Şuanda 381 konuk çevrimiçi
BugünBugün1619
DünDün6244
Bu haftaBu hafta15587
Bu ayBu ay15587
ToplamToplam10484011
HDK-A PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Çarşamba, 19 Ekim 2016 23:45


Halkların Demokratik Kongresi-Avrupa’nın Almanya örgütlenmesi değişik kentlerde yapılıyor. 6 Kasım’da Almanya kongresi Frankfurt’ta toplanacak.

Başka ülkelerde de aynı yönde çabalar bulunuyor. Sadece İsviçre hakkında somut bilgim var ama bilgi sahibi olmadıklarım da vardır.

Daha önce de yazmıştım; yıllar sonra nihayet Avrupa belirlemeli bir örgütlenmeye gidilmesi olumludur. Bugüne kadar bulunduğu örgütler içinde Avrupa örgütlenmesinin özel konumu bulunması için sürekli mücadele etmek zorunda kalmış birisi olarak bu gelişmeyi son derece iyi buluyorum.

İyi bulmadığım ise, yıllardan beri şu veya bu Avrupa ülkesinde yaşayan insanların bulundukları ülke hakkında az bilgiye sahip olmalarıdır.

En az 15 yıldır buradalar, çoğunluk 20-25 yıldır şu veya bu Avrupa ülkesinde bulunmaktadır ama yaşanılan yer hakkında yeterli bilgiye sahip olunmadığını HDK-A’nın programından çıkarmak mümkündür.

Herkes öğrendi, öğrenmek zorunda kaldı ve daha da öğrenecek ama o kadar yavaş gidiliyor ki…

Hayat öğrenmeye karşı gösterilen dirençleri kırarak gelişiyor ve sonuçta da büyük zaman kaybı önemli bedel olarak ödenmek zorunda kalınıyor.

En az 15-20 yıldır burada bulunan, ülkeyi politik nedenlerle terk etmek zorunda kalmış birisinden hayatını anlatmasını isteyin; size en az yüzde 80 oranında Türkiye’deki mücadelesini anlatacaktır. İyi de, bunca zamandır yaşadığın yere ait bir tarihin de olmadı mı?

Yok gibi bir şey!

Bu insanlar burada yıllardan beri hiçbir şeyle ilgilenmeyen tipler değiller. Güçleri oranında bir şeyler yapıyorlar; yürüyüş-mitinge katılma, seminerlere gitmek vb gibi. Ama Türkiye’deki mücadeleleriyle buradaki arasında büyük fark olduğu için buradakini mücadeleden saymıyorlar.

Tahmin edilebileceği gibi bu arkadaşların önemli bölümü Türkiye’de iken bulundukları örgütlerde sorumluluk taşımış insanlardır. Bir bölümü burada da sorumludur ama insan kendisini yeniden üretemeyince doğal olarak yaptığı işi de önemsemiyor.

Bu durum bazı arkadaşlarda gizli ya da açık travmalara yol açabiliyor.

Bulundukları durumdan memnun değiller ama bunu aşamıyorlar da…

Türkiye sosyalist hareketi için Avrupa liderler mezarlığıdır.

Olabilir, insan farklı koşullarda eski konumunu koruyamayabilir ama bunu kabullenebilmek gerekir. Bu arkadaşlar şimdi ülkede olsalar oraya da uyamayacaklarına eminim. Büyük performans gösterdikleri eski yıllar yok artık, başka şartlar var…

Bunun farkında olmayan ve yıllar sonra dönebilme şartları ortaya çıkınca dönen bazı arkadaşlar büyük sürprizle karşılaştılar. Onlar Türkiye’dekileri gördü ama oradakiler de kendisini gördü. Karşılıklı olarak şaşırdılar.

O yıllar yok artık ve içinde yaşanılan bu yıllar başka türlü bir yeterlilik istiyor.

Eskinin anıları güzel ama yıllardan beri onları tekrarlayıp durmanın kabak tadı vermeye başladığını da herkes görmeye başladı.

Yıllar önce iyi şeyler de yapılmış, burası açık ama geçti artık o yıllar…

Hem de çoktan geçti…

HDK-A umarım yaşanılan yeri daha iyi öğrenmekte itici bir rol oynar.

Bulunduğunuz yerde HDK-A çalışmasına katılın diyeceğim.

Yıllardır yaşanılan şu veya bu düzeydeki birlik deneyimlerinden sonra büyük beklentiler taşıyarak bu çalışmada yer almamak gerekir. Bu tür büyük beklentiler hem gerçekçi değil hem de beklenilen olmayınca kişilerin morallerini özellikle bozabiliyor.

Şu anda bundan iyisi bulunmuyor, gerçekliğimiz böyle…

Bu nedenle içinde yer almakta yarar bulunuyor.

Avrupa kuruluş toplantısı da bu yıl içinde Brüksel’de yapılması planlanıyor.

Peki sen ne yapıyorsun, diye sorarsanız, Şubat’a kadar tepeleme dolu durumdayım.

Girsem çok şey bekleneceğini biliyorum…

Geçmiş yılların Avrupa performansı ortada, bu nedenle çok şey beklenecek ama bunu yapabilecek zamana bir dönem sahip değilim.

Varmış gibi görünmek de benim hoşuma gitmiyor. Bir yerde yer alıyorsan gerekeni yapacaksın, yapıyormuş gibi yapmayacaksın.

Avrupa’daki çalışma yavaştan da olsa yükseliyor. Bu alan gittikçe daha fazla önem kazanıyor. Türkiye’deki seçimlerde Avrupa’da oy kullanılabilmesi, iletişim imkanlarının gelişmesiyle birlikte ülkenin her yanıyla anında bağlantı kurulabilmesi, Avrupa ülkelerindeki kurumlarda ve medyada Türkiye konusunun sürekli ön planda olması ve sayılabilecek başka faktörler…

Ülkedeki çok sayıda sosyalistin bunu anlamasını beklemiyorum, anlamaları için –geçmişte olduğu gibi- çaba harcamak da gerekmiyor.

Yaparsın, yapılan ortada olur ve tartışmaya da gerek kalmaz.

Bu konuda durum eskisi kadar zor değil…

Geçmişte insanları gösterilen büyük performansla ikna edebiliyorduk. Görece bağımsızlığımız konusunda ikna olmuyorlardı ama bir şey de söyleyemiyorlardı.

Şimdi durum daha kolaydır…

HDK-A’nın merkezi hazırlık toplantılarından katılan arkadaşlar aracılığıyla bilgi aldım.

Her zamanki huyumuz; büyük laflar konuşup küçük işler yapmak…

Umarım bu sefer biraz daha iyi olur…