Almanya’da Nevroz 22 Mart günü Düsseldorf’ta yapılacak…

Çok sayıda örgütün (sadece Türk ve Kürt örgütleri değil) birlikte kutlayacağı Nevroz için büyük posterler hazırlanmış…

Bunlar Abdullah Öcalan, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya, Mazlum Doğan ve Hrant Dink…

Sonuncu isim şimdiye kadar düşünülmeyen bir isim…

Bu isim aynı zamanda Kürt hareketinin Ermenilerle ilgili olarak kendisine yöneltilen eleştirilerden de öğrendiğini gösteriyor.

Bese Hozat’ın konuşması sonrasında yöneltilen eleştiriler…

Hrant Dink’in büyük posterinin Avrupa’nın en kalabalık Nevrozunda yer alacak olması, bence, KCK’nin “Kürdistan burada yaşayan ve yaşamış olan herkesin yurdudur” açıklaması kadar önemlidir.

“Yok canım, Kürt milliyetçileri hiç öyle şey yapar mı, Ermeni soykırımı sadece Türklerin işidir” diyen Kürt milliyetçilerinin eli yine boş kaldı…

Hareketin gölgesini kendi gölgesi gibi pazarlamaya çalışan bazı Kürtler de boşa düştüler…

Haklı iseniz, eleştirinizi açıkça yapacaksınız ve onun arkasında duracaksınız.

Herkes gibi Abdullah Öcalan da yanlış yapar, Kürt hareketi de yanlış yapar…

Önemli olan özellikle bu hareketin dışındakilerin bunu açıkça seslendirmesi ve eleştirilerinin arkasında durabilmesidir.

Eleştiri, “bu yanlıştır, düzeltilmesi gerekir” amacıyla yapılır.

Kürtler Türklerle birlikte daha yoğun çalıştıklarında sadece Türkler değil Kürtler de değişecektir.

Normali de budur…

Bu durum ulusalcı olmayan Türkiye solunun kendi ayakları üzerinde durmasını ve güçlenmesini dışlamaz…

Türkiye solu yıllarca Ermeni soykırımı konusunda harcadığı büyük çabanın sonuçlarını giderek daha fazla alıyor.

Konu sadece Ermenilerle değil, uydurma tarihimizle de ilgilidir.

Ermeni soykırımı bu topraklardaki her çeşit inkar ve soykırımın kökenidir denilebilir.

Önümüzdeki yıl bu soykırımın 100. yılıdır ve konu iyice güncelleşecektir.

Bu aynı zamanda uydurma Cumhuriyet tarihimizin ve bu tarihteki katliamların, karanlık noktaların da üzerine daha fazla gidilmesi anlamına gelecektir…