Şuanda 82 konuk çevrimiçi
BugünBugün2850
DünDün5224
Bu haftaBu hafta36640
Bu ayBu ay100001
ToplamToplam10443930
Mrs. Dalloway PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 16 Haziran 2024 19:22


Nihayet ciddi bir şekilde edebiyat okumaya yöneldim. Bilinç akışı tekniğini eskiden beri severim. Burada olaylar sırayla gelişmez başka deyişle rasyonellik yoktur, insan zihninden geçtikleri gibi anlatılırlar. 20. yüzyıl başında bu tekniğin üç ustası Joyce, Faulkner ve Woolf’tur. Mrs. Dalloway de Virginia Woolf’un bu tekniği en iyi kullandığı roman sayılır.

Kırmızı Kedi Klasikler dizisinden çıkan bu kitabı Ferit Burak Aydar çevirmiş ve bunu çok iyi yapmış. Woolf’un İngilizce bazı kitapları bende vardı, İngilizcem iyidir ama bir paragraf uzunluğunda ve cümle içinde birkaç yan cümle barındıran anlatımı başka bir dilde iyi anlamak zordu. Çevirmenin Türkçesinin yanı sıra bu amaçla kullandığı noktalama da dikkatimi çekti.

Bendeki kitabın ikinci baskısı ve böyle bir kitabın en azından şimdilik iki baskı yapmış olması

güzel bir olaydır.

Benim için insanda zaman dört bölümdür: geçmiş, şimdi, gelecek ve hayali geçmiş ya da değişmesi istenen geçmiş… Dört zamanı da doğal olarak uzun aynı cümlede kullanmak büyük iştir.

Türkçede çıkan neredeyse bütün kitaplarını aldım.

Faulkner’i eskiden beri severim. Otuz yıl kadar önce Döşeğimde Ölürken ve Ağustos Işığı’nı okumuştum. Daha sonra aynı yazarın Türkçede başka yapıtları da yayınlanmış. Alıp hepsini okumak isterim.

1980’li yılların ortalarıydı, Duisburg’da Türkçe kitaplar satan bir kitapçı vardı: Kaynar Kitabevi. Sahibi Fuat Hendek. Bir gün uğrayıp rafların arasında dolaştım, bulamayınca yeniden dolaştım. Ne aradığımı sordu. Faulkner yok mu, dedim. Kalktı o da dolaştı.

“İşe bak, Faulkner yok, biz de kitapçıyız diye geçiniyoruz.”

Bunu ancak edebiyattan anlayan birisi söyleyebilir.

Adam kitapçı, doğal olarak anlayacak, demeyin…

Hiç anlamayanları da gördüm. Kitap onlar için satılacak maldır, o kadar!

Kırmızı Kedi’nin yayın listesine baktım. Hayatımın kitabının yeni çevirisi ve baskısı var: Nietzsche ve Zerdüşt Böyle Dedi. Bu kitabı 19 yaşında okumuş ve abartmasız bir hafta kendime gelememiştim.

Kararını ver, yolunda yürü; kimin ne düşündüğü önemli değil!

Bu anlayış bende zaten vardı ama kitapta okumanın zevki başkaydı…

Kitap okurken bazı sayfaları iki kere okumak huyum değildir ama Mrs. Dalloway beni mecbur bırakıyor.

Çeviri bir yapıtı başka dilde yeniden yazmaktır.

En sevdiğim roman Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sıdır.

Türkçesini yıllar önce okumuştum. Almancasını okudum ve farklı bir tat aldım. Başlar başlamaz romanın içine düşüyorsunuz.

İyi çevirmen çok önemli…