Şuanda 199 konuk çevrimiçi
BugünBugün2015
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9739
Bu ayBu ay9739
ToplamToplam10478163
Ortadoğu'da gelişmeler ve Alevilik PDF Yazdır e-Posta
İhsan Sağmen tarafından yazıldı   
Salı, 29 Mart 2011 07:06


Orta doğuda cadı kazanı kaynatılıyor, özgürlük talepleri de beraberinde yükseliyor, kendini aşamamış devletçikler, iç ve dış zorlamalarla dünyaya kendisini ayarlamaya başlıyor.

 

Emperyalizm tüm oynayabileceği oyunları oynuyor, oyunu oynayamayan sadece ilerici ve devrimci kesim, seyirci kalıyor veya varsa da gücü yetmiyor. Devrimci bir durum yaratıla bilinir mi idi acaba?  Bu tartışma konusu.

 

Başbakan Erdoğan, Irak’ı ziyaret etti. Muhtemelen Şii liderlerle de görüşecek. Şii hareketleri politik olarak kendisinin ağırlığını hissettirmektedir. Alevi hareketi Türkiye’de demokratik bir yol izliyor, Suriye’de iktidar durumda, ancak iktidardaki gerici yapı,  Sünni kesime de acıları yaşatabilmektedir. Aynı acıyı nüfusa kayıtlı olmayan, vatandaş sayılmayan Kürt’lerde çekmektedir. Bu anlamda Suriye Alevileri gerici konumdadır.

 

Bu aralar özellikle Anadolu Aleviliği konusuna ağırlık vererek okumaya çalışıyorum. Neden Türkiye Alevileri çoğunlukla demokrat da , Suriye’de niçin gerici ?

 

Konu taa Hititlere ve onun öncesi Uluvi (ışık insanları)lere dayanmaktadır. Yaşam biçimi olarak şarabı, yani demi severler, semah çekerler, toplu ayin yaparlar, kadın erkek eşitliği var, sanata ve sanatçıya saygı var, varda var. Anadolu da egemen öğreti, hep İslam’a bağlayarak geçmiş güzel kültürleri unutturmuş, kendi Sünni Emevi inançlarına bağlı bir dinsel öğreti ile kafaları doldurmuş, anlayacağınız Arap Aleviliği ve Sünnilik yaratmıştır.

 

Bu günkü farklılıkların çoğu geçmiş yapı taşları olan, Anadolu mozaik kültüründen gelmiştir. Elbette İslam dan da etkilenilmiştir ama medeniyetler beşiği olarak görülen Anadolu, yani güneşin doğduğu yer, toplumlara çok şey vermiştir.

Yabancı bir ülkede yaşamamızın bize öğrettiği kültürden etkilenmenin karşılıklı olduğu anlayışından yola çıkarak, Anadolu halklarının da ister Asya’dan veya Afrika’dan hangi kıtadan gelirse gelsin vereceği ve alacağı şeyler olduğu, halklarda etkileşim ve kültür değişimi mutlaka olmuştur.

 

Bu farklılıklar Alevi, Sünni ve Şii hareketlerinde farklı farklıdır. Zaman, zaman da birbirine düşman gibidir. Arap Alevileri Anadolu Alevi’sini kendisinden görmez mesela, karşıtı gibi algılar. Hal bu ki, Anadolu’da bu ayrım olmaz.

 

Emperyalistler bu tür ayrımların detaylarını ve aşiret yapılarını yani feodal özelliklerini de beraber değerlendirerek, denge kurmaya veya savaştırıp barıştırmayı kendi çıkarlarına uygun hale getirip nüfuslarını, yarattıkları atmosferde pekiştirerek demokrasi havarisi kesilmektedirler.

Orta doğuda ve uzantısı kuzey Afrika’da oynanan oyunlar bu tür oyunlardır. Türkiye BOB eş başkanı olduğundan bu tür ufak işleri görev olarak yapmaktadır.

 

Şiileri bilmem ama, Anadolu Alevileri bu konuda dikkatli olacaklardır diye düşünüyorum. İster Işık insanlarından gelsin ister Ehlibeytten, soyana sömürene ve ezene karşı, yaşam biçimlerinden gelen bir duruş sergileyeceklerdir.

 

Suriye Alevileri böyle mi? Kırk yıldır ezene karşı çıkamadılar, ezilenin yanında olamadılar, hatta profesyonel devrimcileri(!) bile bunu yapamadı.

İşte Anadolu Alevisi ile Arap Alevisinin farkı budur.