Biz zor öğrenen insanlarız. HDK'nın Karadeniz gezisi de bu zor öğrenmenin bir çeşidiydi. Neden Karadeniz diye sorarsanız, inandırıcı bir açıklaması yok. Halka barış mı anlatılacak? Bunun için Karadeniz'den başlamaya ne gerek vardı? Örgütlü olduğun yerden başla ve Karadeniz'e de üniversiteler açılınca git... O zaman seni savunan daha fazla insan bulunacaktır.
Halk barış istiyor, savaş istemiyor mu dersin?
Halk savaş istemiyor, burası doğru, ama hangi barışı istiyor?
Bunu da düşünmek gerek, öyle değil mi?
Bir kadın oğulları çatışmalarda hayatını kaybetmiş askerlerin anneleriyle vicdani red konusu üzerinde söyleşilere dayanan bir araştırma yapmış. Araştırma ne kadar temsil edici bilemiyorum ama en azından tek örneklerden daha sağlıklıdır.
Büyük çoğunluk vicdani redde karşı...
Neden derseniz, "Kimse askere gitmezse oğlumun intikamını kim alacak?", bu gerekçeyle karşı...
Tabii ki bu anneler arasında da barış isteyen tek örnekler vardır, ama bunlar genelin küçük bir azınlığını oluşturuyor.
Medyanızda sadece bunları öne çıkarırsanız, başka bilgi kaynağı olmayanlar bunları çoğunluk zanneder.
Ne yazık ki değiller...
Mustafa Suphi olayından pek öğrenilmemiş anlaşılan...
Olayın gelişmesi ne kadar da benziyor.
Kızıldere de Karadeniz'deydi değil mi?
Heyetler İmralı'ya savaş uçakları Kandil'e gider...
Bizde barış süreci böyle işliyor işte...