Şuanda 148 konuk çevrimiçi
BugünBugün2400
DünDün2340
Bu haftaBu hafta6722
Bu ayBu ay6722
ToplamToplam10475146
Önce mutlu hissetmek, sonra yine gerginlik PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Perşembe, 14 Mart 2024 21:31


Arada bir ve kendiliğinden içime mutluluk duygusu dolar. Kendine sürekli iş çıkarmayı seven birisi olarak daha yapılması gerekenler bulunuyor. Hayatım sorunsuz değil ama bazen içim mutlulukla doluyor.

Nedenlerini de biliyorum.

74 yaşındayım ve bütün organlar iyi çalışıyor. Daha 70’ine gelmeden her tarafı dökülenlerden olmadım. Geçen yılın sonlarında barsak kanseri geçirdim; hızlı teşhis ve hemen ameliyatla sorun kalmadı. Kontrollere gidilmesi gerektiğini tabii ki biliyorum. İlki yapıldı, her şey normal…

Hayatım boyunca beni özellikle kıran, kötülük yapan olmadı diyebilirim. Aslında biraz oldu, fazlasını yapmaya çalışanlar da oldu ama hepsinin hakkından geldim. Bazen bana lanetler yağdırdıklarını duyuyorum ve hoşuma gidiyor. Kızmak bir yana bu durum başarımı gösteriyor. Kim dedi sana ya da sizlere benimle uğraşın diye!

Küçük şeyler önemli değildir, gelip geçer… Önemli konularda ise, belirtmekten hiç çekinmedim, intikamcı bir insanım. Yapanın yaptığını yanına bırakmam, isterse aradan yıllar geçmiş olsun… Ek olarak, bu duygunun insanın özsaygısının gereği olduğuna da inanırım.

Farklı düşünenlere bir şey demeyeceğim.

Sürekli öğrenmek beni mutlu ediyor. Bugün Almancada ilk kez çıkan Patrice Lumumba başlıklı kitabı aldım. Mandela, Nkrumah, Amilcar Cabral, Frantz Fanon (aslen Afrikalı değildir ama Cezayir ulusal kurtuluş mücadelesinde tanınmıştır) ve Lumumba…

Fanon üzerine kitap yazdım (internette okunabilir), Lumumba konusunda ise fazla bilgim yoktu; öğrenirim.

Bu kıtanın kendine özgü bir de felsefesi var ki, kısaca bilmiyorum diyebilirim.

Değişik yazılarda Türkiye’nin Afrika ülkelerindeki faaliyetlerinden söz etmiştim; ekonomik ve askeri faaliyetler… Bu alanda yoğun faaliyetiniz varsa, kıta daha doğrusu siyah Afrika hakkında da epeyce bilginiz var demektir. Mesela Tanzanya’yı boydan boya geçen demiryolunu bir Türk inşaat firması yapıyor. Böyle büyük bir işi alabilmeleri için yerel hakkında hiç de fena olmayan bilgilerinin bulunması gerekir. Somali keza aynı durumdadır.

Bu kıtayı daha iyi öğrenmem gerek. Öncelikle kendim için öğreniyorum ve öğrendiklerimi de yorumlayarak yansıtıyorum. Yazdıklarımı okuyanların ve videoları dinleyenlerin sayısından fazlasıyla memnunum ama isteklere göre de öğrenmek istemiyorum. Kendi programım fazlasıyla geniş zaten…

Aradığım iki kitabı da buldum: deneysel felsefe (Almanca). Felsefe bölümünde yeni sayılabilecek bu alanla ilgili dersleri almaya özellikle dikkat etmiştim. Bitirme tezini de bu konuda yazmıştım. Felsefeyle doğa bilimleri yöntemlerinin birleşmesi çok hoşuma giden bir konudur.

İnsan bunları öğrenip de mutlu olmaz mı yani?

Neyse, Kamboçya konusunda okuduğum son kitabın notlarını da çıkarıp yazmaya başlayayım.

Adına karar veremedim ama bulurum kısa sürede…