Şuanda 115 konuk çevrimiçi
BugünBugün2365
DünDün2340
Bu haftaBu hafta6687
Bu ayBu ay6687
ToplamToplam10475111
Kamboçya'yı öğrenirken... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 11 Şubat 2024 20:27


Kamboçya bizi neden ilgilendirsin diye düşünebilirsiniz. Eminim haritada yerini bilmeyenlerin sayısı da az değildir. Bu kadar olmasa bile başlangıçta ben de benzer görüşteydim. Vietnam ve Laos sosyalizmlerini inceledikten sonra bu ülkelerle komşu ve tarihi boyunca özellikle Vietnam’la olumlu ve olumsuz ilişki içinde olmuş Kamboçya’yı da inceleyeyim dedim.

Kamboçya sosyalizmi için “kendini yıkan devrim” de diyebilirsiniz.

İktidardaki parti 1991’de adını değiştirdi ve sosyalizmden uzaklaştı.

Daha ilerisi de bulunuyor.

Kamboçya “komünistler ve milliyetçilik” bağlamında da önemli bir ülkedir.

20. yüzyılda komünist patilerinin iktidarda olduğu ülkelerde iki savaş yaşanmıştır: ÇHC ile Vietnam ve Vietnam ile Kamboçya arasındaki savaş…

Vietnam ordusu Kamboçya’yı 10 yıl (1979-1989) arasında işgal eder ve Kamboçya Komünist Partisi iktidarına son verir.

KKP’nin iktidar yıllarında (üç yıl 8 ay 20 gün) yaklaşık iki milyon kişi öldürülür ya da ölmesine neden olunur. Sayı daha yüksektir çünkü KKP iktidarı kaybettikten sonra da Vietnam ordusuyla savaş sürer.

Ülke nüfusunun 1980 öncesinde 6 milyon olduğunu düşünürseniz, nüfusun yaklaşık üçte biri öldürülmüş demektir.

Bir komünist partisi iktidara geldiği ülkenin nüfusunun yaklaşık üçte birini neden öldürür?

Bu soru çok sayıda araştırmacının dikkatini çekmiş ve cevaplandırmaya çalışmışlar.

Beklemediğim kadar fazla kaynak buldum.

KKP’de Vietnam karşıtı müthiş bir milliyetçilik var. Ülkede eskiden beri çok sayıda Vietnamlı bulunuyor, KKP iktidarından sonra ya göç ediyorlar ya da öldürülüyorlar.

Vietnam’da askeri ve politik eğitim görmüş olan ve zamanın KKP’sine göre “bedeni Kamboçyalı kafası Vietnamlı” kişiler de öldürülüyor.

Komünistler komünistleri bilerek ve isteyerek öldürüyor.

Saloth Sar ya da bilinen adıyla Pol Pot, 1990’lı yıllarda yapılan araştırmalarda bile çok sayıda kişi tarafından gerçek bir milliyetçi olarak görülüyor. Başka bir deyişle halkta Vietnam karşıtı milliyetçiliğin güçlü temeli bulunuyor.

KKP Genel Sekreteri olarak Pol Pot tek başına değildir, partide ön plandaki isimdir.

Ulusal kurtuluş savaşı, işgale karşı savaş dışında komünistlerdeki milliyetçilikte Kamboçya tek örnek değildir. Vietnam ve Kamboçya önce Fransız emperyalizmine ardından ABD’ye karşı ulusal kurtuluş savaşı verdiler. Bu tür savaşlarda milliyetçilik kaçınılmazdır ve işgalciyi hedef alır. KKP iktidarı aldıktan sonra, daha önce başlayan Vietnam karşıtı kampanya hız kazanır.

Kamboçya aşırı bir örnek olmakla birlikte tek değildir. Bulgaristan Komünist Partisi’nin ülkedeki Türk azınlığa karşı tutumu, Romanya Komünist Partisi’nin Macar azınlığa karşı tavrı, Yugoslavya iç savaşında cumhuriyetlerin komünist partilerinin önderliklerinde yürüyen savaşlar vardır.

Bu konuda Sırbistan Komünist Partisi en öndedir. Parti Genel sekreteri Milosevic, Osmanlıya Avrupa kapılarını açan 1. Kosova Savaşının 600. yılında (1989) yaptığı konuşmada, eski büyük Sırbistan’ın günün birinde yeniden kurulacağını belirtir.

1950’li yılların sonlarında Fransız Komünist Partisi sömürge durumundaki Cezayir’e genel vali tayin edilmesini Meclis’te onaylar. Cezayir, Fransa’nın parçasıdır.

Başka örnekler de olabilir, bilmiyorum.

Komünistler ülkelerinin tarihinden güçlü şekilde etkilenirler.

Mesela sayıca az bir halk olan Bulgarlarda tarihten silinmek korkusu vardır. Dimitrof 1950’lerin başlarında ülke nüfusunun mutlaka 10 milyona ulaşması gerektiğini savunurken bu endişeyle hareket ediyor olsa gerektir.

Partinin Türk azınlığı zorla asimile etmek için isim değiştirmeyi dayatmasının gerisinde de bu neden vardır. Müslümanlar hızla çoğalıyorlar, bu gidişle azınlıkta kalacağız! (Bkz. Sosyalizmden Kapitalizme Geçiş – Bulgaristan ve Romanya Örnekleri, E Kitap olarak bulunmaktadır.)

Kamboçya önde gelen örnektir: asimilasyona gerek yok, öldür gitsin!

Vietnam büyük –o yıllarda 70 milyon-, Kamboçya küçük bir ülke olmasaydı ve komşu da olmasalardı belki başka yollar deneyebilirlerdi.

Vaziyet budur.