Şuanda 278 konuk çevrimiçi
BugünBugün4146
DünDün3402
Bu haftaBu hafta11870
Bu ayBu ay11870
ToplamToplam10480294
Muhabarat Mihrac Ural iş başında! PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Salı, 19 Şubat 2013 18:31


Suriye’de iki yıldır süren iç savaşı dış güçlerin çıkardığı bir kargaşa olarak değil, halkın önemli bir kesiminin Esad rejimine karşı ayaklanması olarak görüyoruz.

Bu ayaklanmaya dışarıdan karışan değişik güçler var ve bunda anormal bir yan da bulunmuyor. Bütün iç savaşlara hele de ülkenin stratejik konumu önemliyse çok sayıda dış güç karışır.

Bir yanda ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan Esad rejimine karşı konumda; öteki tarafta ise Rusya Federasyonu, İran ve Çin ise Esad rejimini destekliyor.

Suriye’deki iç savaşta Türkiye de İran da fiili olarak yer alıyorlar.

Ülkeye dış müdahaleye karşı çıkıp da İran’dan söz etmemek kişinin ya bilgisizliğini ya da başka niyetleri bulunduğunu gösterir.

Esad rejimini savunanların önemli bölümünün anti emperyalizm vb. gibi sorunları bulunmuyor. Bunlar Alevi, Esad da Alevi ve dolayısıyla sergiledikleri de dini dayanışmadan ötesi değildir.

Bunu açıkça söyleyemiyorlar, bunun yerine başka gerekçelerle konunun bu yanını örtmeye çalışıyorlar.

Gerçekten anti emperyalizmden söz edenlerin ise temel kavramlardan bile haberi bulunmuyor. Biraz tartışınca bu durumu görebilmek mümkün.

Dahası tarihi bilgileri de oldukça zayıf…

Mesela Suriye rejiminin Filistin ile dayanışma içinde olduğundan söz ediyorlar ama binlerce Filistinli mültecinin Suriye askerleri tarafından öldürüldüğü Tel El Zaatar katliamını duymamışlar.

İsrail’e karşı yıllardır savaşan Filistinli Hamas’ın sırtını Esad rejimine dönmesine hiç dikkat etmiyorlar. Dahası, Hamas’ın Mısır’daki Müslüman Kardeşler’in kardeş örgütü olduğunu bile bilmiyorlar.

Dolayısıyla da ortaya konuyla ilgili tartışma değil, salla gitsin türünden bir gevezelik çıkıyor.

Bir bölüm kişi Esad’ı savunmalarını gerekçelendiremeyeceğini anlıyor. Ne yapsınlar, başka bir açıklama bulmayı deniyorlar.

“Mihrac Ural’a karşı olduğunuz için Esad rejimine de karşısınız.”

Ne ilgisi var, derseniz, vardır herhalde bir ilgisi…

Sonuçta bu insanlara kendilerini ikna edecek bir gerekçe gerekli…

Mihrac Ural bu kadar önemli bir kişi midir? diye sorsak, verecek cevap bulamazlar.

33 yıldır Suriye’de yaşamakta olan bu kişi, bu ülkede cebini doldurmaktan, çalmaktan ve dolandırmaktan başka ne yapmış? diye sorsanız, somut cevap verilemez.

Yapılan başka bir şey yok ki…

Adam bırakın Baas partisinde şu veya bu etkin görevde olmayı, Lazkiye veya Bassit’teki yerel Baas örgütüne bile girmemiş. Belki girmeye niyetlenmiş ama bir şey yapabilecek çapı, kapasiteyi kendisinde görmediği için bunu bile yapmamış.

Kendisini Hatay Araplarının önderi diye pazarlamış, sırtını Muhabarat’a yaslamış ve bununla idare etmiş.

Bu kişi kimdir, nedir ki de, Esad rejimine karşı alınacak tutumda bu kişiyi kriter kabul edelim?

33 yıldır yaşadığı ülkede bol miktarda yalanla kendini pazarlamaktan, cebini doldurmaktan, kendisine engel gördüğü yoldaşlarını öldürmekten başka ne yapmış bu adam?

Eğitim düzeyi; Isparta sanat okulu mezunu…

33 yıldır yaşadığı Suriye’de para sorunu da olmamasına rağmen daha yüksek bir okulu bitirememiş… Ya niyeti yokmuş ya da kendisini daha yüksek bir okul için yeterli bulmamışlar, okula almamışlar.

İnsanların aklında kalan bir şey mi yazmış?

Yok canım! Bol miktarda palavra ve internette oradan buradan toplanmış pasajları alt alta koyup yazı diye yutturmaktan başka ne yazmış?

Mihrac Ural’ın Muhabaratlığını, MİT ile ilişkisini, Abdullah Öcalan’a suikast teşebbüsünde yer almasını, beş devrimcinin katili olmasını, hayatı boyunca çalışmadan nasıl milyoner olduğunu, geçmişine ilişkin yalanlarını, bunların hepsini ortaya çıkardık.

Devrimci harekette zaten hiç iyi tanınmazdı, son beş yılda bu alanda tamamen bitti.

Acilciler arasında beş paralık değeri kalmadı.

Kapsama alanım dediği Hatay’da bile tutunamadı.

Devrimci harekete karşı işlediği ağır suçların yanı sıra ne olduysa Muhabarat sayesinde olduğu, bunun dışında çapsız ve yeteneksiz bir köylü kurnazı olmanın ötesinde özellik taşımadığı ortaya çıktı.

Böyle bir sefili kıstas alarak Suriye konusunda tutum belirliyoruz, öyle mi?

Biz o kadar aptal mıyız?

Ayrı görüşte olabiliriz ama karşınızdakilerin de asgari bir zeka seviyesine sahip olduğunu dikkate almanız gerekir.

Bu işin bir tarafı…

Bu bir tarafın bir bölümü Muhabarat ile iç içe geçmiş…

Bir de Muhabarat tarafı var…

Esad hakkında uydurulan yalanlar tutmadı, “Mihrac Ural’a karşısınız, onun için böyle yapıyorsunuz” da tutmadı, ne yapsın Muhabarat ya da Mihrac Ural ve birkaç adamı?

Devrimci Ortak Payda isimli bir facebook grubumuz var. Epeyce üyesi de bulunuyor ve tartışmalar da değişik konular hakkında yavaştan şekilleniyor.

Bu sefer Murat Kawa adındaki bir tip vasıtasıyla buraya musallat olmaya kalktılar.

Attık herifi…

Başka bir deyişle kıçına vurduk tekmeyi, gönderdik.

Yenileri çıksın, ki çıkabilir, onları da göndeririz.

Aslında buraya sızmakta geç bile kaldılar.

Önce başka yollar denediler, olmadı.

Bilgileri yok ki tartışabilsinler...

Mihrac Ural'ı gündemleştirmeye çalıştılar, ciddiye almadık.

Sonunda saldırmaya kalktılar, bizde vurduk kıçına tekmeyi gönderdik.

Zavallı adam!!!

Mihrac Ural debeleniyor, çırpınıyor, ama senin işin bitti artık…

İstediğin açıklamayı yap…

Beş yıldır yapıyorsun da ne oldu?

Biz senin aracın olmayız…

Bizi kullanamazsın…

Kimsen de kalmadı galiba bu kadar düştüğüne göre…

Allah kurtarsın!

 

Son Güncelleme: Salı, 19 Şubat 2013 18:39