İbrahim Yalçın 13 Nisan 2016’da 65 yaşındayken aramızdan ayrıldı. “Birkaç iş kaldı, onları da halletseydim” diyordu ama 65 yaş hayat için uzunluk olarak yine de fena değildir. Hepimiz oldukça sert yıllar yaşadık ama İbrahim çoğumuzdan daha fazlasını gördü. Yine de başka bazı yoldaşlar gibi hayata çok erken veda etmedi. Öldüklerinde Ömür 22, İlker 26, Yüksel 27 yaşındaydı.

Geçen yılki anma toplantısında da belirtmiştim. İbrahim ikimizin ön planda olduğu ama 25 kişinin katıldığı Acilciler tarihinin baştan aşağıya gözden geçirilmesi ve içimizdeki büyük ihanetin ortaya çıkarılmasıyla ilgili yazıların düzenlenerek yayınlanmasını istiyordu. Önce bunu kitap halinde yayınlayalım diye düşündük. İbrahim’i tanıyanların onunla ilgili anı ve düşüncelerine de burada yer verecektik. Sonra bu tür kitapların döneminin geride kaldığını fark ettik. On yıl önce ortam bu tür kitaplar için daha uygundu. Yıllardan beri devrimci anı kitapları veya buna benzer geçmişe yönelik yayınlar pek ilgi bulmuyordu. İbrahim’in anılarını yazdığı “Ey Hayat – THKP-C (Acilciler Anıları)” kitabının da ilgi gördüğü söylenemezdi. Kim yazarsa durum böyleydi.

Bu durumda internet ortamını değerlendirmenin daha doğru olacağını düşündük. İbrahim ile ortak eserlerimizden bir tanesi de ülkenin çok okunan politik siteleri arasında bulunan www.enginerkiner.org idi. Neden bir benzerini yapmayalım?

İbrahim ile ilgili bir blog yapmaya karar verdik. Burada tanıyanların kendisiyle ilgili anıları, görüşleri yer alacak… Adres:

http://ibrahimyalcin-paris.blogspot.com

Blog buradan doğrudan da açılabilir veya adresi kopyalayıp açabilirsiniz.

Burada şimdilik dört yazı yer alıyor, arkası geliyor…

Konumuzla ilgili olarak kendi yazımda 14 internet adresi verdim. İbrahim bloguyla birlikte 15 oluyor…

İlerde Ey Hayat kitabını da internette yayınlayacağız.

Blog kitap olmadığı için ek yazılara sürekli olarak açıktır. İsteyen birkaç kere de yazabilir (mesela ben öyle yapacağım). Tek şart yazılacakların bir şekilde İbrahim ile ilgili olmasıdır.

Bu yıl Yüksel Eriş’in ölüm yıldönümüyle ilgili yazıda hem O hem de İlker için yapılabilecek her şeyin yapıldığını belirtmiştim.

İbrahim için de aynısını yapacağız…