Şuanda 69 konuk çevrimiçi
BugünBugün1927
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9651
Bu ayBu ay9651
ToplamToplam10478075
mihrac ural'dan abdullah öcalan'a suikast PDF Yazdır e-Posta
Serdar tarafından yazıldı   
Cumartesi, 17 Eylül 2011 05:42


Bu açıklamayı yapmak için uzun bir süre bekledik.
Bekledik çünkü, Kürt halkının özgürlük mücadelesi önderi, PKK Genel başkanı Abdullah ÖCALAN ve kürt halkına karşı süregelen baskı ve şiddet politikasının artarak devam ettiği bir dönemde, böyle bir açıklamanın zamanlama açısından dogru olup olmayacagı konusunda kuşkularımız vardı.

Engin ERKİNER sitesinde son birkaç senedir devam etmekte olan Mihrac URAL hakkında çıkan yazılarla birlikte, son olarak’da yine Mihrac Ural’ın ‘’benim temel kadrom ve 40 yıllık kadim dostum, yoldaşım’’ diye göklere çıkardığı MEHMET YAVUZ’un, Mehmet AĞAR’ın Doğru Yol Partisi genel başkanı olduğu dönemde Mersin il başkan yardımcısı ve milletvekili aday adayı olduğunun ortaya çıkması üzerine, daha fazla sessiz kalmanın doğru olmayacağına, devrim ve demokrasiden yana tüm güçleri uyarmanın  ciddi bir görev olduğuna,  öte yandan Kürt özgürlük hareketine karşı topyekün savaş tamtamlarının çalındıgı şu günlerde, dost ve kontra ilişkilerinin bilinmesinin son derece önemli ve gerekli olduğunun da bilinci ile hareket ettiğimize inanarak bu açıklamayı bugün yapmanın uygun ve yerinde olacağına karar verdik.

1991 yılı aylardan Mart, güneşli bir gün

Suriye'nin Lazkiye şehrindeyim. Yanımda Sami (Gökhan Saç), Kaçakcı Raşit ve bir başka arkadaşla caddede yürümekteyken, başlarında Mihrac URAL ve Şerif (Beşir Kanmaz) olmak üzere yolumuz bir grup silahlı avane tarafindan kesildi.

Grup, yanımızda bulunan ve daha önce yıllardır Mihrac Ural’la birlikte çalışmış olan  kaçakcı RAŞİT’i alıkoymak istiyordu. Kaçakcı RAŞİT, götürüldüğü taktirde öldürüleceği endişesi içersinde gitmemek için direndi. Götürülmesini biz de onaylamadığımız için karşı çıktık.

Gerek gerginliği yatıştırmak, gerekse yanımızdaki insanı korumak  için; Sami kod isimli GÖKHAN SAÇ (kısa süre önce THKP-C Acilciler’den ayrılan MK yedek üyesi ve Libya sorumlusu) araya girerek ‘’onun yerine ben geliyorum beni alın’’ dedi.

Sami,’’ Eski arkadaşlarım, bana bir şey yapamazlar’’ anlayışıyla davranıyordu. Raşit’in alıkonulması durumunda öldürüleceğini anlamış olmalı ki, onun alınmasını engellemek için kendisinin alınmasını istedi.  Uyarmamıza rağmen, ısrarında direndi.

Sami ve Yusuf uzun bir süreden beri Mihrac Ural'ı örgüte ihanet etmekle suçluyorlardi.

Mihrac URAL ve adamları ‘’tamam gel seninle konuşalım’’ diyerek Sami'yi de alıp yanımızdan ayrıldılar.

Durumdan haberi olmayan THKP-C Acilciler MK yedek üyesi ve Şam sorumlusu Yusuf kod adlı (Zihni Alan)'ı ve  örgütsel görevle Şam'da bulunan Şahin yoldaşı da arayarak durumdan haberdar ettim.

Sami’nin götürüldüğünü öğrenir ögrenmez kaldığımız eve gelen YUSUF, kötü şeyler olabileceğinden hareketle, ‘’mutlaka PKK’lıları, özellikle de  Başkan ÖCALAN'ı devreye sokmalıyız, yoksa Sami’yi bırakmazlar, öldürürler, zaman kaybetmeyelim mutlaka Başkan‘la ilişki kuralım’’ diyordu.

Diyarbakır Cezaevi’nden tanıdıgım PKK’lı yoldaş F o sırada Lazkiye’de bulunuyordu ve Başkan’a yakın bir konumdaydı.

Ben, F ile temas kurmaya çalışırken Yusuf, ‘’hemen geliyorum ‘’dıyerek yanımızdan ayrıldı.

Döndüğünde cebinden çıkardığı 6 sayfalık bir dosyayı bana uzatarak,

’Kurtarırsa Sami’yi bu BELGE kurtarır, bunu mutlaka Başkan Apo’ya ulaştırmalıyız’’ dedi ve ‘’ F ile buluşur buluşmaz derhal yola çıkmamızı ve Başkan’ı görüp bu belgeyi kendisine vermemiz’’ konusunda ısrar etti.

BU BİR SUİKAST PLANI  BELGESİDİR 

Belgeyi ilk kez birlikte okuduk. Şok olmuştuk.

Yusuf'u, Sami hakkında bilgi edinmesi için Lazikiye'de bıraktık ve hemen Başkan’la buluşmak üzere PKK’lı yoldaş F.  ile birlikte Şam’a hareket ettik.

Şam’da,  Şahin yoldaş’ı da yanımıza alarak bir kez daha, Ben, ŞAHİN ve PKK’lı F. yoldaşla tekrar okuduğumuz BELGE’yi, Başkana ulaştırmak üzere kaldığı eve  hareket ettik.

PKK Genel Başkanı ABDULLAH ÖCALAN’ı, önceki görüşmelerimizden dolayı zaten tanıyor, tanışıyorduk.

Abdullah Öcalan ile bir araya geldikten hemen sonra, (F) yoldaş belgeyi başkana verdi.

Başkan, dikkatlice ve yer yer gülümsseyerek 6 sayfa civarındaki belgeyi okudu ve  "Bu puştlardan her şey beklenir, belgeyi güvenceye alın ‘’diyerek (F)'ye uzattı.

Kısa bir sessizliğin ardından, bizlere dönerek "Başkanlık her türlü tertip ve girişimlere karşi tedbirlidir. Her türlü ihanetin üstesinden gelme yeteneğine sahiptir. Telaşlanmanızı anlıyorum, telaşlanmayın. Şu saatten itibaren buralarda durmanız risklidir. Temkinli olun. Özellikle Lazkiye'ye asla gitmeyin, biz bile kurtaramayız kim vurduya gidersiniz. Sami için girişimde bulunacagız. En iyisi hemen ülkeye dönmenizdir." dedi.

Sorunlarımızın oldugunu söyledik. Başkan, (F)'ye hitaben; "arkadaşlar için yapabileceklerinizi değerlendirin, yardımcı olun" dedi. Vedalaştık ve başkan yanındakilerle birlikte bulunduğumuz evden ayrıldı.

Ülkeye dönüş için  yapılacaklar üzerine konuştuk. Tehlikeye rağmen, mecburen Lazikiye'ye gitme zorunluluğu vardi. Evden ayrıldık ve bir süre ŞAM'da kalacağimiz başka bir eve geçtik.

SUİKAST BELGESİNDE NELER YAZIYORDU?

Adı geçen ve şu an PKK örgüt arşivinde bulunan hain suikast girişimi belgesinin içeriği şudur:

MİT tarafindan görevlendirilen 6 kişilik suikast timi, iki grup halinde Lazkiye'ye intikal edecek. Mihrac Ural tarafindan karşılanacak olan tim, eğitim amaçlı gelmiş ACİLCİLER ÖRGÜT SEMPATİZANLARI  kılığında  mevzilendirilecek, Mihrac Ural'in talimatlari doğrultusunda hareket edeceklerdir.

Tim mevzilendirilir.

Mihrac Ural'in evi, Öcalan'in zaman zaman uğradıgı bir yerdir. Öcalan'ın gelişi beklenecek ve timler harekete geçecekler.

Suikast iki aşamali olup, birinci aşama yemekte zehirlenmek suretiyle gerçeklestirilecektir.

Birinci aşama uygulanamazsa, ÖCALAN, Mihrac URAL tarafından gezi amaçlı olarak BASSİT kasabasına davet edilecek ve BASSİT-LAZKİYE arasında yolda, daha evvel Mihrac’ın evinde mevzilendirilmiş olan TİM’ tarafından Türkiye sınırına yakın uygun bir noktada İNFAZI gerçekleştirilecektir.

Eylem sonrası, suikast tim’leri Mihrac URAL’ın denetiminde alan dışına çıkarılacaklar ve zaten yakın olan sınırdan Türkiye’ye geçmeleri sağlanacaktır.

Suikastçıların bölgeye intikalinde, LAZKİYE’de Mihrac URAL’ın da dahil olduğu dar bir toplantıda kararlaştırılıp karar altına alınan bu plan 6 sayfalık bir rapor halinde yazılı haldedir.

BU BELGE, Mihrac URAL’ın ARŞİV’inde,bir zamanlar onun sağ kolu olan THKP-C(ACİLCİLER) MERKEZ KOMİTE YEDEK ÜYESİ  YUSUF ( Zihni ALAN) tarafından, örgütten ayrılmadan kısa zaman önce  alınmıştır.

HAİN SUİKAST PLANI NEDEN UYGULANAMADI?

Uygulanamadı çünkü, suikast tim’inde görevli bir kişinin yaptıgı ‘’ölümcül bir hata’’ nedeniyle bu plan suya düştü. Raporda ‘’ölümcül hata’’dan bahsediliyor olmasına rağmen bu hatanın ne olduğundan söz edilmiyor.

Altı sayfadan oluşan bu BELGE’yi PKK GENEL BAŞkANI ABDULLAH ÖCALAN’a bizzat  elden verdik. BELGE, PKK arşivindedir.

THKP-C HDÖ(Halkın Devrimci Öncüleri)

eski militanı

SERDAR

 

Not. Adı geçen BELGE’yi bizzat okuyan ve Kürt özgürlük hareketi önderi PKK Genel Başkanı Abdullah ÖCALAN’a bizzat veren ve kendisini bildilendiren kişilerden birisi olarak, konunun detaylarını ve daha geniş anlatımını istenilen her platformda ortaya koymaya hazır olduğumun bilinmesini isterim.

Bu açıklamayı SERDAR olarak kod isimle yapmış olmamın nedeni, ismimim gizlenmesi amacıyla değil, Sayın A.Öcalan’ın bizleri bu isimle tanıyor olmasındandır. Sayın A. Öcalan’nın mahkemedeki ifade tutanaklarında da, bizlerden bu isimle bahsederek, ‘’THKP-C HDÖ’den SERDAR ve ŞAHİN’le görüştüm’’ dediği dönemin HÜRRİYET GAZETESİ’nde de yazılıdır.

 

Editörün notu: THKP-C Acilciler ve THKP-C Halkın Derimci Öncüleri (HDÖ) örgütleri 1979 yılı başlarına kadar tek örgüt çatısı altındaydı. Bu nedenle iki örgütün militanları genellikle birbirlerini tanırlar.