Şuanda 326 konuk çevrimiçi
BugünBugün2081
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9805
Bu ayBu ay9805
ToplamToplam10478229
Acilciler yine de fena sayılmaz... PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Çarşamba, 15 Eylül 2010 17:06


İnsanımız biraz maymun iştahlıdır. Hep ister, ister de ister…

Tamam, eksikler her zaman vardır, ama yapılanı da yeterince görmek gerekir.

Biz de bu siteye daha fazla arkadaşın yazmasını istiyoruz. Aslında sadece buraya değil, Acilciler bloguna da yazabilirler. İstiyoruz ama, şimdiye kadar yazanların sayısı da hiç fena değil. 20 kişi kadar arkadaş yazdı, on kadar arkadaş da yazmadı ama yazmış kadar destek oldu.

Mihrac Ural’ın ilk suç tarihinden bu yana, 1976 yılından beri 34 yıl geçti. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra maziyi kazmak ve gerçekleri ortaya çıkarmak o kadar kolay iş değildir.

Önemli bir iş yaptık…

Şunu da unutmayalım:

Acilciler’in önemli bir bölümü dağılmış durumda…

Tıpkı öteki siyasi hareketlerde olduğu gibi…

Çok kişi köşesine çekilmiş ve hiçbir şeyle ilgilenmiyor.

Belki örgütü bile unutmuşlardır…

İnsan en az yirmi yıl politik konulardan uzak kalırsa, kendi geçmişine olan ilgisini bile kaybeder.

Unutmayalım, Acilciler farklı özelliklere sahip olmakla birlikte, bu ülkenin devrimci hareketinin dışında da değildir.

Soruluyor: Filanca neden yazmıyor?

Biz de istiyoruz yazmasını… Çok şey bildiğini ve zamanında Mihrac Ural’ın tetikçisi olduğunu da biliyoruz.

Kendisinin bildiklerinin en az yüzde 80’ini biz de biliyoruz. Geri kalanı tamamlaması iyi olur…

Olur ama en az 20 yıldır hiçbir şeyle ilgisi bulunmayandan ilgi beklemek biraz zor…

Olursa iyi olur tabii…

Bu durumda olanlar birkaç kişi…

Mihrac Ural’ın 34 yıldaki suçlarının yüzde 90’ı ortaya çıkarılmış durumda.

Bazı konuların ayrıntılarını merak ediyoruz. Ana hatlarını biliyoruz, ayrıntıları merak ediyoruz.

Her konuşan artık iyice büyümüş olan bilgi havuzuna kendi katkısını getiriyor.

Geçmiş biraz daha detaylanarak şekilleniyor.

1976’da Acilciler’e sızan Muhabarat ajanının suçları detayına kadar ortaya çıkıyor.

Şahsen Acilciler’in sergilediği performansı hiç kötü bulmuyorum.

Daha iyi olabilir, ama bu kadarı bile hiç fena değil…

En önemlisi, Mihrac Ural’ı savunan bir kişi bile yok…

Bu ajana oldukça ağır, belgeli suçlamalar yönelttik.

Bir kişi çıkıp da, “yok artık, o kadar da değil” demedi.

Mihrac Ural tarafından satın alınabilenler kendi utançlarıyla kaldılar.

Onlar da adam olsalar bari…

Zaten Mihrac Ural yandaşı olan kişinin geçmişini biraz araştırıverince resmen pislik fışkırıyor.

Beşir Kanmaz bunlardan bir tanesi…

Normal, herkes kendine benzeyeni bulur.

Arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim, demişler.

Akla uygun görüşlerle itiraz edenler olsaydı, onları dinlerdik. Eksik olan yan varsa tamamlardık, hatalı ise düzeltirdik.

Bizim derdimiz iş yapmaktır, iyi bir iş yapmak, Mihrac Ural gibi tantana yapmak değil…

Sallıyor, bağırıyor, çağırıyor, olmuyor, olmuyor da olmuyor…

Herifin bugüne kadar doğru söylediği bir şey yok ki…

Söyledikleri arasında yalanları ayıklamak büyük dert, doğruları ayıklamak daha kolay…

Oldukça azlar çünkü…

Mihrac Ural bir suç makinesi ve bir yalan makinesidir…

Her yerde aşırı abartı ve yalan var…

Bu kadar suçu başka türlü gizleyemeyeceğini düşünüyordu.

Ve artık yalan da para etmiyor…

O kadar yalanı ortaya çıkardık ki, artık hepsiyle uğraşmıyoruz.

Kimse inanmıyor!

Mihrac Ural mı söylemiş… Kesin yalandır…

Mihrac Ural’a “seni inine kadar kovalayacağız” demiştik.

İninin kapısına çoktan geldik.

Şimdi inine girmiş durumdayız.

Bu kadar feryat figan o nedenle yükseliyor.

Seni gibi gerçek Acilcileri bilmez Muhabarat zibidisi…