Şuanda 284 konuk çevrimiçi
BugünBugün1569
DünDün6244
Bu haftaBu hafta15537
Bu ayBu ay15537
ToplamToplam10483961
Göçmen ve vatandaş PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazartesi, 06 Şubat 2017 18:47


 

 

Bundan önce yazdığım HDK-Avrupa ile ilgili yazıda bir terslik oldu, düzeltemedim de. Bu nedenle sayfa biraz tuhaf görünüyor. Okunabiliyor ama rahat değil. Kusura bakmayın…

Bu hafta sonunda (12 Şubat Pazar günü) İsviçre’de halk oylaması yapılacak. Oylamaya sunulan konulardan bir tanesi de üçüncü kuşağa kolay vatandaşlık verilmesiyle ilgili. Bir bölüm kabul ediyor bir bölüm reddediyor.

Kolay vatandaşlık denilince pek de kolay sanmayın, epeyce şartı bulunuyor ama yine de şimdiki vatandaşlık sürecine göre kolaylaştırmayı içeriyormuş.

Dikkatimi çeken, adını hatırlamadığım ama İsviçre partilerinden birisinde çalışan bir arkadaşın yaptığı çağrı oldu. Bu arkadaş İsviçre vatandaşı olan göçmen kökenlileri –kendisi göçmen diyor- sandığa gitmeye çağırıyordu.

Seçime katılmaları için çağırmaya denilecek bir şey yok da bu çağrı göçmen kökenlilerin üçüncü kuşağa kolaylaştırılmış vatandaşlık verilmesi yönünde oy kullanacakları varsayımına dayanıyor.

Burası epeyce tartışmalıdır.

İsviçre’de vatandaş olmuş göçmenlerin –öncelikle Türkiye ve Kürdistan’dan gelenlerin- Almanya’dakilerden çok farklı olduğunu sanmıyorum. Bizim burada yaşadığımız “göçmen göçmenin haklarını savunur” belirlemesinin genel geçer bir doğru olmadığı yönündedir.

İlticacılara karşı alınan tutuma bakın… Çok sayıda göçmen –hele de Almanya’da- ülkeye fazla ilticacının gelmiş olmasına karşıdır. Nedenleri üzerinde durmayacağım ama ortada olan bir durum var, bunu belirtmekle yetiniyorum.

İlticacılarla dayanışma yürüyüşlerine ve konuyla ilgili çalışmalara bakın, köken olarak Alman olanların ezici çoğunlukta olduklarını görürsünüz.

Dahası, Almanya’da sondan bir önceki genel seçime Almanya vatandaşı olmuş eski Türkiyelilerin katılma oranı sadece yüzde 19’dur. Bu resmi rakamdır. O zamandan beri artmış olabilir ama yüzde 30’u geçtiğini sanmıyorum.

Üçüncü kuşağa kolay vatandaşlık konusundaki çalışmayı vatandaş olmuş göçmen kökenlilere yönelik olarak değil de İsviçreli toplumun geneline yönelik yapmakta yarar bulunuyor. Elbette bu kesim de ihmal edilmemelidir ama bu kesime fazla güvenmeyin derim. Hele kesin olarak lehte oy kullanacaklarına hiç güvenmeyin.

Almanya’da tersi yönde az örnek görmedik.

1980’li yıllarda o zaman Zimmermann Yasaları olarak da bilinen Yeni Yabancılar Yasası’na karşı yürüyüşlerde göçmenler veya o zamanki deyimle yabancılar küçük bir azınlığı oluşturuyordu. Herhalde Almanların Yabancılar Yasası ile sorunu vardı ki, onlar büyük çoğunluğu oluşturuyordu.

Yabancılar Yasası onlara uygulanmıyordu ama onlar ülke genelindeki kısıtlama ve sertleşmenin mutlaka geneli de etkileyeceğinden hareket ediyorlardı. Yasalardaki sertleşme aşamalı olur ama sadece bir alanda kalmaz; buna karşı çıkıyorlardı.

Bazı İsviçreli partilerin yeni vatandaşlarla özellikle ilgilenmesi normaldir. Almanya’da da yıllarca SPD aynısını yaptı ve yeni seçmenler kazandı. Bu politika uzun vadeli bir politikadır. Şunu da belirtmek gerekir: Referandumdan evet de çıksa hayır da çıksa İsviçre’deki sağ partiler de giderek seçim listelerinde göçmen kökenlilere yer vermeye başlayacaktır.

 

Bir ülkede bu konuda nasıl gelişme olabilir diye sorulduğunda Almanya örneğine bakmakta yarar bulunuyor. Aynısı tekrarlanmaz ama epeyce benzeyecektir.

Son Güncelleme: Pazartesi, 06 Şubat 2017 18:48