Şuanda 507 konuk çevrimiçi
BugünBugün2188
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9913
Bu ayBu ay9913
ToplamToplam10478336
Mihrac Ural ve bebelere masallar PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Perşembe, 14 Ekim 2010 18:50


Kendi anlatımına göre oldukça şımarık geçen, evin tek erkek çocuğu olduğu için şımartıldıkça şımartılan ve daha sonra da hayatının her evresinde o şımartılmayı arayan Mihrac Ural, bundan olsa gerek, masal anlatmayı bırakmadı.

 

Sanıyor ki, o hangi şımarıklığı yaparsa yapsın, hangi züppelikte takılırsa takılsın, başkaları onu mazur görecekler…

Çocuktur yapar, deli gibi, Mihrac Ural’dır yapar, diyecekler…

Bebeklik psikolojisi palavracı Suriye Araplığıyla karışınca iyice komik oluyor.

Küçük çocukları bilirsiniz, öyle alıştırılmışlar ise, istediklerini yaptırmak için yerli yersiz bağırırlar.

Mihrac Ural da yerli yersiz asıp kesiyor, tehditler savuruyor, atıp tutuyor ve sanıyor ki, bir şey olacak…

Olmayınca daha da kızıyor ve hatta bazen anasına sığınıyor…

Ah anam ah… Beni ne güzel şımartırdın…

Bunlar yapmıyorlar işte…

Hele bu Engin var ya Engin… Bana neler yaptı… Senin getirdiğin dolmalardan da yemişti üstelik…

Şaka yapmıyorum, bunları ciddi ciddi yazmış…

Keşke bilseydim, vallahi yemezdim.

Derdim ki, “sen kimsin de ben senin yaptığın yemekten yiyeceğim”.

Değil mi ama…                     

En az ortaokul diploması isterim! Aşağısı kurtarmaz!!

Neyse, sadede gelelim…

Hazrete göre, Antakya’da yapılmış irili ve de ufaklı her çeşit eylem ancak onun yönlendirmesi, planlaması ve direktifiyle yapılmışmış…

Mihrac bana mışmışlı geçmiş zaman da kullandırdı böylece…

Anlayanlar için yazıyorum, o tip zaten anlamaz.

Baksanıza 21 yaşında liseyi ancak bitirebilmiş bu pek zeki çocuk…

Derken Erkan aklına geliveren birtakım olaylar sıraladı ve “bunlar olurken sen ne yapıyordun?” diye sordu.

Ortaya çıktı ki, bırakın yönlendirmeyi, olup biten bir sürü şeyden hazretin haberi bile yokmuş…

Bir kızdı ki, sormayın…

Ne cevap verdi beğenirsiniz…

“Sus sus” dedi. “Ben liderim.”

Ya, işte böyle… Hazret lidermiş…

Söylediğinin aksini söyleyenin alnını karışlarmış…

Baktı olmuyor, artık başka yerini karışlamakla meşguldür…

Herifin hayatı palavra yahu…

İnsan arada bir de doğru söyler, ama nerede…

Aklıma Mihrac Ural’ın sınırsız yalancılığına uyan bir tekerleme geldi:

Neler geldi neler geçti felekten

Un elerken deve geçti elekten

Hayatı palavra herifin…

“Kızdırmayın beni, fotoğrafınızı koyar üzerine de çarpı atarım.”

Ay çok korkuyoruz yani…

Mihrac Ural bize çarpı atacakmış…

Acınacak bir durum…

Adam sirk soytarısı durumuna düştüğünün farkında değil…

Allah kurtarsın diyeceğim ama Allah bunu kurtarmayı reddeder…

Çöpçüler kurtarsın, diyeyim…

Bu ülkenin devrimci hareketinde layık olduğun yere, çöp tenekesine gittin.

Seni orada bile bırakmayacağız…

Çöp tenekesinin de bir onuru var, orada öyle herkes kalamaz.

Son Güncelleme: Pazar, 17 Ekim 2010 17:10