Bir aydır kafamı dağıtmaya çalıştım ve bu nedenle de Kore hakkında hiç okumadım. Başlayacaktım ama canım istemedi. Konu değiştirmek gerekiyordu. Sürgün ve Kadınlar broşürünü hazırlamam iyi oldu. Bu arada Beck Yayınevinin Bilgi serisinden çıkan ince kitabını, Fizik Felsefesi’ni okudum.

Bu tür kitapları okurken yazarın fizik bilgisine dikkat ederim. Fizik bilmeden, özellikle de Marksistler arasında, fizik hakkında teoriler üreten yazarlar az değildir. Sonuçta saçmalamak kaçınılmaz oluyor. Bu nedenle marksist diyalektik felsefe okumuyorum çünkü yazarın doğa bilimleri, özellikle de fizik hakkında bilgisi kıt ama bu onun yazmasını engellemiyor. Bu tür yazarları okumak zaman kaybıdır.

Okuduğum kitabın yazarı hem fizikte hem de felsefede doktora yapmış. Almanya’da böyle insanlar az değil. Bir konu hakkında felsefe üretecekseniz, o konuyu bilmeniz gerekiyor.

Kitabı okurken aklıma şöyle bir soru geldi: önceden de biliyordum, maddeyi inceleyen bir bilim dalı olan fizikte diyalektik materyalizm yoluyla yapılabilmiş hiçbir buluş yoktur. Diyalektik materyalizm geleceği göremez ya da felsefede a priori denilen saptamalar yapamaz. Onun aracılığıyla sadece geçmiş analiz edilebilir. Bir buluş yapılır, bu buluş mutlaka ve mutlaka diyalektik materyalizme uygun olacaktır; bu açıklanır.

Diyalektik materyalizmde her renge bürünmenin sınırı yoktur.

Mesela, Newton mekaniğinde içinde madde bulunan alan sabittir. Madde nasıl değişim geçirirse geçirsin alan sabit kalır.

Einstein’in Genel Görelilik Kuramı’nda ise madde ve alan birbirini etkiler. Madde, alanı şekillendirir.

Açıklama olarak, gördünüz mü, nasıl diyalektik, denir.

Maddenin alanı şekillendirmesi görüşünü ilk savunan idealist filozofların şahı denilebilecek Leibniz’dir.

Diyalektik açıklamalar yapanların kuramın ne olduğunu anladıklarını sanmıyorum.

Diyalektik bir durum var ya, yeterlidir.

Einstein basit bir örnekle şu açıklamayı yapar: bir muşambanın üzerine ağır bir bilye bıraktınız diyelim; bilyenin bulunduğu yer içeriye doğru çöker. Maddenin (bilye) alanı (muşamba) şekillendirmesi…

Daha önemli bir soruya geçelim…

Diyalektik materyalizm bilimde gelecekle ilgili öngörüde bulunamaz dedik. Bu konuda tek örnek yoktur.

Diyalektik materyalizmin toplumlara uygulanmasıyla tarihsel materyalizm ortaya çıkar diye öğrendik. Gelecekle ilgili öngörüsü bulunmayan diyalektik materyalizme dayanan tarihsel materyalizmin toplumların geleceğiyle ilgili öngörüde bulunamayacağı söylenmelidir.

Lukacs diyalektik materyalizmin doğaya uygulanabileceğini ama toplumlar tarihine uygulanamayacağını söyler ve neden olarak da insan eylemini gösterir.

İnsanlar tarihlerini kendileri yaparlar ve bunu geçmişten miras kalan şartlarda yaparlar. Burada şunu unutmamak gerekir: aynı şartlardaki insanlar tarihi çok farklı yapabilirler.

Geçmiş videolardan birisinde bu konuda Ekim devrimi öncesi Lenin’i ve Fidel Castro’yu vermiştim.

Şartlar Bolşevikler ve Menşevikler için aynı ama ilki burjuvazinin devrilmesini ve sosyalist devrimi hedeflerken, ikincisi demokratik devrimin tamamlanması için burjuvazinin eleştirel desteklenmesini savunuyordu.

Küba’da zamanın Sosyalist Partisi silahlı mücadeleye karşı çıkarken, 26 Temmuz Hareketi silahlı mücadeleye başlıyor ve iki yılda Batista iktidarını deviriyor.

Bir grup insanın tarihe farklı müdahalesi çok farklı sonuca yol açıyor.

Sonuca gelirsek; diyalektik materyalizmi abartmayın.

Diyalektik materyalizm burjuvazi tarafından da kullanılabilir ve kullanılmaktadır da…

Diyalektik materyalizmle ancak geçmiş analizi yapılır, geleceğe yönelik öngörüde bulunulamaz.

Maddeyi, maddenin parçalarını, bunlar arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalı fizikte diyalektik materyalizm hiçbir öngörüde bulunamamıştır.

Bazı hocalar vardır, yapılan her buluştan sonra “Kuran’da yeri var” açıklaması yaparlar.

O zaman şunu önceden söylesene, insanlar bu kadar uğraşmamış olur; değil mi ama!

Diyalektik materyalistlerin yapılan her buluşun anlayışlarına uygun olduğunu açıklamalarını da buna benzetiyorum.

Teorine bu kadar güveniyorsan neden sürekli yapılmış olanları açıklamakla uğraşıyorsun; bilimsel isen, öngörüde de bulunabilmen gerekir.