Klasik bir belirlemedir ve bu gece karşılaştığım bana bunu hatırlattı.

Bir arkadaş Doğu Roma ile ilgili bir araştırma yaparken eski Beyoğlu konusuna geliyor. İnternette sahaflardaki kitaplara bakarken “Beyoğlu ilçesi: sosyal, iktisadi, kültürel tarihi” adlı bir kitap görüyor. Yazarı Firuzan Çilak.

Bu ismi bir yerden hatırlıyorum, diye düşünüyor. www.enginerkinerkitaplar.blogspot.com u açıyor. Oradaki öykü kitaplarımdan birisini teyzeme ithaf etmiştim, aynı isim.

Teyzemin kitabı olduğunu bilmiyordum.

Anne tarafım İstanbullu zaten, bu durumda başka kim olacak?

Lisede tarih öğretmeni olan annemin bir kitabı vardı. Lise son tarih sınavında çıkan soruların açıklamalı cevaplarını içeriyordu.

Kız kardeşim İngilizce öğretmeni, onun da iki kişiyle birlikte yazdığı İngilizcede fiiller üzerine bir kitabı varmış.

Benim de 26 kitabım var, 29 yapıyoruz.

Babam Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölüm Başkanıydı. Kardeşimin anlattığına göre piyasaya çıkan bütün İngilizce gramer kitaplarının redaksiyonunu yaparmış ama kendisi bir şey yazmamış.

Yine de ortalama kitap sayısı fena sayılmaz.

Bana içeriksiz bir belirleme gibi gelen her şeyin birbiriyle ilgili olması bazen böyle işe yarayabiliyormuş…