Şuanda 276 konuk çevrimiçi
BugünBugün4967
DünDün3402
Bu haftaBu hafta12691
Bu ayBu ay12691
ToplamToplam10481115
Seçimler geliyor, cezalar da gelir mi? PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Çarşamba, 02 Ekim 2013 09:56


Türkiye önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerin ortamına şimdiden girmiş bulunuyor.

Seçim yatırımları şimdiden başlamış durumda.

Abdullah Gül’ün ülkeyi sarsan Gezi eylemleriyle ilgili övgü sözlerini bu bağlamda değerlendirmek gerekir.

Demokratikleşme Paketi de böyle…

Boş değil ama beklentilerin hayli uzağında…

Öteki paketler de gelecekmiş…

Neden hepsi bir pakette değil de sayısı belli olmayan paketler halinde olacak diye sorarsanız, sorunun kendisi garip diye cevap veririm.

AKP’nin bilinen hareket tarzıdır: bir adım atar, tepki ve değerlendirmelere bakar ve bundan sonraki paketi buna göre hazırlar. Çıkarları neredeyse paket de ona göre şekillenir. Yıllardan beri izlenen bu yöntemi bir kere daha karşımızda görüyoruz.

Seçim ortamı yargıyı da etkiliyor.

Faili meçhulleri araştırma, ortaya çıkarma söylemi epeyce zamandır vardı ama somut bir adım atılabildiği söylenemez. Silivri davalarında da faili meçhullerin muhataplarından bazıları vardı ama bu eylemleri nedeniyle değil, darbecilikle suçlandılar.

Ankara’daki bir ağır ceza mahkemesi Ağar, Eken ve Şahin hakkında faili meçhul cinayetlerdeki yönetici rolleri nedeniyle hazırlanan iddianameyi kabul etmiş. Haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

İddianamenin kabulü bir adımdır ama arkasından ne geleceğini bilemezsiniz.

Ne geleceği ortama bağlı ve ortam da seçim ortamı…

Toplumda faili meçhullerin ortaya çıkarılması, karanlık işlerin ortaya çıkarılması ve faillerinin cezalandırılması yönünde önemli bir talep bulunuyor.

Bu talep sadece Kürtlerle sınırlı değil, genel bir talep…

Polisin genelkurmay başkanı olarak bilinen Mehmet Ağar’a, “konuşursam görürsünüz” diyen Ağar’a dokunulabilirse, arkası gelir.

Bu dokunmanın Ağar’ın son zamanlardaki yakın elemanlarına kadar uzanabileceğini düşünmüyorum, çünkü bunlar küçük elemanlar, davalar ise çok sayıda faili meçhul gibi büyük suçlarla ilgili olacak.

Nebil Rahuma’nın mezarını arayan, mezarı başında sol yumruk havada devrim andı söyleyen bir tipin poliste avukatının da bulunduğu koşullarda verdiği ifadesini yayımlamıştık. DYP üyesi olduğunu, bu partinin Mersin İl Başkan Yardımcılığı yaptığını, bu partiden milletvekili aday adayı olduğunu açıklıyordu.

Parti başkanı da o yıllarda Mehmet Ağar idi.

Bu kişi, Ağar ile olan yakın ilişkisini, Emniyet Müdürlüğü arşivine ondan aldığı pusulayla girdiğini anlatarak da göstermişti.

Bu kişinin tıynetini biliyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk. Şaşırdık ki nasıl şaşırdık.

Adam kendisini hiçbir baskı görmeden anlatıyor, bize de bunu duyurmak düşerdi ve öyle de yaptık.

Sonra Reyhanlı katliamı vesilesiyle bu tipin ifadesini yeniden yayımladık. Merak edenler, diğer yazıları bölümündeki 101 numaralı yazıya bakabilirler. Bu yazı hazırlandığı sırada ilgili yazı, Acilciler Reyhanlı katliamında yoktur, başlıklı yazı 5063 kere okunmuştu.

Soruşturmanın devrimci hareket içine sokulmaya çalışılan DYP’liler boyutuna kadar ineceğini sanmıyorum.

Önemli değil, faili meçhuller dosyası ciddi olarak açılırsa, bu da yeterlidir.