Şuanda 528 konuk çevrimiçi
BugünBugün6041
DünDün3402
Bu haftaBu hafta13765
Bu ayBu ay13765
ToplamToplam10482189
Baas ya da ölmüş olan dirilmez PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Çarşamba, 26 Şubat 2014 14:27


Beşar Esad Baas partisini diriltmeye çalışıyormuş. Baas’tan hiçbir şey olmaz, Baas dönemi bitmiştir. Suriye’de iç savaş olmasıydı bile Baas dönemi bitmişti.

Baas iktidarı, Arap ülkelerinde burjuvaziyle ittifak içindeki bürokrasinin iktidarıdır. Bu tür iktidarlar 1970’li yıllarda Afrika ülkelerinde de fazla miktarda görüldü. Burjuvazi zayıftı ve onun yerine iktidarı küçük burjuva bürokratlar elde tutuyorlardı, ama o burjuvaziyi güçlendirmek için çalışıyorlardı. Genellikle bağımsızlığını yeni kazanmış olan bu ülkeler o dönem devletçi bir politika izliyorlardı. Önemli sanayi ve tarım kuruluşları devletin elindeydi, devlet piyasadaki fiyatlara müdahale ediyor ve özellikle yiyecek maddelerine sübvansiyon yapıyordu. Ülkede eğitim ve sağlık konusunda da neredeyse devlet tekeli vardı.

Bu ülkeler tahmin edilebileceği gibi kendilerini anti emperyalist olarak görüyorlar ve SSCB’ye yakın duruyorlardı.

Bürokrat küçük burjuvazinin zenginleşerek burjuva olmaya yönelmesi, SSCB’nin dağılması ve ülkenin ciddi finansman sorunuyla karşılaşması Baas rejiminden uzaklaşmayı getirdi. Baas hala iktidardaydı ama Suriye’de iç savaştan önceki on yılda görüldüğü gibi fiyatlar artıyordu. Kiralar serbest bırakılmıştı. Sağlık ve eğitimde önemli özelleştirmeler vardı. Devletin ekonomiyi denetlediği dönem geride kalıyordu.

Baas’ı Baas yapan ise bu denetimdi.

Bürokratlar devlet olanaklarını kullanarak ve büyük yolsuzluklarla zengin olmuşlardı.

Dünyada bir çeşit Keynesçiliğin devletçi şekli artık bitmişti.

Bu dönemde kaçınılmaz olarak iç gösteriler ve muhalefetin yükselmesi geldi.

Buna dış güçler de her taraftan karıştılar ve Suriye’de üç yılda şimdilik 150 bin kişinin ölümü, çok sayıda kişinin yaralanması ve birkaç milyon iç ve dış göçmene neden olan iç savaş başladı.

Bu büyük tahribatın sonunda Suriye diye bir ülke kalmadı ya da sadece haritada görünüyor. Bütünsel bir yapı bulunmuyor ve olmayacak da…

Suriye’de savaş kim kazanmış görünürse görünsün gerçekte bu savaş bitmeyecek… Irak’taki gibi bitti sanılacak ama aralıklarla sürecek…

Rojava bir daha Suriye’nin bütünsel yapısı içinde yer almayacak…

Esad’ın Baas içinde “vatanseverlik azlığı”ndan şikayet etmesi boşuna değil…

Bu iş bitti ve bunun bilincine varan herkes küpünü doldurmaya çalışıyor.

Eskiden dolduran doldurmuştu ama iç savaş biriktirilmiş servetleri eritti.

Parasını ve yapabiliyorsa malının bir bölümünü alıp kaçabilen kaçtı. Kalanlar arasında ise erimiş servetin yerini doldurma mücadelesi yürüyor.

Halep’teki bazı zenginlerin atölyelerini sökerek Türkiye’ye taşıdıkları biliniyor. Büyük oranda Gaziantep’te Türklerle ortak üretim ve ihracat yapıyorlar.

Dönülebilecek ülke kalmadı artık…

Ve Baas çoktan bitmişti…