Şuanda 369 konuk çevrimiçi
BugünBugün2104
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9828
Bu ayBu ay9828
ToplamToplam10478252
Ertuğrul Kürkçü ve Kürtler PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Cuma, 15 Nisan 2011 06:17


Ertuğrul Kürkçü, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) bağımsız milletvekili adayları listesinde Mersin adayı olarak yer aldı.  

Ertuğrul Kürkçü, Mahir ÇAYAN’ın yoldaşı’dır.

Ertuğrul Kürkçü, THKP-C ‘dir.

Ertuğrul Kürkçü.’’Demokratik özerklik, demokratik cumhuriyet için özgürlük ve demokrasi adayları’’ndan bir tanesidir.

Ve Ertuğrul Kürkçü, Türkiye devrimci hareketinde silahlı mücadele geleneğinin yaşayan simgesidir.

Ertuğrul Kürkcü’nün, bugün itibariyle silahlı mücadeleyi savunmadığını söyleyenler olacaktır. Doğrudur ve önemi yoktur.

Önemi yoktur, çünkü: Ertuğrul’un, sosyalizm uğruna verdiği mücadele ve soluksuz direnci bilinmektedir. Bu mücadele adına,  bugüne kadar ortaya koyduğu performans, onun, sosyalizm adına verilmekte olan kavganın bir neferi olduğu, olmaya da devam ettiği gerçeğini ortaya koyuyor.

Birlikte yola çıkmış olmalarına karşın, bugün, bir çoğunun liberalizm batağında kulaç attığı eski ‘’yoldaş’’larına inat, Kızıldere geleneğinin yaşayan militanı olarak anılması, onun mücadele içersinde işgal ettiği yeri ve duruşu açısından da son derece önemlidir.

Ertuğrul Kürkçü, 68 geleneğinin 2011’e taşıdığı sosyalistler içersinde, günümüze kadar gelen ve bu mücadelenin gerisinde kalmayanların simgesidir.

Kızıldere’den bize kalandır. Ertuğrul Kürkçü’den Mahir Çayan’ı, Ulaş Bardakçı’yı, bulabilirsiniz. Ertuğrul’da Deniz Gezmiş’i de bulabilirsiniz. Ertuğrul Kürkçü’nün neyi savunup savunmadığı önemini çoktan yitirmiştir. Bu bakımdan, bugünkü savunduğu görüşlere bakarak Ertuğrul’la yoldaşlık yapmıyor da olabilirsiniz. Bununda  önemi kalmamıştır.

Ertuğrul Kürkçü, dün olduğu gibi, bu günde, Türk halkının olduğu kadar Kürt halkının da yanında, yanı başındadır. Bu gelenek THKP-C geleneğidir. Bu gelenek, THKO geleneğidir. Bu gelenek TİKKO geleneğidir. Ve bu gelenek ‘’Yaşasın Türk ve Kürt halklarının ortak mücadelesi, Yaşasın halkların kardeşliği’’ diyenlerin geleneğidir. Bu geleneğin radikal savunucuları vardır ve bunlar içersinde de, Ertuğrul Kürkçü’nün yeri,  bugün itibariyle ve üstlendiği misyon da göz önüne alındığında, özel bir öneme sahiptir.

BDP’nin bağımsızlar listesinden milletvekili olarak TBMM’ne girmeye hazırlanan Ertuğrul Kürkçü’nün, o çatı altında  ‘’ işgal’’ edeceği koltuk, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını darağacına gönderenlerin gasp ettikleri koltuk olacaktır.

Ertuğrul Kürkçü’nün oturacağı koltuk, Kızıldere katliamına onay verenlerin, İbo’ya işkence etmesi için kanunlar yapanların koltuğu sayılmalıdır. Bu koltuk elbette simgesel olacaktır. Bu koltuk’ta haykıracak olan her ses, verilecek olan her mesaj, Mahir’lerin, Denizlerin ve İbo’ların mesajı olacaktır. Tüm sosyalistler, devrimciler, demokratlar ve tüm komünistler, 12 haziran seçimlerinde bu bilinçle hareket etmeliler ve Ertuğrul’u Kızıldere, Nurhak ve darağaçları adına ve on’ların temsilcisi sıfatıyla o koltuğa oturtmalıdırlar.

Ertuğrul Kürkçü, TBMM sıralarında, realitesi kabul edilmek zorunda kalınmasına karşın, kimlik haklarının kabul edilmemesi, yok sayılması için direnen gericiliğe karşı, Kürt halkının temsilcileriyle yan yana, omuz omuza, Türk devrimcileri, Türk komünistleri adına Kürt kardeşleriyle birlikte olacaktır.

Bu duruş, elbette simgesel olacaktır. Bu duruşun simgesel olması verilmek istenen mesajın anlamını elbette hafifletmeyecek, bu sesin daha bir gür ve daha da korkusuzca dillendirilmesine yardımcı olacak, birlikte mücadelenin yeni bir nefesi anlamına gelecektir.

Demokratik Toplum Partisi (BDP) nin temsil ettiği Kürt kimliğinin gerçek anlamda elde edilmesi, en başka Kürtlerin görevi olduğu kadar, bir o kadarda Türk sosyalistlerinin görevidir.

Kaldı ki, Ertuğrul Kürkçü’nün bu liste içersinde yer alması da bu bilincin bir ifadesi olarak değerlendirilmeli ve öyle görülmelidir.

Ertuğrul Kürkçü, Mahir, Deniz ve İbo geleneği adına,  Türk sosyalistleri adına, kısacası, ölülerimiz ve yaşayanlarımız adına Kürt halkının yanında, yer alırken, üstlendiği misyonun ağırlığı altında rahatlıkla kaldırabilecek bilgi ve tecrübe birikimine de sahip olduğu gerçeğinden hareketle kendisine  sonsuz başarılar diliyorum.

Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği..

Yaşasın Kürt halkının haklı ve vazgeçilmez mücadelesi...

Kahrolsun gericilik...