Şuanda 290 konuk çevrimiçi
BugünBugün5882
DünDün3402
Bu haftaBu hafta13606
Bu ayBu ay13606
ToplamToplam10482030
Harekete geç, yoksa yine olur! PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Cumartesi, 14 Şubat 2015 19:34


Özgecan Aslan’ın öldürülmesi ülke genelinde infial yarattı. Protestolar, açıklamalar, gösteriler birbirini izliyor.

Merak etmeyin, birkaç gün sonra hepsi geride kalır; yeni bir olayda tekrar hatırlanır ve bu böyle sürüp gider…

Yıllardır da zaten böyle olmuyor mu?

Sizi bilmem ama protesto etmekten başka şey yapmayan insanları bir süre sonra ciddiye almaz olurum. Eminim aynısını hükümet ve yandaş dini çevre de yapıyordur. Geniş bir kesimi, biraz da usul gereği, cinayeti lanetleyecektir ve haklı olarak da “bunlar biraz bağırır, sonra susarlar” diye düşünecektir.

Haksız da sayılmazlar, geçmişten beri hep böyle olmadı mı?

Protesto etmeyi, yakınmayı bırakıp da önlem almak ne zaman akıllarına gelecek, bilinmez.

Somut konuşalım:

Kadınlar belediyelere ve hatta valiliklere başvurup kendileri için parasız ya da ucuz ücretli savunma kursları açılmasını isteyebilirler. Kadınlar özellikle bıçaklı ve sopalı saldırıya karşı kendilerini nasıl savunabileceklerini kısa sürede öğrenebilirler.

Kendinizi savunmayı öğrenmiş olmanız saldırıya uğramayacağınız anlamına gelmez, ama hiç olmazsa pabucu pahalıya satarsınız.

Bazı belediyelerin bu talebe olumlu cevap vereceklerine eminim.

AKP’li belediyeler kabul etmeyeceklerdir. O zaman da özel kurslar açabilecek insanlar mutlaka vardır.

İkinci olarak; valiliklere başvurularak dolmuş ve taksi şoförü olmanın sıkı kurallara bağlanması istenebilir. Araba kullanmasını bilen herkes bu mesleği yapamamalıdır. Batı standartlarından söz ediliyor değil mi, Batı ülkelerinde küçük suçlar dışında sabıka kaydı olan şoförlük yapamaz.

Dolmuş ya da takside saldırıya uğramayacağınızın yine garantisi bulunmamakla birlikte ihtimal şimdikine göre hayli az olacaktır.

Üçüncü olarak; tehlike altında olduğunu gösterebilen kadınlara kolay silah verilmesi sağlanmalıdır.

Bunu kabul etmeyecekler, burası açık… Devletin kadınları koruyamadığını söyleyerek bastırmak mümkündür. Buna da aldırmayabilirler. Bu durumda, uygun bir dille kadınlara kendilerini korumaları için gerekeni yapmaları çağrısı yapılabilir.

Çağrının kendisi bile korku yaratmak için yeterlidir.

Sayısı hiç de az olmayan gözü dönmüş tip yalnız kadın gördü mü tecavüzü düşünüyor ve ilk fırsatta saldırıyor. Bundan çekinmiyor çünkü kadının kendisini ancak çok sınırlı savunabileceğini düşünüyor.

Yukardaki adımlar atıldığı zaman bu düşünce değişecektir.

Saldırı düşüncesiyle birlikte “acaba” sorusu da gelecektir, korku da gelecektir.

Sadece bu durumda bile saldırı ve cinayetler en az yarı yarıya azalır.

Başka yollar da mutlaka vardır.

Önemli olan yakınmakla, protesto etmekle, çağrılar yapmakla zaman geçirmeyi bırakıp, somut adımlar atmaktır.

Aksi durumda bu olay geçer, başkası gelir, yine protesto edilir, erkek şiddetinden söz edilir; o da geçer, başkası gelir…

Yıllardan beri de böyle olmuyor mu!

Önlemini sayıca hiç de az olmayan erkekle birlikte kendin almaya başlayacaksın…

Kadınlar bu konuda yalnız olmayacaktır, yeter ki adım atmaya başlasınlar…