Şuanda 493 konuk çevrimiçi
BugünBugün6017
DünDün3402
Bu haftaBu hafta13741
Bu ayBu ay13741
ToplamToplam10482165
Toplumsal muhalefet yükselirken... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Perşembe, 15 Mayıs 2014 18:34


Soma için yapılan protesto eylemlerini anlatmayacağım, biliyorsunuz.

Bu eylemlerin dikkat çekici birkaç yönü üzerinde duracağım.

Birincisi: Toplumsal muhalefetin yükselmesinin birinci şartı, farklı bölgeler ve farklı sosyal konumlardaki insanların birbirine destek olması, sahip çıkmasıdır.

Türkiye tarihi sadece işçi muhalefetiyle bir şey olmayacağını bugüne kadar fazlasıyla gösterdi. Kaldı ki, Soma konusunda öncelikle işçilerin tepki göstermesi beklenirken (teorik olarak beklenirken tabii), işçiler protestocu aktörlerden sadece bir tanesidir. Etkili bir aktör oldukları bile söylenemez.

Dünyanın öteki ucunda, Küba, Venezuela ve Bolivya’da maden işçileri Soma için üç günlük yas ve bir günlük grev kararı aldılar.

Bizdeki maden işçilerinden fazla bir şey duymadık.

Normal karşılamak gerekir…

Devrimci aktörler ve bu aktörlerin etkinlikleri ülkelere ve dönemlere göre değişir.

Öncü devrimci işçi sınıfı takıntısından kurtulunduğu oranda protestoları değerlendirmek daha kolay olacaktır.

İkincisi: Gençler, öğrenciler, işsizler, teknik elemanlar, işçiler ve daha aklınıza gelebilecek çok sayıda kişi protestolara aktif olarak katıldı ya da en azından destek oldu.

Üçüncüsü: Kürt halkının Soma protestosuna katılması son derece önemlidir. Demek ki, ülkenin batısında Gezi direnişi ve sonrasında Roboski için yapılanlar orada karşılık bulabilmiş. Bundan sonra artık bilinmektedir ki, Kuzey Kürdistan’da bir şey olduğunda  Batı’da bunu protesto edecek Türkler vardır ve bunun tersi de doğrudur.

Artık her olayda görülmeye başlayan bu gelişme son derece önemlidir.

Dördüncüsü: Ülkenin özellikle batısındaki işçi sınıfı hareketi ulusal hareketle ne oranda ittifak yapabilirmiş gibi soruları az da olsa yine duyuyoruz.

Bu zevzekliklere aldırmayın diyeceğim…

Sendikalaşma oranının yüzde on bile olmadığı bir ülkede sen neden söz ediyorsun?

Ve kim demiş Kürtlerinki ulusal hareket diye?

Ulusal talepleri de olmakla ulusal hareket olmak birbirinden ayrı konulardır.

Kürtler ulusal devlet kurmak istemiyorlar ama bazı sosyalistler ezberlediklerini tekrarlamanın ötesinde başka şey bilmediklerinden hala ulusal hareket var sanıyorlar.

Varsın sansınlar, aldırma, işine bak!

Beşincisi: Ülkede kısa sürede büyük değişim olacağı konusunda erken umutlara kapılmamak gerekir.

Çoğunluk değiliz, ama sesi gittikçe daha iyi çıkan azınlık durumundayız.

Sorun çoğalmak ve karşı tarafı yalnızlaştırmaya başlamaktır.

İnsanların sizin yanınıza geçmesi gerekmez, karşı taraftan olmasınlar yeter…

Kararsızlar çoğaldıkça sizin de görece gücünüz artar…