Şuanda 406 konuk çevrimiçi
BugünBugün2128
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9852
Bu ayBu ay9852
ToplamToplam10478276
köprü kurmak, duvar örmek... PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Salı, 19 Temmuz 2011 17:33


"İnsanlar köprü kuracakları yerde duvar ördükleri için yalnız kalırlar."
(Newton)

Köprü kurmaya çalışanlarla, duvar örmeye ve köprüleri yıkmaya çalışanlar arasındaki kavga büyüyor.

Türkiye sosyalistlerinin büyük bölümü bu büyük kavgayı tribünde seyrediyor. Öyleki, bir kısmı da, tribüne bile gelme ihtiyacını dahi duymuyor ve ‘’bekleyelim görelim’’aymazlıgında gelişmelere kulak kabartmakla yetiyor.

Kargaşa ve hızla değişerek  her geçen gün sertleşme eğilimi gösteren siyasal arenadaki alt-üst oluşun nedenleri ve doguracagı sonuçların farkında olanların onuzlarındaki sorumluluk yükü dün oldugundan daha da ağırdır.

kürt yurtsever hareketinin  kurmaya çalıştıgı barış köprüsü yıkılmak isteniyor. Genel seçimlerde zaferle çıkan kürt siyasallıgına olan tahammülsüzlük, barışın önüne duvar örmeye kalkıyor.

Bir yandan duvar örüyor öte yandan da, Emek, barış ve demokrasi güçlerini bölüp parçalamak için, blok içersindeki Türk sosyalistlerine kaşı yogun bir ideollojik baskı politikası uyguluyor.

Barışın düşmanları tehlikeyi sevmişe benziyorlar. Kürt yurtsever hareketi ve Türkiye sosyalistlerinin birlikteliği onlar için ciddi bir tehlike arzediyor.

Tehlike arzediyor çünkü, Bugünkü Amerikancı gerici iktidarın alternatifi CHP değil, ‘’Emek, Barış ve demokrasi’’ blogu’dur. Siyasal göndemde kafa kafaya çatışan başka hiçbir güç kalmamıştır.

CHP’de yapılan Deniz Baykal operasyonu ile Ana muhalefetin başına getirilen Kılıçdaroğlu’nun bu koltugu dolduramadıgı görülmüştür. Kaldıkı, istenildiği kadar ‘’yeni’’ diye lanse edilsin, CHP’de bırakınız yeniliği, eskisinden de öte karmaşa ve kaos ortamı hakimdir. Kamuoyu karşısında kimin ne söylediği belli olmayan ve her kafadan bir sesin çıktıgı bu partinin toparlanma değil yakın bir gelecekte ciddi bir parçalanmaya doğru gittiği görülüyor. Bugünkü gazeteler yazıyor. CHP genel sekreteri Sezgin Tanrıkulu’nın yaptıgı bir açıklama 10 dakıka sonra parti içersinde yogun bir tepkiye neden oluyor ve açıklama geri alınıyor. Böyle bir partiden tutarlılık ve güven beklemek boşunadır.

CHP, dünkü ve bugünkü konumuyla, köprü yapanların karşısındadır ve duvar örmeye çalışanlara harç taşımaktadır. Bölünmek parçalanmak ve yalnızlaşmak zorundadır. CHP’nin bölünerek parçalanmasında, devrimci demokratlarların, hatta, yurtsever kürt hareketinin bile önemli çıkarları olacaktır.

Hal böyle olunuca,kısa vadede olsun, uzun vadede olsun, sosyalistler ve Kürt yurtseverleri önünde ciddi görevler oldugu gerçegini bir kez daha tekrar etmek ve aşılmaz değil kolaylıkla aşılabilecek olan engellerin bertaraf edilebilmesi için bir değil, birçok köpryü birden inşa edebilmek hiç de zor görülmüyor

Yurtsever Kürt hareketi ile sosyalistlerin bir kesimi tarafından oluşturulan ‘’ Emek,Barış ve demokrası bloğu’’ bu köprülerden ilk’ini ve esasını oluşturuyor. Diğer köprülere işaasına taşınacak olan ‘’harç’’ların tamamının bu köprü üzerinden geçirileceği göz önüne alındıgında, bu köprünün dayandıgı zeminin daha da  sağlamlaştırılması ve provakasyonlaradan etkilenmemesi için daha da güçlendirilmesi ve ve özenle korunması gerekiyor.

İkinci köprünün, Emek barış ve demokrasi güçlerine  dahil olmamış, şu yada bu nedenle sürecin dışında kalmış diğer sosyalist gruplara dogru kurulması, zaman geçirmeksizin görüşmelere başlanmas,ı son derece önemli ve kulak ardı edilmeyecek kadar da gereklidir.

Sendikalar, dernekler,meslek odaları, kısacası demokrasi ve bariş yanlısı tüm sivil toplum örgütlerine dogru atılması gereken adım ve bu yöne dogru kurulması gereken barış köprüsünün başarısı ise, ikinci köprünün kurulması ve kurulmuş olan birinci köprü le baglantısının sağlamlaştırılması oranında kurulmuş olacaktır.

İvedi sorunlarımızın önceliği ve güçler denğesi oranına uygun olarak, görev ve sorumluluklarla donatılmış, görev ve sorumluluguna samımıyet ve kararlılıkla sahip çıkan bu gücün, bugünkü güçler dengesini alt-üst etmemesi ve ‘’aynıları aynı, ayrıları ayrı yerde’’ toplayarak çekim merkezi olmamasının önünde hiç bir engel kalmayacaktır.

Maddi anlamda güçlü, ideolojik anlamda saglam, sorunlar karşısında eğilmeksiz dik durabilen bu gücün karşısında, CHP’nin, bugün bile yapmayı beceremediği ana muhalet görevini yapması mümkün olmayacak ve bu parti içersindeki demokrasi güçleri hızla yeni bir saflaşma ile yüz yüze geleceklerdir.

Sadece CHP değil, irili ufaklı parti ve gruplar,  hatta iktidar partisi içersinde bile belli oranda bir saflaşma ve dalgalanmanın ip uçları görülebilecektir.

Hergün değiştirilen siyasal gündemin heyecanına kapılmadan sabırla ve sağlam adımlarla yürümek ve belirlenmiş hedeflere kilitlenerek,bu hedefleri göz ardı etmeden yola devam etmek, aydınlık gelecegimizin olmazsa olmazıdır.

Barışa Köprü kuranların önüne duvar örmeye kalkanları yalnızlaştırmanın başka yolu olmasa gerek.