Almanya’da noel geldi… Bunun anlamı 10 Ocak’a kadar ülkede her alanda işlerin yavaşlamasıdır. Bu her yıl böyledir.

Evin içi kütüphanenin kitaplarıyla dolu. Kütüphanelerden birisi 3 Ocak, diğerleri 8 Ocak’a kadar kapalı… Bakalım ne kadarını inceleyebileceğim.

Vietnam konusunda planım somutlaştı: Bu ülke Laos ve Kamboçya ile birlikte incelenmelidir. Haritaya bakarsanız orada bile üçünün ne kadar birbiriyle ilişkili olduğunu görürsünüz.

Pol Pot’un biyografisine başladım. Kızıl Khemerler ve Pol Pot öğrenilmesi gereken konulardır… Kamboçya şimdi tarafsız bir ülke ama önceki videolardan birisinde de anlatmıştım: Çin-Vietnam, Vietnam-Kamboçya savaşları sosyalist ülkeler arasındadır.

1975’te ABD Vietnam’ı terk etmek zorunda kalınca aynı yıl Laos’ta Pathet Lao ve Kamboçya’da Kızıl Khemerler iktidarı ele geçiriyorlar.

Ardından Kamboçya’da kentlerde yaşayanlar kırlara sürülüyorlar, nüfusun yaklaşık dörtte biri ölüyor. Pol Pot, Birleşmiş Milletler tarafından soykırım olarak tanınan bu kitlesel ölümün sembol ismidir. Çin’in bu örgüte olan desteği Vietkong’un ülkeye girip Kızıl Khemer yönetimini devirmesini engelleyemiyor.

Konunun incelenmesi yüzde 50 bitti denilebilir, kalanı sanırım daha kolay olur.

Bu arada, bildiğiniz gibi değil, kitap siparişleri var.

“Bu kitabı yazmazsan bilmiş ol dilimden kurtulamazsın!”

Hangi kitap derseniz, Türkiye Devriminin Acil Sorunları’nın yeni güncellemesi…

2025’te TDAS’ın 50. yılında bunu yapmayı zaten düşünüyordum ama bu seferki 2015’te yayınlanan ilk güncelleme (40 Yıl Sonra TDAS) gibi olmayacak… Kapsamına henüz karar veremedim denilebilir, ama yazılacaktır.

ÇEKYA’daki katliamı duymuşsunuzdur. Bir öğrenci üniversitede 15 kişiyi öldürüyor.

Özellikle ABD’de rastlanılan “nedeni olmayan şiddet” fazlasıyla ilgimi çeken bir konudur.

Öldüren, öldürdüklerini genellikle tanımaz.

Olayı neden-sonuç ilişkisi içinde düşünemezsiniz.

Konuyla ilgili birkaç kitap okumuştum. Failler sakin ve yumuşak insanlar olarak tanınırlar. Kimse onlardan 15-20 kişinin öldürülmesini beklememektedir.

Kim söylemişti, tam hatırlamıyorum. Safranski olabilir: “onların duygularını ancak benzer duygular taşıyanlar anlayabilir.”

Neden-sonuç ilişkisi içinde düşünmeye alışmışız ama burada nedeni bulamıyoruz.

Anlayabildiğim kadarıyla bu duygularla yoğrulmuş bir gerilla hareketi de vardı: Tamiller.

Canlı bombanın bulucusu onlardır.

Uzak Doğu Asya amok olarak bilinen eylemin doğuş yeridir. Amokta da kişi önüne geleni öldürür. Oradan Avrupa ve ABD’ye geliyor, tabii değişerek…

Bu kültür bölgenin gerilla hareketlerini de doğal olarak etkiliyor.

Ne kadar çok konu var değil mi; olsun, hepsini halledeceğiz.