Geçenlerde bir arkadaş, “Bu herif –Lazkiyeli sabık Muhabarat, yeni tavuk hırsızı- sürekli olarak senin ve İbrahim’in aleyhine yazı yayınlıyor” dedi. Ben de “Başka işin yok mu senin!” diye cevap verdim.

2008-2009’da ya da durumu şimdikinden daha iyi olduğu zamanda ne yapabildi ki, şimdi bir şey yapabilsin!

Adama biz vurmuşuz, felek vurmuş, Hızır vurmuş -çok yardımını gördüm-, Suriye hükümeti taşınmaz mallarına el koyarak vurmuş ve ek olarak da anladığım kadarıyla İbrahim kendisini sürekli taciz ediyor.

Bu da nereden çıktı, derseniz, tahminimi söylüyorum. Artık hayatta olmayan birisiyle sürekli uğraşıyorsanız hem yediğiniz feci darbeyi unutamamışsınız demektir hem de muhtemelen sizi sürekli taciz ediyordur.

Bunu nasıl yapıyor, bilemem. İnançsız bir insan olarak bu işlere aklım ermez zaten ama bana böyle oluyor gibi geliyor.

İbrahim, yapma; 72 huriyle zaman geçirmek varken bu tiple neden uğraşırsın bilmem!

Belki de Alevilerdeki reenkarnasyona uğramışsındır, başka bir canlıda tekrar yaşıyorsundur. Mesela El Nusra tehlikesi nedeniyle boşaltılmak zorunda kalınan Alevi evlerini yağmalarken enselenen bu tipin elindeki mühürleri ve silahları alan Lazkiye bölge komutanının şahsında dirilmiş olabilirsin. Herifi bir süre hapsettiğin gibi sonra da ikide bir makamına çağırıp fırça atıyorsundur!

Yaparsın, biliyorum; sen bilirsin ama yapma diyeceğim!

İbrahim’in kitabı “Ey Hayat”ı içindeki çok sayıda tashih hatasını düzeltip internette yayınlayacağız. Hemen olmaz ama çok da sürmez…

İbrahim ile ilgili bir blog hazırlandı. Burada yayınlanmak üzere 2008-2013 döneminde İbrahim’in de ön planda yer aldığı örgüt tarihimizin gözden geçirilmesi ve içerdeki büyük ihanetin ortaya çıkarılması sürecini yazıyorum.

13 Nisan’a ya da ölüm yıldönümüne kadar bitmiş olur.

Beni sorarsanız geçen yarı yıl üniversitede iki ders almıştım, ikisinden de geçmişim ve artık bitirmeye yaklaşıyorum.

Üniversite deyince aklıma İbrahim’in üniversiteyle ilgili yaşadıkları geldi. İkisini anlatacağım:

İlk olarak; Galatasaray Gazetecilik Bölümü’nü kazanmış. Bir akrabası sormuş, nereyi kazandın diye, o da gazetecilik demiş. Adam da; iyi, senin ayağın çabuktur zaten, demiş.

Gazetecilik bölümü deyince aklına gazete satıcılığı gelmiş anlaşılan…

İkincisi; İbrahim ile birlikte banka soygununa girdikten sonra –sabah erkendi- kendisi gidip bir dersten bitirme sınavına katılır. Aylar sonra konuyla ilgili davada avukata, “Bir insan banka soyup sonra sınava girer mi? Sınava katıldığımı kanıtlayabilirim,” der.

Avukat Burhan Apaydın’ın cevabı, “İyi bir militan yapar evladım,” olur.