Şuanda 177 konuk çevrimiçi
BugünBugün956
DünDün6244
Bu haftaBu hafta14924
Bu ayBu ay14924
ToplamToplam10483348
RTE'nin iyilikleri sürüyor! PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Perşembe, 09 Haziran 2016 18:36


RTE Almanya’daki Türkiye kökenlilere önemli bir iyilikte bulundu. RTE’nin Federal Meclis’te 1915’i Ermeni soykırımı olarak tanıyan yasaya evet oyu veren 11 Türkiye kökenli milletvekiline söylediklerinin ardından “Alman vatandaşı olan Türkiye kökenliler” hakkında özellikle Alman milliyetçileri tarafından yaratılmaya çalışılan şüphe büyük darbe yedi.

RTE bu 11 milletvekilini “PKK’nin borazanları” olmakla suçlamış ve “kanlarının bozuk” olduğunu söylemişti.

Bazı Alman politikacılar bu sözlere ağızlarını bozmadan cevap verdiler.

Bu 11 kişi Federal Parlamento’da Türkiye’nin temsilcisi olmadıklarını gösterdiler. Görüşleri şu veya bu yönde olabilir ama bu görüşlerin Almanya’daki politik tartışmalar çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini yeniden ortaya koydular.

Türkiye kökenli olabilirler, sonuçta hiç kimse kökenini kendisi seçemiyor, ama yıllardan beri Almanlar.

Sosyolojik bir terim kullanılırsa karışık kökenlere hibrid adı veriliyor. Göçün yıllardan beri biriktiği ve önemli boyutlara ulaştığı bu dönemde hibrid kimlik öne çıkıyor.

İnsan kendisini ne hissediyorsa, odur. Türk doğmuş olmak ömür boyu Türk kalmayı gerektirmez. Bu durum bütün kökenler için geçerlidir. Bir kere Türk olanın hep Türk kalacağı Türk ırkçılarına mahsus bir kafa yapısıdır.

ABD’nin önemli dışişleri bakanlarından bir tanesi Henry Kissinger’dır. Kendisi Alman kökenlidir ama Amerikalı olmuştur ve görevi süresince de ABD’nin çıkarlarını korumuştur. Kimsenin aklına da “bunun kanı bozuk, bu Alman olamaz!” demek gelmemiştir.

Almanya’daki Türkçe basın böyle konularda her zaman olduğu gibi tam bir sefalet sergiledi. Bir yazara göre, “Türk milletvekillerinin” soykırımın tanınması yönünde oy kullanması parti disiplini gereğiymiş.

Bu insanların Türk milletvekili olmaması bir yana, madem parti disiplinine uyulması gerekiyordu, o zaman tasarıya bir ret bir de çekimser oy veren Alman kökenli Alman milletvekilleri bu kadara neden uymamışlardı acaba?

Yazanı da anlamak gerek, başka bir şey yazsa yılların gazetecisi olmasına bakmaz, işten atarlar.

Almanya’da yaşayan Türkiye kökenliler yıllardan beri Türk ve gurbetçi olarak görüldü. Hala öyle görenler bulunmakla birlikte, Federal Meclis’teki “kanı bozuk”lar sayesinde

bu anlayış da önemli darbe yedi.

Almanya’daki Türkiye kökenli göçmenler arasında bu ülkenin vatandaşı olanlar ve olmayanlar bulunuyor ama asıl ayrım bu değildir. Asıl ayrım Almanya vatandaşı olsun veya olmasın Türk milliyetçisi olanlar ve olmayanlar arasında ortaya çıkıyor.

Hiç şaşırmayın, Almanya’da doğru dürüst Türkçe bilmeyen Türk milliyetçilerinin sayısı az değildir.

Varsın olsun; Ermeni soykırımı oylaması bu ayrımı açık olarak ortaya koyduğu gibi, Federal Parlamento’daki Türkiye kökenli Almanya milletvekillerinin de Türkiye’nin temsilcisi olmadıklarını ortaya çıkardı.

RTE, “Almanya hatasını düzeltmezse” diye tehditler savuruyor ama tribünlere ya da seçmen kitlesine, özellikle de MHP’lilere oynuyor.

Almanya parlamento kararını nasıl düzeltecek?

Bu ülkede parlamentonun üzerinde yer alan bir devlet başkanı bulunmuyor, dolayısıyla bu karar da düzeltilemez.

Durun bakalım, daha kötüsü geliyor: 1915’teki Ermeni soykırımı eyaletlerdeki ders kitaplarına girecektir. TC büyükelçisi bunu protesto edecektir, ama nafile…

Dahası, soykırımı tanımayanların Alman partilerinden aday olamamaları gibi bir durum da yaşanacaktır.

Alman vatandaşı Türkiye kökenli bir kişi soykırımı inkar edebilir, özgürdür.

Şu veya bu parti de onu aday göstermemekte özgürdür.

Benzeri bir durum Belçika’da yaşanmıştı…

Almanya’daki bir bölüm Türkiye kökenli göçmen –Almanlar ve Ermenilerle birlikte- yıllarca böyle bir karar için çaba harcadı. Almanya’daki bu karar Türkiye’de soykırımın tanınması için mücadele eden herkesin elini güçlendirecektir.

Başka bir deyişle, ülke dışında verilen mücadele pekala ülke içini etkileyebiliyormuş.

Yıllarca aptalca denilebilecek tutumlarla mücadele etmek gerekti.

Bunlardan bir tanesi, Ermeni soykırımının tanınmasını savunanlara yönelik, “Türkler sizi seçmeyecek” tehdidiydi.

Bunu söyleyenlerin yaşadıkları toplumdan haberleri bulunmadığı böylece bir kere daha görüldü. Sanıyorlardı ki, Ermeni soykırımının tanınmasını savunan Federal Parlamento, eyalet parlamentoları ve kentlerdeki belediye meclislerinde yer alan Türkiye kökenli Almanları Türkler seçiyor!

Almanya’da vatandaş olan Türkiye kökenlilerin sayısı yaklaşık bir milyondur.

Bu bir milyon seçmen olduğu anlamına gelmez çünkü seçmen olabilmek için 18 yaşını bitirmiş olmak gerekiyor.

Yaklaşık yarısı ya da 500 bini seçmendir diyelim.

60 milyon seçmenin içinde 500 bin nedir ki?

Peki Türkiye kökenli Almanların genel seçime katılma oranı ne kadar?

Sondan bir önceki genel seçime ilişkin açıklanan rakama göre yüzde 19!

Yarım milyon Türkiye kökenli seçmenin tamamı da Türk milliyetçisi değildir.

Bu durumda seçseler ne olur seçmeseler ne olur!

Son başbakan “Merkel 3,5 milyon Türkün vereceği oyu düşünsün” diyerek durumu hiç bilmediğini göstermişti.

Sanıyor ki, Almanya’daki 3,5 milyon kadar Türkiye kökenli göçmenin tamamı vatandaştır. Bu vatandaşların hepsi milliyetçi oldukları gibi seçime yüzde yüz oranında katılırlar ve hepsi de aynı partiyi seçer veya seçmez!

Ne diyelim, bilen bilmeyen konuşuyor işte!

RTE’nin iyiliklerinin sürmesi dileğiyle…