında biraz kuşkuya düşer gibi olacaktım.

Doğruluğuna yine inanırdım ama kafamda da “acaba” sorusu kalırdı.

Ben malımı bilmez miyim?