Şuanda 191 konuk çevrimiçi
BugünBugün2009
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9733
Bu ayBu ay9733
ToplamToplam10478157
mihrac ural nasıl milyoner oldu? PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Çarşamba, 13 Ekim 2010 18:22


Önceki yazıya devam edersek…

 

Dört yoldaşın Suriye safında Filistinliler arasındaki iç savaşa sürülmesi ve FKÖ tarafından öldürülmeleri, Mihrac Ural’ın sermaye birikiminde dönüm noktası sayılır.

Bu yoldaşlar için “kan parası” olarak adam başı 50 bin Dolar yani 200 bin Dolar almıştır.

Mihrac Ural’ın buna kendi jargonuyla “kelle parası” dediğine eminim.

Sonraki yıllarda da bu ölen yoldaşlar adına küçük maaşlar aldığını duyduk.

Yapar…

ADI MİHRAC

SOYADI URAL

ALÇAKLIKTA SINIR YOKTUR…

Mihrac Ural’ın servetinde Acilciler’in kanı vardır derken boşuna konuşmuyorduk.

Sömürü ve talan devam ediyor…

Çok sayıda Acilci Suriye’de değişik işlerde çalıştırılır ve aldıkları paraya “örgüt adına” el konulur.

Para birikir de birikir.

Mihrac Ural bütün parayı gayrı menkule yatırır ve tapuları da Malak Fadal adına yapmaya dikkat eder.

Böylece paranın geri istenemeyeceğini, el konulamayacağını hesap etmektedir.

Libya’ya gider…

Sami’den (Gökhan Sac) büyük miktarda Dolar alır.

Havaalanında yakalanır. Libya’dan dolar çıkarmak yasak olduğu için birkaç gün gözaltında kalır.

Döviz kaçakçılığından yatan Mihrac Ural, bu durumu “zindan yattım” diye lanse eder.

Sami’den başka paralar da alır.

Sami, Suriye’ye geldiğinde bu paraların hesabını sorar.

Bunlar örgüt parasıdır, ne olmuştur?

Bu soru, Sami’nin öldürülmesiyle sonuçlanacaktır.

Aralarında muhtemelen şöyle bir konuşma geçmiştir:

Para ne oldu?

Örgüte verdim

Örgüt nerde?

Dağa çıktı.

Dağ nerde?

Yandı bitti kül oldu.

Kül nerde?

Kül mü, hangi kül?

Ardından Sami türlü çeşitli suçlamalar yöneltilerek öldürülür.

Gerçek neden, verdiği paranın hesabını sormasıdır.

Mihrac Ural’da alçaklık biter mi, bitmez…

Başka bir örnek…

İsrail’in Lübnan’a saldırısının ardından çok sayıda Kürt ve Türk militan için  Filistin kamplarında kalma dönemi sona ermiştir.

İnşaatlarda ve bahçelerde çalışarak para biriktirirler, uçak bileti alırlar.

Suriye’de kalmanın anlamı yoktur, gideceklerdir.

Yanlarında doğal olarak bir miktar da para vardır.

Mihrac Ural, allem eder kalem eder, bu paraya bile göz diker.

“Paranızı bana verin. Yolda başınıza bir şey gelir, paranızı alırlar. Paris’te Anadolu Der’den alırsınız” der.

Adam başına 1500-2000 Dolara el koyar.

Anadolu Der’den İrfan yazısında anlattı. Yaklaşık yüz kişi derneğe gelip parasını istemiş.

Tabii ne parası!

Mihrac Ural, insanların sıkıntı çekerek biriktirdikleri 150 bin ile 200 bin Doları da çarpar böylece…

Mihrac Ural’ın serveti sadece Acilcilerin değil genel olarak devrimci hareketin de emeğinin çalınması temelinde oluşmuştur.

Hırsızlıkta, dolandırıcılıkta sınır tanımaz bu büyük lider…

Lider Mihrac Ural, Bedri Yağan’ı bile dolandırmıştır…

İbrahim Yalçın’ın yazısında okumuşsunuzdur…

Şimdi aklınıza ne geldiğini biliyorum:

Herkesi bu kadar dolandırarak servet edinmiş bir kişi için 20-25 Milyon Dolar az değil mi?

Serveti daha fazla olmalı…

Mümkündür… 20-25 Milyon Dolar asgari rakamdır.

Şunu da unutmayın:

Mihrac Ural çarpıcıdır, tokatçıdır, dolandırıcıdır.

Üretimden anlamaz, sadece “bul karayı al parayı” demeyi bilir.

Batırdığı birkaç iş var…

Bunlar bizim bildiklerimiz ve muhtemelen başkaları da vardır.

Benzin istasyonu açar ve batar.

Kiremit işine girer ve batar.

Başka batık işler de olabilir.

Çarptığı parayı har vurup harman savurmuş…

Malak da pek müsrif bir kadın…

Büyük oğlu desen, o da ayrı bir alem…

“Bubaaa, jip isterim” diye tutturur.

Jip alınır.

Jip dediğiniz Suriye’de 40-50 bin Dolardır.

Lider Mihrac Ural bir de kendine jip alır.

Anası babası ziyarete gelince arabalarının bagajını doldurup da gönderirmiş. Mutlaka ceplerini de doldurmuştur…

Urallar soygunculuk, çarpıcılık, dolandırıcılık anonim şirketinden hepsi çöplenmiş…

Başka dolandırıcılıklar, Fransa’da bir ihtiyar kadının evini soyma filan gibi “başarılı eylemler” değişik yazılarda anlatılmıştır. Tekrarlamayacağım…

O ihtiyar kadının şansı varmış.

İhtiyar olmasaydı cinsel tacize de uğrayabilirdi…

Lider bu, boru değil… Her konuda en önde!

 

 

 

 

Son Güncelleme: Cuma, 15 Ekim 2010 20:40