Avrupa Birliği ve ABD’nin kredi kuruluşları Türkiye’nin güvenilirlik notunu yeniden düşürdüler. Türkiye yatırım için riskli ülkeler sınıfına giriyor. Ekonomik büyümenin kırılgan olduğu ve yavaşlaması bekleniyor. Dış ticaret açığı sürüyor ve ülke ekonomisi sürekli taze para girişine ihtiyaç duyuyor. Ülkeye son dönemde giren taze para da kısa vadeli ve yüksek kazançlı alımlara yöneliyor, riskli olduğu için doğrudan yatırıma girilmiyor.

Erdoğan’ın “kendi uçağımızı yapacağız, 10. büyük ekonomi olacağız” söyleminin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı konusunda hemfikirler.

“Avrupa Birliği’ne üye olmaya ihtiyacımız yok” söyleminin ise hiç ciddiyeti bulunmuyor. Hoş zaten ciddiyeti bulunsa ne olacak, Türkiye’nin AB üyeliği ufukta bile görünmüyor.

AKP yetkilileri İngiltere ile AB arasındaki Birlikten çıkış görüşmelerinin nasıl yürüdüğünü mutlaka gözlüyorlardır. Bretix gündeme geldiğinde AB’nin ömrünün sonuna geldiği sanılmıştı ama durum hiç de öyle gözükmüyor. İngiltere hükümeti ayrılık görüşmelerini uzatmaya çalışıyor, AB ise çabuk olunması için bastırıyor. İngiltere ayrılığı tehdit olarak kullanacağını sanıyordu ama pabucun pahalı olduğunu gördü, süreci uzatmaya çalışıyor.

Londra Avrupa’nın finans merkeziydi ama bankalar ve kredi kuruluşları artan oranda burasını terk edip AB ülkelerindeki kentlere taşınıyorlar. Gelişmeler hiç de İngiltere’nin beklediği gibi olmuyor.

Londra’ya gittiğimde bu kentteki bazı akıllı solcuların ne yaptığını öğrenmiştim. Çoğu kişi İngiliz vatandaşı, dolayısıyla da Bretix referandumunda oy kullanma hakkı vardı. “AB gerici bir birliktir, dağılsın” diyerek İngiltere’nin ayrılması yönünde oy kullanmışlar.

AB’nin ilerici olduğunu savunacak değilim de “kurbağa gökyüzünü kuyunun ağzı kadar sanır” misali, İngiltere ayrılınca AB dağılacak sanıyorlar. AB gerici de İngiltere ilerici mi sanki?

Aslında bu tutumu garip görmemek gerekir. Türkiye ve Avrupa’da da benzeri yönde analizler yapılmadı mı? İnsanın konuyla ilgili bilgisi olur, analiz yapar; bilgi sahibi olmadan analiz yapmak bize özgüdür. Üstelik kısa süre önce söylediklerini de unuturlar. Ne oldu hani AB dağılıyordu? Tersine İngiltere ayrılıyor diye üzülür gibi görünmüyorlar.

İngiltere Schengen Anlaşması’na dahil değildi ama AB ülkeleri arasındaki vizesiz dolaşım sürecek… Sadece AB vatandaşlarının İngiltere’de yerleşmesi ve çalışması konusunda anlaşmazlık sürüyor. AB ülkelerinde oturan ve çalışan İngiliz vatandaşları da var. İngiltere’deki AB vatandaşları için hangi kısıtlamalar söz konusu olacaksa aynısı AB ülkelerindeki İngiliz vatandaşları için de geçerli olacak… İngiltere her zamanki kurnazlığıyla böyle olmasını istemiyor.

AB son olarak görüşmelerin hızlandırılması için İngiltere’ye süre verdi…

AB’nin eskiden beri açık bir ekseni vardır: Almanya-Fransa. Bu ikisi arasında ciddi sorun çıkmadıkça AB’nin dağılması söz konusu olamaz.

İngiltere Başbakanı Teresa May’in ayrılık konusunda kumar oynadığı ve kaybettiği artık iyice görülebiliyor. Bretix’i istemiyorlar ama geri dönüş de mümkün görünmüyor.

Türkiye’nin AB üyeliği, serbest dolaşım derseniz; bunları unutun…

“Serbest dolaşım gerçekleşmezse sınırları açar mültecileri Avrupa’ya göndeririz” denileli iki yıl bile olmadı…

Bilinen Ortadoğu politikası, tehdit et bakalım, belki tutar!

Tutmazsa unutursun…