BELGELERLE, MEHMET AĞAR – MİHRAC URAL ÇETELERİ ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİNİ AÇIKLIYORUZ.. (1)

THKP-C (ACİLCİLER) Örgütünün nasıl tasfiye edildiğini, 1976 tarihinden itibaren, Suriye’nin istihbarat örgütü MUHABARAT tarafından içimize yerleştirilen Mihrac URAL adlı bir soysuzun bu tasfiyedeki rolünü üç senedir yazıyoruz.

Mihrac Ural’ın Suriye İstihbarat örgütü Muhabarat’ın bir elemanı olarak örgütümüzü tasfiye etmek için her yola başvurduğunu, yoldaşlarımızı öldürdüğünü, İhbar ederek yakalattıgını, bu tuzagın farkına varan yoldaşlarımızı karalayarak yıpratmaya çalıştığını,örgüt mal varlıgını zimmetine geçirerek  elde ettiği milyonlarca dolar’la bir kısım çapulcuları başına toplayıp MAFYA’cılık yapmaya başladığını uzun uzun yazdık.

Mihrac URAL’ın, kendisine örgüt süsü vererek kirli ilişkilerini bu maske adı altında yürütürken, Kara- para aklama işinden tutunuzda, esrar- eroin şebekeleri kuryecilik faaliyeti yaparak  yüzde hesbıyla pay aldığını,  Kürt kurutluş hareketinin dostu( !) gibi gözükerek bu hareketin yöneticiler hakkında MİT ve MUHABARAT’A bilgi aktarması yetmezmiş gibi, yurtsever Kürt haraketi yöneticilerine karşı suikast planları içerisinde bizzat yer aldıgını da yazdık ( yakında bu ihanetinin iç yüzünü de tanıklarıyla kamuoyuna açıklayacagız)

Mihrac Ural ve onun çapulcu elemanları yazdığımız herşeyi inkar ettiler. İnkar ettikleri yetmezmiş gibi, biz ne söylemişsek, döndüler ve aynı iddiaları bizim için kullanmaya kalktılar.

Mihrac Ural adlı soysuzun, Mart 1978 tarihinde yakalanır yakalanmaz, polisle anlaşarak ACİLCİLER örgütünü ‘’ehlileştirmek’’ için söz verip uyduruk bir polis ifadesiyle kurtulmaya çalıştıgını anlattık.’’ Ser verdim sır vermedim’’ diyen bu soysuzun, tek bir fiske dahi yemediğini ispat ettik.

Mihrac URAL’ın Suriye isthbarat ajanı oldugunu tüm çıplaklıgı ile belgeledik.

Bununla yetinmedik. Mihrac URAL’ın Türk istihbaratı ile de ilişkilerinin oldugunu yazdık, ‘’MİT-MUHABARAT-MİHRAC’’ dedik.

MİT ajanı oldugunu’da bildiğimiz bu soysuzun kimlerle ilişki içersinde oldugunu, bu ilişkilerin çok karmaşık ve karanlık oldugunu anlattık.

1988 tarihli ‘’BÜYÜK BALIK OPERASYONU’’ olarak bilinen ANAP binalarının bombalanması eyleminde polis işbirlikcisi oldugunu itiraf eden ALİ HAMAM adlı bir kaçakcının, bu eylemde, örgüt militanı yoldaşlarımız arasında KURYE olarak kullanıldıgını, inkar etmesine karşın fotograflı belgelerle İSPAT ETTİK.

GELDİK BU GÜNE..

Olmayan bir örgütün adını kullanarak, bu örgütün tüm olanaklarını zimmetine ğeçirip, olanaklarıyla MAFIA’cılık yapan bu hain’in, bugün kimlerle kirli ilişkiler içersinde oldugunu ve hangi pis işler içersinde bulundugunun BELGELENMESİ gerekiyordu.

Bunun için, şu an yanında bulunan ve ‘’KADİM DOSTUM’’ dediği ve her türlü aşağılık ilişkisinde bir numaralı yardımcısı MEHMET YAVUZ adlı karanlık adam’ın tüm yönleriyle açıga çıkartılması gerekiyordu.

MEHMET YAVUZ adlı karanlık adamı bir çok kere yazdık.  Bu pislik adam’ın kim oldugunu ve  Mihrac URAL ile olan ilişkilerini sorguladık. Vardıgımız tüm sonuçlar, MEHMET YAVUZ’un tekin bir adam olmadıgı sonucuna gelip dayanıyordu ama bunu belgelemek kolay değildi.

Kolay olmayanı belgelemek için araştırırken hiç beklemediğimiz bir anda, mart 2010 tarihinde, Hatay Emniyet müdürlüğü tarafından, MİHRAC URAL çetesine yönelik bir polis operasyonu oldu ve bu çetenin kimi elemanları  yakalanarak sorgulandılar. ‘’ Bir musibet bin nasihattan iyidir’’ derler ya, tamda öyle oldu. Bu operasyonda yakalanarak sorgulanan çete üyelerinin poliste, savcılıkta,  avukatlarının da hazır bulunduğu bir ortamda verdikleri ifadeler elimize ulaştı.

Aynı operasyonda yakalanarak göz altına alınan ve sorgulanan ve bunlarla hiçbir ilgisi olmayan bir devrimci arkadaş tarafından bizlere ulaştırılan bu ifadeleri okuduğumuz zaman şaşırmadık ama bugüne kadar söylediklerimizin ne kadar isabetli olduklarını kendi el yazıları ile İTİRAF etmiş olmalarından dolayı son derece mutlu(!) olduk.

MİHRAC URAL adlı çete elemanlarının MEHMAT AĞAR adlı derin devlet ÇETESİ ile ortaklıgını ve işbirliğini BELGELERİYLE Ortaya çıkarttık.

SÖZÜN BİTTİĞİ YERE ÇOKTAN GELDİK…

Bu günden sonra MEHMET AĞAR-MİHRAC URAL çetesi arasındaki siyasi ilişkileri ve Mihrac URAL çetesinin, devrimcilik maskesi adı altında yürüttügü MAFYA’cılık ilişkilerini, kendi kalemlerinden yayınlamaya başlayacagız.

Türkiye’nin Türk ve Kürt devrimcileri bu soysuzların kim olduklarını  okuyup öğrenmelidirler.

Bugüne kadar, yer yer bizi eleştiren ve ‘’bu tür tartışmaların yeri burası olmamalıdır’’ diyen iyi niyetli arkadaşlarımızın da, yayınlayacagımız belgeleri dikkatle okumalarını salık veririz.

Yayınlayacağımız belgeleri okuduktan sonra bir kez daha düşünsünler.

Biz bu pislik çetesini deşifre etmemeli miydik ? Bu pislik çetesinini, derin devletin kuklaları olmuş bu ahlaksız adamları deşifre etmeyerek, sol  içerisnde ‘’sol’’cu gözükmelerinin önünü kesmemeli miydik ?

Yayınlayacagımız İtiraflarını okuduktan sonra bir kez değil bin kez daha düşünsünler.

İçimizdeki MEHMET AĞAR çetesini deşifre etmeyip gizleyerek, sol adına (!) sol içersinde pislik kusarak tarihimizi daha fazla kirletmelerine izin vermeyeceğiz. Takkeleri çoktan düşmüştür.

‘’Benim Mihrac URAL ile ticari ilişkim yoktur, bunu söyleyipde İSPAT ETMEYEN NAMUSSUZDUR’’ diyen bir NAMUSSUZUN, Mihrac URAL ile olan ticari ilişkilerini  oldugu kadar DERİN DEVLET ile olan PİS ilişkilerini de BELGELERİYLE açıklayacağız.

Türkiye sosyalist hareketi tarihinde, kendi içerisini sızmış hain çetesini bugüne kadar hiç kimse bizim kadar belge ve delilleriyle ortaya çıkartıp deşifre edememiştir. Biz bunu başardık.

Bu kısa girişten sonra, gelecek yazıda, MEHMET AĞAR VE MİHRAC URAL ÇETESİ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ BELGELERİYLE AÇIKLAMAYA BAŞLAYACAĞIZ…