Şuanda 111 konuk çevrimiçi
BugünBugün2646
DünDün6244
Bu haftaBu hafta16614
Bu ayBu ay16614
ToplamToplam10485038
Sorumluluktan kaçma yolu olarak emperyalizm PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 05 Ağustos 2018 17:47


Bizde sorumluluktan kaçmanın ya da herhangi bir konuda kolay açıklama bulmanın iki yolu vardır: “Allahın işi” ya de “sorumlusu emperyalizmdir” denir.

Belediyeler dere yataklarına ev ve AVM yaparlar, her tarafı binalarla doldurur, betonlaştırırlar. Şiddetli yağmur yağınca dere taşar çünkü fazla suyun akacak yeri yoktur. Şiddetli yağmur toprak tarafından emilir, kanalizasyon bu kadar suyu ememez.

Belediyeler kendi sorumsuzluklarını Allaha havale ederler. Sanki Allah onlara her tarafı betonla doldurun demiştir.

Kısa süre önce Muğla’da çıkan orman yangınıyla ilgili olarak belediye başkanının bulduğu açıklama da benzeridir: “Bu kadar ağaç dikerseniz olacağı budur!”

Ağaç dikmezseniz orman yangını da olmaz. Çölde ya da bozkırda orman yangını olur mu?

Sorumluluğu başkasına atmak sorumluluktan kaçmanın tipik yoludur.

Sosyalistler arasında aynısını emperyalizm konusunda görebiliriz.

“Yunanistan’daki orman yangını felaketinin sorumlusu emperyalizmdir” gibi…

Bu açıklamaya göre Yunanistan Avrupa Birliği’nin baskısıyla bütçe kısıtlamasına yöneldiği için yangına karşı gerekli malzemeyi alamamıştır. Ek olarak silahlanma konusunda da yüksek masrafları nedeniyle başka alandaki masrafları kısmıştır, sonuç çok sayıda insanın öldüğü orman yangını felaketidir.

Güzel bir açıklama değil mi, ama yanlış!

Yunanistan’daki orman yangını felaketinin başlıca sorumlusu, başbakanın açıklamasına göre, yıllardan beri ormanlardaki kaçak yapılara ses çıkarmayan, bunlara imar izni veren belediyelerdir. Çok sayıda kişi bu nedenle alevler arasında kalmış, kaçamamıştır.

Kaçak yapılanma konusunda emperyalizmden direktif mi almıştınız?

Bu anlayış aynı dönemde gerçekleşen başka orman yangınlarını açıklayamaz; bunlardan haberi var mıdır, burası da ayrı konudur.

İsveç’te çıkan büyük orman yangını günlerce söndürülemedi. Can kaybı olmadı ama yanan alan Yunanistan’dakinden fazladır. İsveç’te Avrupa Birliği’nin bütçe kısıtlaması söz konusu değildir. O zaman bu ülkede geniş bir ormanlık alan neden yanmış, yangın uzun süre neden söndürülememiştir?

Marksistlerimizin buna cevabı nedir acaba?

İsveç’teki yangın uzun süre devam etti ve ancak Polonya ve Estonya gibi komşu ülkelerden gelen yardımla söndürülebildi.

İsveç’te itfaiye orman yangını konusunda tecrübesizdi çünkü bu ülkede uzun yıllardır orman yangını olmamıştı. Sıcaklığın yaklaşık 20 derece olduğu, sık yağmur yağdığı bir ülkede orman yangını olmaz. Haftalarca süren 30 derecenin üzerindeki sıcaklıklar ve kuru hava ise orman yangınlarını tetikler. Bu şartlarda orman yangını çıkmaması mümkün değildir, önemli olan yangını erken haber almak ve hızlı müdahaledir.

İsveç’te büyük orman yangının emperyalizmle ilgisi herhalde bulunmuyor.

Almanya’da Brandenburg eyaletinde orman yangını çıktı ve altı hektar kadar orman yandı, ama yayılamadı.

Yanan ormanın içinde iki köy vardı, “evlerinizi terk etmeye hazır olun” duyurusu yapıldı ama gerek kalmadı. Orman içindeki köyler bile yangından zarar görmedi.

Bu orman yangınının hızla söndürülmesinin önde gelen nedeni bu konuda tecrübeli itfaiyecilerdir. Orman yangınına müdahale özel eğitim gerektirir, bina yangınına müdahale konusunda yetişmiş itfaiyeci orman yangınında başarılı olamaz. Bunun ise önceden düşünülmüş olması gerekir.

Brandenburg’daki orman yangını orman içinden geçen bisiklet yolu esas alınarak sınırlandırıldı. Orman yangınında ilk iş yangını belirli bir bölgeye hapsetmektir, buradan çıkarmamaktır. Bunun için genellikle yangının yayılma yönündeki ağaçların bir bölümü kesilerek arada boşluk oluşturulur. Brandenburg’da bu boşluk zaten varmış ama önemli olan bu boşluğun önemini kavramaktır. Orman yangının kontrol altına alınması, onu belirli sınırlar içine hapsedilmesi demektir; ardından söndürme gelir.

Her şeyin sorumluluğunu emperyalizme bağlayan Marksistlerimiz acaba ABD’nin California eyaletinde her yıl tekrarlanan orman yangınları konusunda nasıl bir açıklama yapacaktır?

Kuru ve sıcak hava bu bölgede her yıl küçük veya büyük orman yangınlarına yol açar, bazen geniş bir ormanlık alan kül olur. Alanı tanımadığım için bir şey söyleyemeyeceğim ama burada da her yıl tekrarlanan yangının sorumlusunun emperyalizm olmadığı herhalde açıktır.

Orman yangını haftalarca süren kuru ve sıcak hava koşullarında neredeyse zorunlu olarak çıkar, çıkmasını tümüyle engellemek mümkün değildir. Yunanistan’da olduğu gibi ormanın içine yıllardan beri kaçak evler yapılmışsa, belediyeler de bunlara imar izni vermişse, kaçış yolları önemli oranda kapanmışsa, insanlar kısa sürede alevlerin içinde kalmışsa; sizce sorumlu emperyalizm midir?

Yunanistan’daki orman yangınının sorumlusu olarak emperyalizmi gören Marksistlerimiz ne der bilemem ama komik bile olmuyorlar.