Şuanda 296 konuk çevrimiçi
BugünBugün1574
DünDün6244
Bu haftaBu hafta15542
Bu ayBu ay15542
ToplamToplam10483966
Charlie Hebdo Müslümanlar sayesinde nasıl kurtuldu? PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 27 Kasım 2016 12:54


Charlie Hebdo Fransa’da yayınlanan haftalık bir mizah dergisiydi. Dergi dini konuları da sık sık mizah malzemesi yapardı. Müslümanlığın yanı sıra Hıristiyanlık da buna dahildi. Papa’nın dergiye kızması boşuna değildir.

7 Ocak 2015’te dergi iki Al Kaide militanı tarafından basıldı ve redaksiyondan 12 kişi öldürüldü. Gerekçe, İslam ve Muhammed ile ilgili olarak çizilen karikatürlerdi.

Bu eylemin ülkemiz dahil İslam dünyasında herkes tarafından olmasa bile sevinçle karşılandığı en azından onaylandığı söylenebilir.

Aradan iki yıl bile geçmedi ve dergi Almanca olarak da yayınlanmaya başlıyor.

Charlie Hebdo kapanmak bir yana eskisinden daha fazla tanınıyor ve satılıyor.

Dergi baskına uğramadan önce ekonomik olarak zor durumdaydı. Hatta baskın günü yapılmakta olan redaksiyon toplantısının gündem maddelerinden birisini de ekonomik zorluklar oluşturuyordu.

Baskından sonra ise olan oldu!

Dergi yayınını sürdürdü ve baskından sonraki ilk nüshası dünya çapında 8 Milyon sattı. Dergiyi satın almak, abone olmak, bağış yapmak politik bir tutum olarak ortaya çıktı.

“Je suis Charlie Hebdo” sloganı her tarafa yayıldı.

Almanya’daki büyük kentlerin garlarında saat 6’da açılan gazete bayileri önünde uzun kuyruklar oluşurdu. Charlie Hebdo dergisi yüz tane kadar geliyor ve hemen bitiyordu. Dergiyi alanların tümünün Fransızca bildiği ve derginin yaptığı mizahtan hoşlandığı söylenemezdi ama belirleyici olan bu değildi. Dergiyi almak, bir şekilde dergiye destek olmak politik bir tutumdu.

Dergi redaksiyonuna 4,3 Milyon Avro bağış yapıldı.

Militan Müslümanlar sayesinde dünya benzeri az görülen bir dayanışmaya tanık oldu.

Dergi Almanya’da gördüğü büyük ilgi ve dayanışma nedeniyle Almanca olarak da yayınlanmaya başlıyor. Almanca dergi Fransızcasının bire bir kopyası olmayacak, içinde Almanya’ya yönelik yazı ve karikatürler de bulunacak.

Farklı bir politik kültür… Almanya’da Başbakan Merkel’in sokak kadını olarak resmedilmesine bile kimse kızmaz. Güler geçer!

Derginin Aylan Kurdi ile ilgili yaptığı karikatür de tepkilere neden olmuştu:

Aylan Kurdi büyüseydi ne olurdu? sorusunun cevabı karikatürde vardı: bir genç kadınları kovalıyor!

Müslümanın kafası özellikle cinsellikle doludur.

Tepkiye neden olan sürekli doğrulanan bu gerçeklik değil, bunu vurgulamak için Aylan Kurdi’nin sahildeki cesedinin kullanılmasıydı.

Şimdi aynı dergi 200.000 haftalık tirajla Almanya’da da yayınlanmaya başlıyor.

Dergide İslamiyetle ilgili karikatürler mutlaka yine yer alacaktır.

Kız ve erkek çocuklarına yönelik cinsel tacizin cezasız kalması, çocuk evlilikleri gibi konular bulunmaz birer mizah malzemesidir. Somut konu aramalarına gerek yok, Türkiye’ye baksalar yeterlidir.

AKP’nin Cumhuriyet gazetesine düşmanlığının önemli nedenlerinden birisi de gazetenin Charlie Hebdo konusunda aldığı açık dayanışma tutumudur. Bu tutum genellikle unutuluyor.

Bugün Müslümanların birliğinden söz edenler komik bile olamıyorlar.

Hangi birlik?

İslamdaki iç savaşı görmüyor musunuz?

Türkiye, İran, Suriye, El Nusra, Hizbullah, İslam Devleti, Kürtler…

Hepsi Müslüman…

Eskiden “Huzur İslamda” denilirdi…

Değiştirilmesi gerekir…

“Savaş İslamda”…

Bu savaş dini nedenlerle yürümüyor. Yüzeydeki nedenler daha gerideki asıl nedenlerin gerekçeleri olarak savunuluyor.

Ortadoğu’daki savaşlarda emperyalizmin rolü tabii ki bulunuyor ama savaşanlar Müslümanlar, Hıristiyanlar değil…

İslamiyet yaklaşık 1400 yıl öncesi uygulamalara dönüşü kurtuluş olarak görmeyi sürdürdükçe karşısında ateist, Hıristiyan, Budist çok sayıda insanın tepkisiyle karşılaşacaktır. Kendisi hakkında ne isterse düşünebilir. Her zaman olduğu gibi tehdide başvurur, zaten başka bir şey yapacak çapı da yoktur; tehdit ve saldırı da Charlie Hebdo örneğinde görüldüğü gibi az rastlanan bir dayanışma ortaya çıkarır.

Bu dayanışma aynı zamanda saldırgan Müslümanlığa karşı alınan bir tavırdır.

Çocuk yaşta evliliğin onaylanmasının peygamberden kaynaklanan örneğinin bilinmediğini ve bunun karikatürlere konu olmayacağını mı sanıyorsunuz?

Bu 1400 yıl önce var olabilir ama çoktan beri değişmek zorundadır.

Bu ve benzeri belirlemeleri değiştirmeyenler dini inançlarının alay ve nefretle karşılanmasını da kabullenmek zorunda kalacaktır.