Şuanda 367 konuk çevrimiçi
BugünBugün5289
DünDün3402
Bu haftaBu hafta13013
Bu ayBu ay13013
ToplamToplam10481437
Rojava neden tanınmıyor? PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Salı, 11 Şubat 2014 19:26


Hewler yönetimi Rojava’daki özerk kantonları tanımayı reddetti ve gerekçe olarak da tek taraflı özerklik ilanını gösterdi.

Hewler’in böyle bir karar alması bekleniyordu ve dahası alınan karar bugünün dünyasında ülkeler arasında geçerli kurallar açısından bakıldığında doğrudur.

Dünyada kendi başına özerk yönetim diye bir yönetim tarzı mevcut değildir. Belirli bir bölgenin özerkliği bir devletin sınırları içinde gerçekleşir. Mesela Bask özerk bölgesi İspanya içindedir. Galler ve İskoçya özerkliklerine İngiltere içinde sahiptirler. Quebec ise Kanada içinde aynı konuma sahiptir.

Bütün özerk bölgeler birbirine benzemez. Kimisi içinde bulunduğu ülke hükümetine daha fazla bağımlıdır kimisi daha az bağımlıdır. Burada önemli olan, belirli bir bölgenin özerkliğinin içinde bulunulan ülke ile anlaşılarak ilan edilmesidir. Sürtüşme yaşanarak veya yaşanmadan ama özerklik ancak karşılıklı anlaşmayla mümkündür.

Kendi başınıza özerklik ilan edebilirsiniz ama kimseden de tanınma beklememeniz gerekir.

Rojava, Suriye içinde özerk bölgeleri içermektedir.

Bunun için Suriye Arap Cumhuriyeti yönetimiyle anlaşmaya varılmadı. Anlaşmaya varılabilecek böyle bir yönetim de bulunmuyor zaten… Bu durumda özerklik ilan edilebilir ama tanınması talep edilemez. Nedeni basittir: Rojava’daki özerk bölgeleri tanımak, zorunlu olarak Suriye’yi tanımamak demektir.

Benzeri bir durum yerel seçimden sonra Türkiye’de de olabilir. Diyelim ki Şırnak bölgesinde özerk yönetim ilan edildi. Edilebilir ama bu tek taraflı özerklik ilanını kimse tanımaz. Çünkü Şırnak’ı özerk olarak tanımak, Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımamak anlamına gelir.

Bask bölgesi eskiden kendi kendine özerklik ilan etseydi ve birileri de bunu tanısaydı, bunun anlamı o birilerinin İspanya’nın toprak bütünlüğünü tanımaması olurdu.

Bu işlerin karşılıklı olduğunu ve yarın kendi başına geldiğinde de aynısının kendisine yapılacağını bütün devletler bilir.

Rojava’yı Güney Kürdistan bile tanımadıktan sonra başkasının tanıyacağını düşünmek mümkün değildir.

Kaldı ki, Irak hükümetiyle sorunu bulunan Hewler yönetiminin, kendisiyle ayrı petrol antlaşması yaparak tutumunu destekleyen Türkiye’ye rağmen Rojava’daki özerk bölgeleri tanıması da beklenemezdi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti örneğini unutmamakta yarar vardır.

Burası özerk bölge değil, bağımsız bir devletti, en azından kağıt üzerinde böyleydi. Bağımsız devlet olmasına karşın Türkiye ve galiba Pakistan dışında kimse tanımadı.

Özerk bir bölgenin ise içinde bulunduğu devlet atlanarak –o devlet paralize olmuş bile olsa- tanınması mümkün değildir.

Suriye’de Esad yönetimi veya çok parçalı muhalefet kendini yeterince güçlü hissettiği zaman Rojava’ya saldıracaktır. Rojava güçler dengesinin ortaya çıkardığı bir durumda ortaya çıktı ve kendisini tanıtarak meşruluk kazanmaya çalışıyor ama içinde bulunduğu devletten ayrı olarak özerk bir bölgenin tanınması mümkün değildir.

Hesap şöyle de olabilir: Hewler bizi tanırsa, yerel seçimden sonra Türkiye’de sınırdaki birkaç bölge de özerklik ilan ederse; Hewler, Rojava’daki ve Türkiye’deki özerk bölgelerle birlikte ortaya çıkana “tamamı olmasa bile Kürdistan” denilebilir…

Denilebilir ama bunu kimsenin önceden görmeyeceğini düşünmek ancak herkesi pek saf sanmakla mümkündür.

Bu nedenle Rojava’daki özerk bölgelerin bugünün koşullarında KKTC kadar bile tanınma şansı bulunmuyor.