Şuanda 420 konuk çevrimiçi
BugünBugün2139
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9863
Bu ayBu ay9863
ToplamToplam10478287
belgelerle mehmet ağar-mihrac ural işbirliği (3) PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Cuma, 12 Ağustos 2011 21:01


Mehmet YAVUZ : ‘’ ‘’...YAPTIĞIM HERŞEY KANUNLAR ÇERÇEVESİNDE İZİN ALINARAK, İLGİLİ MAKAMLARA BİLGİ VERİLEREK YAPILAN HAREKETLERDİR.’’ ( Mehmet Yavuz’un polis ifadesi)

Mihrac Ural ve Mehmet AĞAR ortaklığının  buluşma noktası Mehmet YAVUZ’un pis yüzü açığa çıkmıştır.

Mehmet YAVUZ’un suratındaki ACİLCİ maskesini indirdik ve  maskenin altındaki kişinin Mehmet AĞAR olduğunu BELGELEDİK.

Mehmet Yavuz’u tanıyan herkese sordum. ‘’Bu adamın Mehmet AĞAR başkanlığındaki DYP’nin Mersin il başkanı yardımcısı ve Milletvekili adayı olduğunu biliyor muydunuz’’ dedim. Hiç kimse bilmiyor.

DYP Mersin İl başkan yardımcısı Mehmet Yavuz’un ACİLCİ olarak yargılanacağı bu davanın sanıklarına soruyorum. ‘’ Söyleyiniz. Yoldaşınız Mehmet YAVUZ Mehmet AĞAR’ın adamı çıktı. Bunu biliyor muydunuz? Biliyorduysanız eğer, siz hepiniz tıpkı Mehmet YAVUZ gibi derin devlet adına çalışıyorsunuz. Bilmiyorduysanız eğer, bana teşekkür borcunuz var’’ Karar sizin...

Mihrac URAL’a sormuyorum. Bilmiyordum diyemez. ‘’Kadim dostum, yoldaşım diyerek  demokrasi kahramanı’’ olarak ilan ettiği ve üzerimize saldığı bu iblisin kim olduğunu çok iyi biliyordu. Birlikte çalışıyorlardı çünkü. YAKALANDILAR. El Yazısı itiraflarıyla yakalandılar ve tarafımızdan suçüstü yapıldılar.

Mehmet AĞAR’ın mehmetciği Mehmet YAVUZ, Kendi blogunda bana cevap veremiyor. Nebil adının arkasına saklanarak oradan yazıyor. Bana ‘provokatör’’ diyor. Neden? Kirli ilişkisini deşifre ettiğim için. Utanmaz adam. İfadesinin hepsini yayınlamamı istiyor. Değmez. Benim için onun ne mal olduğunu devrimci kamuoyuna anlatmak önemliydi. Ben onu yaptım. Mehmet AĞAR’ın Genel başkan olduğu dönem (2006-2007 yıllarında) DOĞRU YOL PARTİSİ MERSİN İL BAŞKAN YARDIMCISI OLDUĞUNU VE MİLLET VEKİLLİĞİNE BU PARTİDEN ADAY OLDUĞUNU  YAZDIM . Yalan mı yazdım? Hadi yalanla bakalım da göreyim!

Ben bu güne kadar bu soysuz adama MEHMETCİK Memet diyordum. Yanlış anlıyordu ve bende susuyordum. Benim kendisine Atatürk mehmetçiği dediğimi sanıyordu(!) Meseleyi daha yeni anladı(!) Mehmet YAVUZ’a mehmetcik derken, Mehmet AĞAR katilinin mehmetciği olduğunu delilleriyle ortaya koyduğum zaman anladı.

Mehmet AĞAR’ın mehmetciği Mehmet YAVUZ, Bu belgeleri kimden aldığımızı soruşturacakmış(!) Mahkemede suç duyurusunda bulunacakmış(!) Evladım sen bu palavraları anlatmadan önce söyle bakalım.

YAZDIKLARIM DOĞRU MU ? DEĞİL Mİ ?

Sen, Mihrac URAL puştu ile Mehmet AĞAR adlı devletin kara kutusu bir KATİL arasında hangi maksatla mekik dokuyordun ? Önce bunu anlat.  

Anlatamazsın, ne sen anlatabilirsin nede Mihrac Ural anlatamaz...

Mihrac URAL ve Mehmet AĞAR çeteleri istedikleri kadar çırpınsınlar. Bu belgeler bize, hiç tanımadığımız ve bu davada yargılanacak olan bir devrimci tarafından ulaştırılmıştır.

Biz hızlı harekete geçtik. Bu arkadaş da çok yardımcı oldu. Bu kişinin adı ve soyadı bizdedir. Bu kişi, içersine düşürüldüğü pislikten kurulmak istediği için bize başvurmuştur. Mehmet YAVUZ ve Mihrac URAL’ın, Mehmet AĞAR’ın tosuncukları olduğunu öğrenir öğrenmez vicdani sorumluluğunun gereğini yerine getirerek bu belgeleri bize ulaştırmıştır

Şimdilik sadece yazıyor ve bugüne kadar söylediklerimizin gerçek olduğunu, kendi kalemlerinden BELGE olarak yayınlıyorum.

Aşağıda, Mehmet YAVUZ’un poliste verdiği ifadenin önemli bölümlerini yayınlıyorum.

İbretle okuyunuz.

MEHMET AĞAR’ın İL BAŞKANI Mehmet YAVUZ’un  10 sayfalık ifadesinde, çete üyelerinin, birbirlerini, PAVYONCU VE ÇEK SAENET TAHSİLATCISI OLARAK SUÇLADIKLARINI DA KENDİ KALEMLERİNDEN ÖĞRENİYORUZ. Yorum yapmaya değer bulmuyorum sadece ‘’günaydın’’ demekle yetiniyorum.

Biz bu iddiayı ortaya attığımız zaman bize karşı birbirlerini kollayan( !) bu arsızların her türlü herzeyi karıştırarak, örgüt süsü verdikleri çete içersinde birbirlerini atlatarak iş yapmaya çalıştıklarını bile itiraf ettikleri anlaşılıyor.(ileriki bölümlerde bunları da açıklayacağım)

Bir önceki bölümde, Mehmet YAVUZ’un ACİLCİ değil MEHMET AĞAR’ın İl BAŞKANI yardımcısı olduğunu, kendi kaleminden belgeledik.

Bu  bölümde, Mehmet YAVUZ’un daha önce defalarca inkar ettiği ve ‘’ MİHRAÇ URAL’la ticari ilişkimin olduğunu söyleyip de ispat etmeyenler NAMUSSUZDUR’’ diye bas bas bağırdığı TİCARİ İLİŞKİLERİNİ kendi kaleminden yayınlıyor ve NAMUSSUZ’un kim olduğunu okuyucunun dikkatine sunuyorum.

Bir kere daha ibretle okuyunuz diyorum ve Mehmet YAVUZ’un, POLİS ifadesinde bahsettiği ve az sonra okuyacağınız ’’Ben yaptığım her şeyi devlet yetkililerine önceden bilği vererek yapıyorum’’ diyerek, kendisinin kim olduğunu anlatmaya( !) çalıştığını gözden kaçırmayınız !!!

Nebil Rahuma kitabı yazacakmış ve bu nedenle, NEBİL RAHUMA kronolojisini EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE, ADALET BAKANLIGINA mektuplar yazarak, (dikkat ediniz şahsi mektuplar yazarak) öğrenmek istiyormuş(!)

Mesele şimdi çok daha iyi anlaşılıyor.  DYP Mersin il başkanı yardımcısı Mehmet YAVUZ, Nebil RAHUMA’YI yazıyor ve bilgileri de EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN ALIYOR. Şimdi anlaşılıyor. Bizim yazdıklarımızı neden yalanladığı daha yeni anlaşılıyor. Adamın kaynakları sağlammış(!) meğer. Emniyet Genel müdürlüğü arşivinden aldığı belgelerle NEBİL RAHUMA’yı yazıyor.

Puşt’un arşivi puştlar zulasıdır.

Mehmet YAVUZ’un arşivi de, Emniyet Genel Müdürlüğü’dür.

Mehmet YAVUZ’u soymak, çırılçıplak etmek zor olmadı. Bir günde anadan üryan ettik.

Mehmet YAVUZ ve Mihrac URAL, bundan bir sene öncesine kadar bizleri ‘’AĞAR-ÇİLER özel ekibinin kontraları’’ olmakla suçluyordu.

Kontraların kim olduklarını kendi itiraflarından ögrendik.

Okuyucu karar verecek. Derin devletle ; Mehmet AĞAR kadar derin ilişki içerisinde olanların kulaklarından tuttuğumuz gibi meydana çıkarttık. Tir tir titredikleri, içerisine düştükleri panikten anlaşılıyor.

Evet, suçüstü yaptık..

Mehmet YAVUZ’un,’’ hiç bir baskı altında olmadan verdim’’ dediği ifadesini okuyunuz.

Nebil kitabı( !) yazacakmış’da emniyet genel müdürlügü ve adalet bakanlığından özel bilgi( !) istemiş.  Ve bu bilgileri Mihrac URAL’a aktararak bunların doğrulugunu sormuş(!)muş.

Mehmet AĞAR’ın Genel başkanı oldugu DOĞRU YOL PARTİSİ MERSİN İL BAŞKANI YARDIMCISI VE BU PARTİNİN MİLLETVEKİLİ ADAYI Mehmet YAVUZ, ACİLCİLER tarihini ve o tarihim Militanı NEBİL RAHUMA’yı yazmak için Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet bakanlığından özel bilği istiyor. Utanmaz adam.  SEN KİMSİN? Özel bilgi isteyecek kadar kolun uzadıgına göre senin KİM oldugunu ögrenmeye çalışmayacagımızı mı sanıyordun. Mehmet AĞAR’ın adamları ne zamandan beri devrimcilerin tarihlerini yazmaya başladılar?

Nebil RAHUMA, senin ve senin o eli kanlı Genel Başkanına mı kaldı. Çekin o pis ellerininizi Nebil’in üzerinden.

Özürü kabahatinden  de  büyük şu soysuza bakın  hele…

Mihrac URAL’ın kadim dostu, Mehmet AĞAR’ın İl başkanı yardımcısı ve milletvekili adayı Mehmet YAVUZ’un ifadesinin son bölümünde aynen şu cümleler geçiyor. dikkatle okuyunuz.

belgeler topladım. Bunları arşivledim. Herhangi bir yasadışı amacım yoktu. İlgili devlet birimlerinden de bu konuda şahsen bilgi talep ettim.’’

Yorum yapmaya gerek var mı?

Biz ufak-tefek teferruatlarla uğraşmıyoruz. Yılanın başını ezmeye çalışıyoruz. İçimizdeki yılanın başı Mihrac Uraldır M. Yavuz ve M. Ağar’ın içimizdeki KANAT’ın bir kolunu daha yakaladık. Böylece...

Şimdi tekrar soruyorum. Söyleyin bakalım.

Acilciler tarihini kim kirletiyormuş?

Burada bitiriyorum ve MEHMET YAVUZUN POLİS İFADESİNİN KALAN BÖLÜMÜNÜN ANA HATLARINI YAYINLIYORUM.

SORULDU : (E-Posta NO:5) 13/06/2009 tarihinde saat 21:55’te tarafınızdan kullanılan Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresinden, Mihrac Ural’ın kullanmış olduğu Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresine gönderdıgınız E POST da, sizin Suriyede bulunan örgütün kampında kaldığınız, örgütsel faaliyetler çerçevesinde eski örgüt mensubu Nebil Rahumanın Antakya’da ikamet eden yeğeni Ahmet isimli şahsın yanına gittiğiniz adı gecen şahsa örgütsel içerikli telkinlerde bulundugunuz, HİKMET SUBAŞI isimli şahsın size MEHMET GÖZEL VE ÖNER(K) ÖMER ÖDEMİŞ isimli örgüt mensuplarının THKP-C ACİLCİLER ismini kullanarak PAVYONCULUK VE TAHSİLATCILIK gibi işler yaparak örgüte zarar verdiklerini söylediğini belirttiğiniz tespit edilmiştir. Yazıda adı geçen HİKMET SUBAŞI, MEHMET GÖZEL VE ÖNER(K) ÖMER ÖDEMİŞ’in örgütteki konumları hakkında bildiklerinizi açıklayınız.

CEVABEN:  

Suriye’de bir KÜKÜRT İHALESİ teklifi geldi için Suriye’de Bekir NURDOĞDU, Osman NURDOĞDU isimli iş adamları ile birlikte gittim. Bize Suriyeden (yüzbin ton) KÜKÜRT ALIM İHALE ŞARTNAMESİ GELDİ. Suriye hakkında hiç bilgimiz olmadığı için ben MİHRAC URAL’a mail atarak bize orada yardımcı olacak kişiler bulup bulamayacağını sordum, o da bir sure bana mail ile cevap verdi. Bir MİLLETVEKİLİ BULDUGUNU, LAZKİYE TİCARET ODASI BAŞKANI İLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ, geldiğimiz zaman bizi yönlendireceğini söyledi. Suriye’ye gittiğimizde Mihrac URAL bizi milletvekili ile buluşturdu. Birlikte ihaleyi açan fabrikaya giderek teklifimizi verdik. Aynı gün tekrar Türkiye’ye döndük. Aynı ihale ile ilgili birkaç kez Suriye’ye gittik. Ancak ihale işi gerçekleşmedi. Suriye’de örgütün kampı olup olmadığını bilmiyorum. Mihracın Lazkiyede işyeri var biz de Suriye’ye gittiğimizde MİHRAC URAL’ın İŞ YERINDE BULUŞUYORDUK. Eğitim enstitüsünden arkadaşım olan Hikmet SUBAŞI beni Antakya’da görünce ne yaptığımı sordu. Bende Suriye’ye gidip geldiğimi ticaretle uğraştığımı söyledim. Avrupa’da Mustafa BURGAZ’la görüştüğünü, Ömer ÖDEMİŞ, Mehmet GÖZEL ve Ömer GAZEL ile ortak iş yapmamam konusunda beni uyarmasını söylediğini belirtti., bende bu şahısları buradaki anma törenlerinde tanıdığımı, bu şahıslarla herhangi bir ticari iş yapmadığımı söyledim. Konu bundan ibarettır.

SORULDU: (E POST NO.6) 21/06/2009 tarihinde saat 22:02 de tarafınızdan kullanılan Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresinden MİHRAC URAL’ın kullanmış olduğu Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresine gönderdiğiniz E POST da: örgütsel içerikli yazıyı YAYINLAMADAN ÖNCE MİHRAC URAL’a GÖNDEREREK YAZI HAKKINDA FIKIRLERINI ALDIGINIZ, yazının eksik taraflarının düzeltildikten sonra diğer üyelere göndereceğiniz TESPİT EDİLMİŞTİR. KONU HAKKINDA İFADENİZİ VERINIZ.

CEVABEN: Ben kitap yazıyorum. Nebil’in doğum tarihinden başlayıp Nebil’in tanık olduğu yaşamış olduğu olayların tarih sıralamasını yaptım. Bu tarihe göre bilgi belge toplamaya, gazete ve dergi toplamaya başladım. Hatta bu maksatla, EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, ADALET BAKANLIGI ve BAŞBAKANLIK MAKAMLARINA BİLGİ EDİNME ÇERÇEVESİNDE MEKTUPLAR GÖNDERİP NEBİL RAHUMA’NIN yakalanma, tutuklanma ve cezaevlerine ait bilgiler sordum. Bu bilgilerden gelen cevaplara göre kronoloji oluşturdum. Yine o dönemlerde MİHRAC’la Nebil daha uzun sure birlikte yaşadıklarından o kronolojide eksik kalan yerler varsa tamamlaması için Mihraca gönderdim. Yine bundan maksadım yazacağım kitaba ilişkin bilgi edinmektir. Yoksa örgütsel bir faaliyet göstermek değildir.

SORULDU; THKP-C ACİLCİLER örgütü içersindeki diğer örgüt mensupları kimlerdir? Örgüt adına yaptıkları faaliyet/ eylemler nelerdir açıklayınız.

CEVABEN: ben 1980 yılında THKP-C ACİLCİLER örgütüne üye olmak, örgüt adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak suçundan hakkımda yasal işlem yapıldı. BERAAT ETTİM ve o tarihten bu güne kadar kimse ile örgütsel faaliyetim olmamıştır, sadece işim ile ilgilenirim, her ne kadar geçmişte anılan örgüt üyeleri olmuş olsalar da bu  gün görüştüğüm arkadaşlarımla olan alakam örgütsel degıl şahsi ve ticaridir. Dolayısı ile THKP-C ACILCILER ve gerekse başka örgütlere mensup kimseyi tanımam, herhangi bir örgütsel yapı içerisinde değilim.

SORULDU: İfadenize eklemek istediğiniz herhangi bir konu var mı anlatınız.

CEVABEN: Ben şu anda mevcut yapım nedeniyle sektörel anlamda ticari anlamda sıvıl toplum başkanıyım. Sektörel mücadele veriyorum, yasadışı hiçbir  faaliyetim yoktur. YAPTIGIM HERŞEY KANUNLAR ÇERÇEVESİNDE İZİN ALINARAK, İLGİLİ MAKAMLARA BİLGİ VERİLEREK YAPILAN HAREKETLERDİR.

Geçmişe dönük anılara ilişkin hazırladığım kitap için, o dönemin dava dosyalarından internet ve mahkeme dosyalarından belgeler topladım. Bunları arşivledim. Herhangi bir yasadışı amacım yoktu. İlgili devlet birimlerinden de bu konuda şahsen bilği talep ettim. Herşey yasal çerçeve içersindedir. Söyleyeceklerim bunlardan ibarettir. İfademi herhangi bir baskı, cebir ve şiddet altında kalmaksızın kendi hür irademle verdim dedi. Ceza mahkemesi kanununun 147yazılı hususların yerine getirilmesinden sonra tutanak olunup, ifade veren ile hazır bulunanlar tarafından imza altına alınmıştır. 28/03/saat 20.18

İfadeyi alan: 177849 Komiser yrd.

İfadeyi yazan: 200436 Polis memuru

Huzurun: Ali Habip Avukat

İfadeyi veren: MEHMET YAVUZ.

Bu kadar...

MEHMET YAVUZ OLAYI KAPANMIŞTIR...

Mehmet YAVUZ’larla tartışmayacağız. Mehmet YAVUZ’lardan HESAP SORACAGIZ.

‘’...YAPTIGIM HERŞEY KANUNLAR ÇERÇEVESİNDE İZİN ALINARAK, İLGİLİ MAKAMLARA BİLGİ VERİLEREK YAPILAN HAREKETLERDİR.’’

Diyen bir soysuzla tartışmayacagız. HESAP SORACAGIZ. Bu böyle biline..

Böylelerinden hesap sormak bir görevdir. Bu görev, sadece ACİLCİLER’in değil, Herkesindir. Kürt ve Türk devrimcilerinindir.

(Önümüzdeki bölümde ÖMER ÖDEMİŞ’in poliste verdiği ifadelerini yayınlayacağım. Mihrac URAL’ın, çete mi yoksa örgüt mü olduğunu kendi kalemlerinden bir kez daha göreceksiniz. Peşinen söyleyeyim, Ömer Ödemiş’in polis ifadesini okuduğum zaman, kandırılmış, kullanılmış olduğunu gördüm ve üzüldüm. Ayrıca, Mehmet Yavuz’dan daha namuslu olduğunu da gördüm. En azından Mehmet Yavuz gibi bilerek ve isteyerek derin devlet’le ilişkisi olmamıştır)

İlişki adresi. Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir