Hürriyet gazetesinde bugün yer alan habere göre Türkiye dünya silah ihracatçıları sıralamasında 11. sıraya yükselmiş. Uluslar arası silah ticaretinin rakamlarını yayınlayan enstitüye göre 2023 yılında durum böyledir.

Silah ihracıyla sermaye ihracı birbirinden ayrılmaz. Silah ihraç eden ülke genellikle o silahın kullandığı cephaneyi de ihraç eder. Ek olarak ileri teknoloji ürünü silahların ihracı –mesela İHA ve SİHA- onların kullanılmasını öğretecek personelin de ihracatın yapıldığı ülkeye gönderilmesini gerektirir. Mesela Türk SİHA’larının son alıcılarından birisi Arnavutluk’tur. Türk subayları 1990’lı yıllardan beri Arnavutluk ordunu eğitmektedir. Benzer durum başka bazı Balkan ülkeleri için de geçerlidir.

Yıllar önce ABD’li bir komutan “Türkiye’nin en iyi ihraç ürünü ordusudur” demişti.

Katar’da Türkiye’nin büyük üssü vardır ve bu ülkeden sürekli alınan krediler bu üs olmadan mümkün değildi.

Denilebilir ki, Türkiye SİHA’ların tamamını kendisi üretmiyor, özellikle ileri teknoloji gerektiren parçalarını başka ülkelerden alıyor. Evet ama ne var ki bunda?

Arnavutluk hava kuvvetlerine katılan SİHA’ların hangi parçası nereden gelirse gelsin bunlar Türk malı olarak ihraç ediliyor. Burada gerçekleşen montaj sanayisi değildir çünkü montaj iç pazara yöneliktir, burada ise hedef ihracattır.

Türkiye’nin silah ithalatında ise azalma var. En çok silah alınan ülkeler arasında Rusya Federasyonu ve İspanya da bulunuyor. Eskiden bu ülkelerden silah alınacağı düşünülemezdi. Silah alınabilecek ülkelerin sayısı arttı, birisinden olmazsa ötekinden alınıyor.

SİHA’larda kullanılan ve ileri teknoloji gerektiren parçalar için İsveç’in NATO üyeliği kabul edildi ve İsveç de ambargoyu kaldırdı.

Ambargo eskisi kadar etkili değil, birisinden olmazsa başkasından alınabiliyor.

185 ülkeye silah satan Türkiye neden barış istesin ki?

Barış istemek iyidir de barışın Türkiye devletinin büyük planlarına takoz koymak olduğunu anlamadan bu istemi savunmak anlamsızdır. Silah ihracatı azalacak, militarizm gerileyecek, yüzde 110 artan silah ihracatının gerilemesi ülkenin dış ticaret dengesini iyice bozacaktır.

Türkiye zaten bölgesel bir güçtür ve dünya gücü olmaya oynamaktadır. Yükseliyor ama bu amaca ulaşabileceği söylenemez.

Emperyalist ülkeler arasında oynayarak kendine yol açmaya çalışan ve Ukrayna savaşını da bu amaçla gayet iyi kullanan Türkiye alt emperyalizmini anlamamışsanız, ülkenin durumunu ve hedeflerini anlamamışsınız demektir.

Bu anlaşılmadığı için de ülkede halen barış hareketi bulunmuyor.

Kürtlerin talepleriyle sınırlı kalan bir barış hareketinin geçmişte olduğu gibi bugün de gelişme şansı yoktur.

Türkiye dünyanın önde gelen yayılmacı ülkelerinden birisidir ve bu yayılmacılık Irak ve Suriye ile sınırlı değildir.