Bir insanın diyelim ki 30 yıllık bir devrimci geçmişi vardır. Bu geçmiş nasıl değerlendirilebilir?

Yaygın olan yöntem, bu 30 yıldan önemli bir olay seçmek ve ona göre değerlendirme yapmaktır. Bu olay iyi ise kişi iyidir, kötü ise kötüdür.

Bu maalesef yaygın olan yöntem ve yanlış olan yöntem…

Buradaki değerlendirme tümüyle subjektif olacaktır.

Doğru bir değerlendirme ise şöyle yapılabilir:

Kişinin yaşamı eğrisiyle doğrusuyla bir bütündür ve değerlendirmede bu bütünün ortalaması alınmak zorundadır. Ortalama iyi ise, kişinin 30 yıllık politik yaşı da iyi olarak değerlendirilir. (İyiden kastım 10 üzerinden 7 veya 8’dir). Ortalama kötü ise, kişi de kötü demektir.

Kişinin yaşamındaki şu veya bu iyi ya da kötüye bakılarak değerlendirme yapılamaz.

Hiçbir kişinin devrimci yaşamı ne sadece iyilerden ne de sadece kötülerden oluşur.

Önemli olan ortalamanın alınmasıdır.

Bu bağlamda bakıldığında, Ahmet Yıldırım’ın hapisten çıktıktan sonra geçim sıkıntısı içinde onaylanamayacak bazı işlere girmesi, kendisinin sahip olduğu yüksek ortalamayı fazla etkilemez.

Tahliye olduktan sonra Mihrac Ural için, “Bizim adımızı kullanarak zengin oldu şerefsiz” dediği biliniyor.

Ahmet yıldırım’ın Acilciler’in Hatay’da polise karşı eylem yapan militan kadrosu olarak Muhabarat ve Cemil Esad’a lanse edildiğine eminim.

MİHRAC BANK için insanları kullanmak önemlidir. Ötesi onu ilgilendirmez, zira ötesi kazanç getirmez…

http://thkp-c-acilciler.blogspot.com a ANTIOCHIA rumuzuyla yazan arkadaş meselenin temelini gayet iyi ifade etmiş: Bundan sonra devrimci harekette kimsenin yaptığı yanına kalmayacaktır.

Bundan sonra sol içi cinayetleri işleyenler, gizli servisler hesabına çalışanlar, yıllardır yalan söyleyerek herkesi kandıranlar, yüksek miktarda örgüt parasını ceplerine indirenler en azından teşhir olacaklardır. Yaptıkları yanlarına kalmayacaktır…

Bu konuda başka örgütler geçmişe yönelik olarak ne oranda adım atarlar, bilemem.

Devrimci örgütler içinde başka Mihrac Ural’lar da var.

Biz üzerimize düşeni yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.

Bakalım başka arkadaşlar ne yaparlar…