Süreci baştan anlatmayayım, okurların tamamına yakını biliyor.

Mihrac Ural, neredeyse 2,5 yıl önce, bana karşı büyük saldırıya geçerken, dayandığı tek şey vardı: ifadem…

O dönem Özgür Medya’da yazdığım değişik yazılarda, Mihrac Ural’a cevap için değil, ama o dönemi hatırlamayanlar için, hangi koşullarda ve nasıl yakalandığımızı açıkladım.

O dönem Mihrac Ural, adeti olduğu üzere, beni “ifadeni yayınlarım” diye tehdit ediyordu.

Sanki kimse bilmiyormuş gibi…

“Ben de “yayınla, istersen bir de önsöz yazayım” dedim.

Aslında yazmış olduğum yazılar fazlasıyla önsöz yerine geçiyordu.

Önsöz’ün amacı nedir: daha sonra anlatılacak olanı özet olarak açıklamak…

Bu zaten yapılmıştı…

Ancak Mihrac Ural, Önsöz’ün ne demek olduğunu bilmediğinden olsa gerek, söyleneni de anlamamış.

Önsöz isterim, diye tutturmuş…

Eh madem istiyor, Önsöz başlığı altında aşağıdaki kısa yazıyı yazıyorum:

Büyük umutlar bağlamıştın, ama hiçbir şey yapamadın. Böyle olacağını başlangıçtan beri biliyordum. Beklentim hiç yanlış çıkmadı.

Şimdi sen o kağıtları al, iyice bir kıvır ve uygun bir yerine yerleştiriver.

Ömrün boyunca birlikte yaşarsın artık…