Şuanda 288 konuk çevrimiçi
BugünBugün2062
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9786
Bu ayBu ay9786
ToplamToplam10478210
köstebek davası PDF Yazdır e-Posta
İbrahim Yalçın tarafından yazıldı   
Cumartesi, 27 Ağustos 2011 03:52


Mehmet Yavuz ve ‘’yoldaşları’’  yakında Adana 6. Ceza Mahkemesinde yargılanacaklar.

Bu  bir köstebek davasıdır.

Bu nedenle ‘’yoldaşları’’ kelimesini tırnak içersine aldım.

Köstebek Mehmet Yavuz, Mehmet AĞAR’ın adamıdır. Bu davada yargılanacak olan diğer kişiler, Mehmet YAVUZ’un konumunu ve görevlerini ben yazmadan önce bilmiyorlardı. Şimdi öğrendiler.

Mehmet YAVUZ ve Mihrac URAL açısından bu durumunun hiçbir değeri yokmuş(!) Bu bir ‘’sektörel’’ görevmiş. Mehmet YAVUZ, ‘’kitlesel mücadelenin gelişimi ve Kürt özgürlük hareketinin çıkarları için Mehmet AĞAR’la çalışıyor(!)muş.

Mehmet Yavuz’un, 2006-2007 yıllarında DYP Mersin il başkanı yardımcılığı ve milletvekili adaylığına kadar yükseldiğine göre, bu partiye üyeliğinin çok eski yıllara dayanıyor olması gerekiyor.

‘’BİZ ACİLCİLER’’ diye bildiriler yazan bir kişinin, Doğru Yol Partisi’nden Mersin gibi bir büyük şehir’de il başkan yardımcısı olması için bir çok merhalelerden başarı(!)yla geçmiş olması gerekir.

Mehmet YAVUZ bunu söylemedi. Ben sorayım.

Söyle bakalım Mehmet YAVUZ, sen bu partiye hangi tarihte ÜYE oldun?

Bu tarih ÇOK ÖNEMLİ.

Bu parti’de ne tür görevler yaptın?

Mehmet AĞAR gibi devlet’in tüm gizli arşivleri elinde bulunan bir katil’in genel başkanlığı döneminde, Mersin İl başkan yardımcısı ve millet vekili adayı olduğuna göre. Eski bir ACİLCİ olarak, Mehmet AĞAR’ın güvenine nasıl mazhar olabildin?

Mehmet AĞAR, senin ACİLCİ olduğunu biliyor muydu?

‘’Bilmiyordu’’ diyebilirsin.

Bu bir inkar ve ‘’dırenme’’(‘) tavrı olabilir, lakin İNANDIRICI olmaz. Bu durumda aynı davada yargılanacağın ‘’arkadaşlarının’’ yüzlerine nasıl bakacaksın?

Sana inanacaklarını mı sanıyorsun?

‘’Biliyordu ve bilerek beni bu göreve getirdi’’ dersen eğer, yığınla soruya cevap vermek zorunda kalacak, başın daha çok ağrıyacaktır.

Gördüğün gibi’’ iki ucu boklu bir değnek’’ neresinden tutarsan tut..

İyisi mi, sen bu güveni nasıl verdin, bu güvene nasıl mazhar oldun samimiyetle açıkla...

Hayatında bir kez olsun adam gibi ol ve rahatla Memet.

Susma hakkını kullanma hakkını çoktan kaybettin, bunu  biliyorsun.

Mehmet AĞAR’dan aldığın pusula ile EMNİYET GEMEL MÜDÜRLÜĞÜ’nün ÇOK GİZLİ ARŞİVLERİNE kadar girip, tozlu raflar arasındaki 40 yıllık belgeleri gördüğünü ITIRAF ettiğine göre, susma hakkını daha baştan kaybettin.

SORU ÇOK BASİT VE NET.

Sen bu güveni nasıl kazandın?

Mehmet AĞAR’ın bu denli güvenine mazhar olmuş kişiler çoktandır biliniyor. Abdullah ÇATLI bunlardan bir tanesidir.

HALUK KIRCI da öyle.

Ayhan ÇARKIN vb katilleriin foyaları çoktan meydana çıktı.

Senin, onlar gibi karanlık cinayetlere bulaştığını falan iddia ettiğimiz yok. Bu konuda bir iddia da bulunmamız doğru olmaz. Senin, ‘’yargısız infaz tim’’lerinde görev alabilecek çapta olmadığını biliyoruz.

‘’İSPİYONAJ’’ faaliyetleri içersinde olabileceğine dair güçlü belirtiler var.

Cevabı sende gizli.

Cevap ver,

MEHMET AĞAR’ın güvenini kazanmak için ne yaptın?

Mehmet YAVUZ, ‘’Emniyet Genel Müdürlüğü arşivinin çok gizli bölümlerine girdim ve acilciler dosyasını inceledim, belgeler aldım’’ dediğine göre,O belgeleri niçin yayınlamıyorsun?

Örneğin, ‘’ser verip sır vermedim’’ diye palavra atan ortağın MİHRAC URAL’ın polis ifadeleri nerde?

Yayınla ve bizi utandırsana..

Ne bekliyorsun?

Osman Nuri Gündeş’in, kitabında bahsettiği kanat’ların İSİM’lerini gördüğünü söylüyorsun. Hatta bu isimleri Mihrac Ural’a da ‘’çıtlatmışsın’’ Ne demek ‘’çıtlatmak’’ yayınla Mehmet YAVUZ, yayınla durma...

Mihrac Ural’ın söylediğine göre (sen de bunu ima ettin) biri benmişim(!) diğerinin de adını söylerseniz insanlar ŞOK olacakmış(!) yayınlasana, yayınla da herkesi şok etsene Mehmet YAVUZ.

Ne duruyorsun bre deyyus.

Sende az buçuk namus kavramı kalmışsa eğer, konuşmaz, yayınlarsın ve hepimizi susturursun.

Sende zerre kadar NAMUS kavramı kalmışsa  eğer O BELGELERİ YAYINLARSIN.

Emniyet Genel müdürlüğü arşivine bir kez daha git. Ve tüm belgeleri bir kez daha incele ve tamamını yayınla.

Sen bunu yapmadığın sürece kurtuluşun yok bunu bilesin.

Mehmet AĞAR değil, Doğan GÜREŞ paşan da olsa,  senin kurtuluşun yok.

Mehmet Yavuz davasından yargılanacak olan kişilerin de bu belgeleri isteme inceleme hakları var. Mehmet YAVUZ’dan isteyip alabilirler. Vermezse eğer, mahkemede talep edebilirler.

Mehmet YAVUZ’un gizlisi saklısı kalmamıştır artık. Genel hatlarıyla biliniyor. Parti üyelik tarihi ve Mehmet AĞAR’ın güvenini kazanmak için neler yaptığını da kendisi söyleyecek.

Öyle, ‘’sektörel çıkarlar’’ vb gibi şaklabanlıklarla bu işin üzerini kapatma çabaları boşuna...

Bugüne kadar, en yakın çalışma arkadaşlarından bile gizlendiği anlaşılan parti yöneticiliğinin önemli bir gizlenme nedeni olmalı. Nedir bu gizliliğin altında yatan SIR...

Bir yandan ‘’BİZ ACİLCİLER’’ diye bildiri yazıp kamuoyuna açıklamada bulunacaksın, ama öte yandan, 40 yıllık DYP üyesi olacaksın.

Bir yandan ‘’Nebil, Nebil’’ diye göz yaşı dökecek, ama öte yandan, Mehmet AĞAR’dan alınan bir pusula ile’’ Emniyet genel müdürlüğünüm tüm gizli belgeleri önüme açıldı’’diyeceksin.

Bir yandan, ‘’ben yaptığım herşeyi, önceden ilgili makamlara bilgi vererek yaptım’’ diyecek, diğer taraftan, ‘’devrimcilikten, adap ve ahlak’tan söz ederek ACİLCİLİK yapacaksın. Bu kadar BASİT öyle mi?

Mehmet YAVUZ ve onun gibilerinin üzerine üzerine gidilmelidir. Onu kollayıp korumaya çalışanların da üzerine gidilmelidir. Bu ortaklığın altında çok ciddi pis kokuların yükseldiğini artık herkes görüyor.

Sosyalist hareketimizin bu duruma düşürülmesinde bunlar büyük önemdedirler.

Mehmet YAVUZ gibi dönme ‘’sosyalistler’’in ‘’kontra’’ faaliyetleri gün ışığına çıkartılmıştır.. Mehmet AĞAR ve Mihrac URAL adına çalışan bir köstebek olduğunu kendi itiraflarından öğendik. Buna rağmen, ‘’bunlar kurgudur’’ diye kendini gizleme gayreti ve telaşı içersinde çırpınan Mihrac URAL için söylenecek hiç bir şey KALMAMIŞTIR.

Mihrac URAL’ı bugüne kadar neden muhatap almayarak sadece ‘’teşhir’’ ettiğimiz bu gün çok daha anlaşılır olmuştur.

Mihrac Ural, istediği kadar isim değişikliği(!) ile kendi kendisinden alıntılar yaparak siyaset yaptığını sansın, boşunadır.

Bir gün, Bedreddin MAHİR, öbür gün Miktad ABUZER olsun fark etmiyor. O artık biliniyor. Gayretleri boşunadır.

Mehmet YAVUZ’un KÖSTEBEK davasında yarılanacak olan arkadaşların mutlaka öğrenmeleri gereken önemli şeyler olduğuna inanıyorum.

Bunları sırasıyla yazacak olursam.

a.       Mehmet YAVUZ, DOĞRU YOL PARTİSİ’ne hangi tarihte üye olmuştur.?

b.       Bu parti’de il başkan yardımcılığı yaparken sorumluluk alanı neydi? Örgütlenme yada propaganda vs.

c.        Mehmet YAVUZ, yaptığı her şeyi önceden ilgili makamlara haber vererek yaptığını söylüyor. Kim bu ilgili makamlar ?

d.       Başbakanlık, emniyet genel müdürlüğü, adalet ve içişleri bakanlıklarına yazı yazdığını söylüyor. Ne yazmış? Bunları açıklamalıdır. Bu tür yerlere yazı yazılar yazarak bilgiler isteyen bilgiler alan ve aldığı bu bilgileri Mihrac URAL ile paylaştığını söyleyen Mehmet YAVUZ’un konumu nedir?

e.       Mehmet AĞAR’dan aldığı pusula ile ‘’emniyetin gizli arşivi önüme serildi’’ diyor. Mehmet AĞAR’dan aldığı pusula’da neler yazıyor?

Mehmet AĞAR’ın verdiği referans’ın içeriği son derece önemlidir. Mehmet YAVUZ bu referansta Emniyet genel müdürlüğüne NASIL TANITILIYOR?

Mehmet YAVUZ, Mehmet AĞAR’dan bu pusulayı alıp Emniyet genel müdürlüğü arşivine girdiği sıralarda ‘’BİZ ACİLCİLER’’ bildirisine de imza atmıştı. Bu ikisi arasında garip bir çelişki/ilişki yok mudur?

Varsa BUNUN ANLAMI NEDİR?

f.         Mehmet YAVUZ, Nebil RAHUMA olayına ‘’vicdani’’ sorumluluğum           nedeniyle girdim diyor.Nedir bu VİJDANİ sorumluluğun anlamı?

g.       Mehmet YAVUZ’un SURİYE’ye ‘’Kükürt ticareti ihalesi almak için birlikte gittim’’ dediği İŞADAMI BEKİR NURDOĞDU kimdir?

h.       Mehmet YAVUZ, ‘’ Mihrac Ural,1976 tarihinden bu zamana kadar benim arkadaşım, onun örgüt sekreteri olduğunu bilmiyordum, bizim aramızdaki görüşmeler ticaret üzerinedir’’ diyor. Bunlar doğru mu?

Bunlar doğruysa eğer,

Mihrac URAL’ı YALANLAMASI GEREKMEZ Mİ? Mihrac URAL, Mehmet YAVUZ için başka şeyler söylüyor. ‘’Temel KADRO’’ olduğunu söylemiyor mu?

Bir taraf’tan DYP yöneticisi olacaksın ama öbür taraftan da Mihrac URAL’ın TEMEL KADRO’su...

Mehmet YAVUZ’un acemi bir KÖSTEBEK olduğunu başka türlü anlatmak isteyen bir kişi varsa çıksın söylesin.

Siz hiç, Doğru Yol Partisi yöneticisi olan bir zat-muhterem’in, devrimcilerin mezarı başında sol elini yumruk sıkarak havaya kaldırıp ‘’enternasyonal’’ söylediğini, ‘’yolumuz devrim yolunda düşenlerin yoludur’’ diye slogan attığını, atabileceğini duydunuz mu?

Mehmet YAVUZ, Doğru Yola Partisi yöneticisi olarak, Nebil RAHUMA’nın,Suham ÖVEN’in, İbrahim BAKIRCI’nın mezarları başında bunları yapıyor.

ANTAKYA DEMOKRATİK KÜLTÜR DERNEĞİ( DEKSAD) organizatörlüğünde Şehitler anması etkinliklerinde konuşmalar yapıyor. Ve bütün bu faaliyetlerini önceden ilgili makamlara bilgi vererek yapıyor.

Mehmet AĞAR’ın bilgisi ve onayı olmadan bunları yapması mümkün mü?

Mehmet AĞAR’dan onay almayan bir kişi’ye, Mehmet AĞAR pusula verir de, Emniyet Genel müdürlüğü arşivine yollar mı? ‘’çok gizli’’belgeleri incelemesine, Bu belgeleri Mihrac Ural’a aktarmasına yardım eder mi?

Etmez elbette...

Köstebek belli. KANAT’lar KİM...?

Mehmet  YAVUZ’un KÖSTEBEK davasında yargılanacak olan devrimcilerin bu duruma sessiz kalmaları beklenir mi? Yakında göreceğiz.Senden