Şuanda 74 konuk çevrimiçi
BugünBugün1931
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9655
Bu ayBu ay9655
ToplamToplam10478079
mihrac ural'a "en büyük soytarı" ünvanı verilsin PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Perşembe, 07 Ekim 2010 06:35


Siz, bir insanın yapılamayan, şu veya bu nedenle becerilemeyen bir eylemle övündüğünü gördünüz mü?

Mihrac Ural, devrimci hareketin bu en büyük haini, aynı zamanda en büyük soytarısı yapar.

“Türkeş ölümden nasıl kurtuldu?” diye soruyor.

Duyan da sınır ki, Türkeş yaralanmış filan…

Hayır adama hiçbir şey olmamış.

Eylem yapılamamış.

Bu soytarı da yapılamayan eylemle övünüyor.

Diyebilirsiniz ki, normal…

Adamın yaptığı, katıldığı doğru dürüst bir eylem yok ki…

O da ne yapsın, yapılamayan eylemle övünecek…

Tek eylemi var: Karanlık bir tepede Nebil ile birlikte DSİ yazısını değiştirmişler, Tek Yol Devrim mi yoksa başka bir şey mi ne yapmışlar…

En büyük eylemi bu!

Gece karanlık, gören yok, tehlike yok…

Aslanlar gibi yapmış eylemi…

Bir de Adana’da ABD Konsolosluğu’nun bombalanması var.

Nebil bombayı atmış, bu hemen tabanları yağlamış.

Yok canım kaçmamış, olay yerini uzaktan gözlemek için, tehlike var mı yok mu iyice dikkat etmek için koşarak uzaklaşmış…

Acilciler gibi bir silahlı mücadele örgütü için bunların eylemden sayılamayacağını Lazkiyeli soytarımız da biliyor.

Başka eylem yok, ne yapsın?

Yapılamayanlarla övünüyor.

Daha sonra Erkan’ın anlattıklarından ortaya çıkıyor ki, bu eylem hakkında anlattıkları bol miktarda palavra ile karışık… Olmadığı, bilmediğini de varmış ya da bilirmiş gibi anlatıyor.

Anlatır efendim anlatır…

Lazkiyeli büyük soytarı…

Siz hiç benim ya da bir başkasının yapılamayan silahlı eylem anlattığını duydunuz mu?

Duymadınız?

Yapamadığımız ve hatta ucuna kadar gelip de yapamadığımız eylemler olmadı mı?

Tabii ki oldu!

Bunları anlatmaya ne gerek var?

Sonuçta eylem yapılamamış. Yapılamayan eylemle övünülür mü?

Soytarı övünür, çünkü başka eylemi yok!

Ankara’da MHP Genel Kongresi’nde salona yerleştirilen tahrip gücü yüksek patlayıcıyı anlatmadım.

Neden anlatayım, çünkü olmadı.

Salon sıkı bir şekilde önceden aranınca bulundu ve tabii gazetelere de yansımadı.

İstanbul’da namlı bir faşiste yönelik suikastin son anda gerçekleşmemesini anlatmadım.

O kadar son anda ki, klaşini iyi kullanan İstanbul kadrosu gelen arabaya nişan alıyor ve hiç beklenmeyen bir şekilde araya başka bir araba giriyor. Bizimkiler görülüyorlar, karşı tarafta panik başlıyor, eylem yatıyor.

Tam bir ay bu eylem için uğraşılmıştı, olmadı.

Anlatmadım, niye anlatayım ki!

Klaşin iyi silahtır ama yakın mesafede kullanılmaya uygun değildir. Suikastten sonra herhangi bir çatışma ihtimaline karşı klaşinlinin yanında iyi küçük silah kullanan bir başkası daha gereklidir. O da vardı. Nebil değildi.

Yaptığımız yeteri kadar eylem var.

Siz hiç yapılmış, başarılmış bir eylem hakkında “şöyleydi, böyleydi” diye tartışma yapıldığını duydunuz mu?

Duyamazsınız! Eylem yapılmıştır, herkes görevini yapmıştır.

Mihrac Ural, soytarı, Lazkiye dümbeleği!

Sözüm ona sanat okulunda okumuş. Kablo uzadıkça daha güçlü elektrik sağlayıcısı gerektiğini bile bilmiyor. Sanıyor ki, küçük patlayıcılarda olduğu gibi birkaç pille bu iş hallolur. O pillerin elektriği o kadar uzun kabloya yetmez.

Akü ya da batarya lazım bu iş için…

Soytarı…

Bir de sanat okulu okumuş, daha bunu bile bilmiyor!

Daha sonra, “bana şalteri indirip kaldırarak” (yani şehir cereyanıyla) “elektrik işkencesi yaptılar” diyen Mihrac Ural bu işte…

Soytarılık daha önce de varmış…

En büyük soytarı bizim soytarı…

Üstüne üstelik bizimki uluslar arası bir soytarı…

“Kimsenin bilmediği eylemlerimiz var” diyordun ya…

Ben bir tanesini anlatayım.

Başarılı bir eylemdir. Bugüne kadar neden anlatmadın acaba!

Fransa’da Paris yakınlarındaki 91.bölgede, Evry’de yapılmış bir “soygun” eylemidir.

Mihrac, Salih ve Zafer, “merkez komitesi” olarak az görülen bir eyleme imza atarlar.

95. yaşındaki yatalak bir kadının evine kapıyı omuzlayıp açarak girerler.

Evdeki bütün antika eşyaları, bibloları, mutfak eşyalarını, resimlerin çerçevelerini bile alıp götürürler.

Merkez Komitesi adına yapılmış, başarıyla sonuçlanmış bir eylemdir!

İçinde yer almadığın, doğru dürüst bilmediğin eylemleri anlatacağına, baştan sona büyük bir başarıyla yürüttüğün bu gibi eylemleri neden anlatmazsın?

Hadi sıkıyorsa, “yapmadık böyle bir eylem” de!

95. yaşındaki yatalak bir kadının eşyalarını çalmak…

Tam da uluslar arası soytarıya yakışacak bir eylem!

Keşke bir de Merkez Komitesi adına bildiri yayınlayıp eyleme sahip çıksaydınız…

Orası eksik kalmış…

Bu eksiği de ben kapatıyorum!

Burada keseyim, yoksa küfür edeceğim…