Şuanda 254 konuk çevrimiçi
BugünBugün5227
DünDün3402
Bu haftaBu hafta12951
Bu ayBu ay12951
ToplamToplam10481375
Herkesin ırkçılığı kendine mi? PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Cumartesi, 18 Ocak 2014 02:17


Taraf Gazetesi’nin bugünkü haberinde, Bese Hozat tarafından kamuoyuna iletilen KCK açıklamasının ardından HDP içindeki Ermeni adayların istifa noktasına geldikleri, yapılan görüşmeler sonucunda 19 Ocak’ta Hrant Dink’in öldürülmesinin yıldönümünde Öcalan’ın yapacağı açıklamayı beklemeyi kabul ettikleri yer alıyordu.

Bese Hozat’ın örgüt adına yaptığı açıklama, “biz öyle değiliz” demekle tevil edilebilecek bir açıklama değildir. Lafı oraya buraya çekerek karartılabilecek bir açıklama da değildir.

Evet, ABD ve Fransa başta olmak üzere Ermeni lobileri vardır ve bunların dünya politikasında belirli etkileri de vardır.

Somutlayalım, hangi etkileri vardır?

Bu lobi, yıllardan beri o kadar çabalamasına rağmen ABD yönetimine Ermeni soykırımını kabul ettirememiştir.

Fransa kabul etmiş ve bu konuda anıtlar da dikmiştir ama soykırımı kabulün Fransa’nın Türkiye’ye yönelik politikasını görülebilir derecede etkilediği söylenemez.

Tersini iddia eden varsa örnek vermek durumundadır…

ABD, Fransa ve diğer ülkelerdeki Ermeni lobilerinin Türkiye’de nasıl bir “Ermeni paralel devleti” oluşturdukları ise açıklanmaya muhtaçtır.

İddiası olan, açıklamak zorundadır…

JİTEM dediğiniz zaman, bunlar kimdir ve neler yapmışlardır, açıklanıyor.

Ermeni, Yahudi, Rum paralel devletleri kimlerden oluşuyor ve neler yapmışlardır; açıklanması gerekir.

Öcalan’ın 19 Ocak’ta konuyla ilgili iyi bir açıklama yapmasını bekliyorum, ama böyle bir açıklama yapılsa bile, konunun unutulmayacağını da biliyorum.

Açık zeminde ve yasal olanaklara dayanarak politika yapacak iseniz, ittifak kurmak istediğiniz insanların hassasiyetlerini dikkate almak zorundasınız.

HDP yerinde bir adımla önümüzdeki yerel seçimde Ermeni adaylara da listesinde yer vermiş. Bu ülkede Ermeni soykırımının tanınmasıyla ilgili olarak yıllardan beri çetin bir kavga veriliyor. Eskiden tabu olan bu konu şimdi herkesin bildiği bir konu durumuna geldi. Konunun açılmasını Perinçek ve Kerinçsiz ile engelleyemediler. Hrant’ı öldürmeleri süreci durduramadı, tersine hızlandırdı.

Yıllardır bu kavgayı vermiş olan Türkiyeli devrimcilerin Bese Hozat’ın yenir yutulur olmayan açıklamasına karşı sessiz kalması beklenemezdi ve kalmadılar da…

Geçmişle hesaplaşma Kürt hareketinin karşısında da ciddi bir sorun olarak duruyor.

Başkasına ırkçı demek herkes için kolaydır…

Ezilen bir halkın başka bir halkı ezmeyeceği yanlış görüşü Fikret Başkaya’nın Paradigmanın İflası adlı eserinden sonra bir süre moda oldu.

Tersi yönde yakın bir örnek var: Fransa’ya karşı ulusal kurtuluş savaşı veren Cezayir Arapları, Berberilere karşı nasıl davranmışlardı acaba?

Ermeni soykırımına karşı tutum ve bu konuda Türklerin ve Kürtlerin kendileriyle hesaplaşmaları önemlidir…

Bunu yeterince yapmayıp, bugünle ilgili demokratik uygulamaların arkasına çekilerek savunma yapmak çözüm değildir, kurtarıcı da değildir.

Irkçılık genellemesi yapılabilecek bir konu değildir. Hayatın bütün alanlarında ırkçı olan bir halk yoktur. Irkçılık belirli alanlarda bulunur. Bu alanlar zamana göre genişler ve daralır. Bazı alanlarda ırkçı olmamak ve hatta demokrat olmak, başka bazı alanlarda ırkçı olmayı engellemez.

Güncel bir örnek: Almanya’da ırkçılık eskiden özellikle Türklere ya da Anadolu’dan gelmiş olanlara yönelirdi. Bu ırkçılık değişti ve yerini kültürel ırkçılık denilen başka bir ırkçılık çeşidi aldı. Buna göre, Anadolu’dan gelenler ikiye ayrılıyor: dil öğrenen, belirli bir eğitim gören ya da kısacası bulunduğu ülkeye uyum sağlayabilenlerle, bunu yapamayanlar…

Eskiden Romanların sözü bile edilmezdi, şimdi asıl hedef onlar olmuş durumda…

Gelecekte bu durum da değişebilir…

Bugüne kadar görmüş olduğumuz ve demokratlıkla ilişkisi bulunmayan eğitimin, onun etkisinden ne kadar kurtulmaya çalışırsak çalışalım, bizde hala etkilerinin bulunmuyor olması mümkün değildir.

Önemli olan da bu etkiler ortaya çıktıklarında üzerlerine gidebilmektir.