Şuanda 116 konuk çevrimiçi
BugünBugün2366
DünDün2340
Bu haftaBu hafta6688
Bu ayBu ay6688
ToplamToplam10475112
O kadınlar... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Çarşamba, 06 Mart 2024 18:55


Kişinin tutumunu doğru ya da yanlış bulabilirsiniz. Burada önemli olan kişinin sergilediği büyük cesarettir. Üç örnek vereceğim.

İlki Rosa Luxemburg’tur. Polonya asıllıdır ve Polonya halkının kendi kaderini tayin hakkına karşı çıkar. Gerekçesi, işçi sınıfının büyük devletler bünyesinde örgütlenmesi gerektiğidir.

Kadın Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin önde gelen sözcülerinden ve teorisyenlerinden birisidir. Almanya’da doğum günü ve Karl Liebknecht ile birlikte öldürüldüğü gün hala anılmaktadır.

Yine Karl ile birlikte Alman meclisinde savaş kredilerine hayır demiştir. Meclis’te –sayıyı tam hatırlamıyorum- yüzün üzerinde milletvekili bulunan Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nde savaş kredilerini reddeden sadece bu iki kişidir.

Aynı Rosa Lenin’in Ekim devriminden sonraki tutumunu açık olarak eleştirmiştir.

Büyük insanlar kendilerine karşı bile olsa başka büyük insanları takdir ederler. Lenin’in Rosa’yı takdir etmesi gibi…

İkinci örnek Judith Butler’dir. ABD’li tanınmış bir filozoftur. Sanırım on yıl kadar önce Frankfurt’taki Goethe Üniversitesi kendisine Adorno ödülü vermiş, kentteki Yahudi kuruluşları da bunu protesto etmişti. Gerekçeleri, Yahudi asıllı olan Butler’in İsrail’in uygulamalarını eleştirmesiydi. Üniversite aldırmamış ve ödülü vermişti.

Aynı Butler şimdi Hamas’ın ilk eylemi de dahil olmak üzere eylem çizgisinin terörizm değil meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Anti semit suçlamasıyla acayip saldırıya uğrayacağı açık olmakla birlikte kadın aldırmıyor.

Bugünkü ortamda Yahudi bir filozofun böyle bir görüşü açıkça savunması büyük cesaret işidir.

Üçüncü örnek, Arjantinli adını bilmediğim birkaç genç kadındır.

Arjantin’de işkencesi subaylar yargılanırken bu subayların birkaç kızı mahkemede babaları aleyhinde tanıklık yapmışlardı. Babaları yaptığı işkenceleri eve gelince anlatırmış, bu kadınlar da durumu mahkemede anlatıyorlar.

Tahmin edebileceğiniz gibi hainlik suçlamaları yapılıyor ama kadınlar işkence mağdurlarına karşı yaptıklarını görev biliyorlar.

Bizde Cumartesi annelerinin eylemleri Arjantin Playa del Mayo annelerinin eyleminden alınmadır. İşkencesi babaları aleyhine mahkemede şahitlik yapan kadınların örneği ise bize uğramamıştır.

Böyle kadınlar azdır. Dünyanın bütün ülkelerinde azdır. Birisi halkının ayrı devlet kurmak talebine karşı çıkar, diğeri Yahudi kökenlidir ama Hamas’ı haklı bulmaktan çekinmez, son örnektekilerin yaptığı ise her türlü takdirin üzerindedir.

Bu insanların tutumlarını yanlış bulabilirsiniz tabii ama burada belirleyici olan kendi kökenlerine karşı sergiledikleri büyük cesarettir.