Şuanda 109 konuk çevrimiçi
BugünBugün2559
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10283
Bu ayBu ay10283
ToplamToplam10478707
ömer ödemiş anlatıyor (2) PDF Yazdır e-Posta
Ömer Ödemiş tarafından yazıldı   
Cumartesi, 24 Eylül 2011 17:47


İhtiyaç sonrası 29.03.2010 günü 00.20’de ifadeye tekrar başlandı.

…………………………………

SORULDU: 10.02.2009 tarihinde saat 11.36’da tarafınızdan kullanılan Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir ile Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir ile aranızdaki yazışmada THKP-C Acilciler terör örgütünün genel sekreteri Hoca-Mihrac Ural’ın size 49. Dosya Şehitler Anısına Filistin beyanı, 50. Dosya fetih daveti, 51. Dosya A. Öcalan’ın Mihrac Ural’a şehit yoldaşlar anısına mektubu, 52. dosya Cahit Aşkar’ın açıklaması, 54. Dosya Şerif, Hatay davası ve itirafçı, 55. Dosya Buluştular (İtirafçı Engin ve İbrahim Yalçın), 56. Dosya Levent’in açıklaması, 57. Dosya İki soru, 60. Dosya Engin Erkiner denen bunak adamın hikayesi isimli toplam on adet örgütsel içerikli dosyayı gönderdiği tespit edilmiştir. Bu konuda bildiklerinizi anlatınız.

 

CEVABEN: Bahsedilen konular THKP-C terör örgütünün tarihine ilişkin tartışmaları içeren dosyalardır. Bunları benim de incelemem ve Acilciler tarihine ilişkin kitap çalışmamda işime yarayacak kısımları almam için gönderdiği yazılardır. Bu yazılar ayrıca kendi sitesinde de yayınlanmış olduğu yazılardır.

Benim notum: Tarih 2009 yılı başı, İbrahim Yalçın yazılarıyla siteye yeni katılmış. İlk yazısı da MİHRAC URAL ADLI HAİN DEVRİMCİLERİ ALDATMAYA DEVAM EDİYOR idi. Yazı Mihrac’a kötü dokunmasının ötesinde Ömer Ödemiş de konuyla ilgili çalışmalar yapmaya çalışıyordu. Gümbür gümbür çöküşün gittikçe yaklaştığını görmüyorlardı tabii… 

 

SORULDU: 10.02.2009 tarihinde saat 11.11’de tarafınızdan kullanılan Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir ile Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir ile aranızdaki yazışmada THKP-C Acilciler terör örgütünün genel sekreteri Hoca-Mir-Bedrettin Mahir Mihrac Ural’ın size 1. İtirafçı Engin’in polis ifadesi, 2. TKEP’li Engin THKP-C Acilcilerden ne istiyor 3. Monolog Engin’in çamurları üzerine 4. Filistin dayanışmasına karşı itirafçı Engin’in çamurları 5. Binboğa tırmanışı 6. Adil Okay olayı isimli 6 adet örgütsel içerikli dosya gönderdiği tespit edilmiştir. Bu dosyaları THKP-C Acilciler terör örgütünün genel sekreteri Mihrac Ural neden size göndermektedir. Bu dosyaların sizde toplanmasındaki amaç nedir açıklayınız.

 

CEVABEN: İfademin üst kısmında da belirttiğim gibi yazacak olduğum kitap çalışması için göndermiş olduğu yazılardır. Bu tip yazıları mütemadiyen gönderiyordu, benim dışımda da bir çok kişiye gönderip kendi sitesinde de yayınlıyordu.

Benim notum: Bu yazıları Ömer Ödemiş de dağıtıyordu, bilmiyor değiliz. Bir şey demek gerekmez… Onlar yazıları dağıttılar, biz de onları dağıttık!

………………………………………………….

SORULDU: 24.02.2009 tarihinde saat 00.00’da Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir ile Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir ile aranızdaki yazışmada THKP-C Acilciler terör örgütünün genel sekreteri Hoca-mir-Bedrettin Mahir Mihrac Ural’ın, size örgüt faaliyetleri için paraya ihtiyaç olduğunu, örgüte maddi gelir temin etmek için ihaleye girildiğini ve ihaleyi aldığını, sizin İstanbul’a giderek Saffet isimli bir şahıstan bahsederek “Şu Saffet’in yakasına yapış, şehit yoldaş için para lazım de” ve bu konulardan Emir Emrullah Gemici isimli şahsa bilgi vermemeniz konusunda talimatlar verdiği tespit edilmiştir. Konuşmada adı geçen Saffet kimdir, neden o şahıstan para talep ettiğinizi ve talimatla başka tahsilat yapıp yapmadığınızı açıklayınız.

 

CEVABEN: Ben Saffet Uygur isimli şahsı tanımam sadece Emir Emrullah Gemici aracılığıyla tanıdım. Bu konu hakkında bir bilgim yoktur.

Benim notum: Örgütün nasıl çalıştığı belli oluyor. Mihrac Ural’a yine para gerek… Karısı Malak Fadal kendisinin şikayetçi olduğu gibi yine felaket para harcamış olabilir (bkz. http://thkp-c-acilciler.blogspot.com daki ilgili yazılar)… Ömer Ödemiş, tahsilatçı olarak çalışıyor. Tahsilattan da doğal olarak komisyonunu alıyordur. Yüzde kaç idi acaba?

…………………………………………………..

SORULDU: 15.11.2009 tarihinde saat 23.12’de Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresinden Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresinize gönderilen e mail’de TKEP/L terör örgütü üyesi Engin Erkiner’in size, şefinin THKP-C Acilciler terör örgütü genel sekreteri Hoca-mir-Berdettin mahir Mihrac Ural’ın olduğunu belirtmiş ve karşılıklı birbirinize hakaretlerde bulunduğunuz tespit edilmiştir. Engin Erkiner isimli şahıs ile aranızdaki husumet nedir? Konu ile ilgili ifadenizi veriniz.

 

CEVABEN: Engin Erkiner THKP-C terör örgütünün kurucularındandır. Bu şahıs benim örgütle ilgili 1985 yılına kadar olan süreçle ilgili internet üzerinden yapmış olduğu hakaretler yalanlar ve karalamalar nedeniyle sinirle yapılmış tartışmalardır. Şahsıma dönük büyük hakaretlerde bulunmuştur. Konu bundan ibarettir. Bu şahsın asıl sorunu benden ziyade Mihrac Ural’ladır.

Benim notum: Hiç TKEP/L üyesi olmadım. Ama burada asıl önemli olan Ömer Ödemiş ile ilişkidir. Kendisini tanımam, Mihrac Ural üzerime saldırtıncaya kadar da adını duymamıştım. Dolayısıyla aramızdaki mesele günceldir, 1985 yılıyla ilgisi yoktur. Adını bile duymadığım birisiyle ne meselem olabilir?

Ömer Ödemiş hemen her gün yukarıda belirtilen mail adresine sinkaflı ileti gönderirdi.

Beni tanımayan bir insan bunu neden yapar? Mihrac Ural üzerime saldırtmıştır, o nedenle…

Kendisine, eşek dururken semeriyle uğraşılmaz, diye yazmıştım.

Senin de şefinin de diye eklemiştim…

Öyle değil miydi yani…

Yoksa benimle ne işin vardı aslanım!

……………………………………………….

SORULDU: 28.05.2009 tarihinde saat 16.20’de Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresinden tarafınızdan kullanılan Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresleri ile yaptığınız msn görüşmede; Emir Emrullah Gemici isimli kişinin görüşme anında Suriye-lazkiye-bassit kasabasında bulunan örgütün kampında örgüt lideri Mihrac Ural’ın yanında olduğunu, Mihrac’ın Emir’e örgütün illegal yayın organı olan Cephe isimli dergileri tekrar okuma görevi verdiğini, bu dergiler bitince, Atak isimli dergileri vererek örgütsel bilincin sağlanmasını amaçladığını, ayrıca size Mehmet Gozel’le konuşmanızı, Yılmaz Altundağ isimli şahsa birileri tarafından örgütün bütün faaliyetlerinin izlendiğini, tüm giriş çıkışların kayıt altına alındığını, tüm telefonların dinlendiğini, çok dikkat etmeleri gerektiğini, Yılmaz’a yönelik “olayları takip edeceksin bilgi taşıyacaksın şeklinde teklifler edildiğini, ancak Yılmaz isimli şahsın bu teklifi kabul etmediğini, bundan sonra tüm hareketlerine dikkat etmelerinin şart olduğunu, örgütsel söylemlere son verilmesini, yasal olmayan hiçbir söylemin bulunmamasını istediği, sizin de Mihrac’a kesinlikle konunun gizlilik içersinde olması gerektiğini bildirerek bundan sonra da Suriye’ye giriş-çıkışların toplu yapılmamasını, gerekirse diğer kapıdan da giriş çıkış yapmamız gerektiği, tanıdık başka bir şoförün ayarlanmasını, Mihrac Ural’ın bu notunu sizden muhafaza etmenizi istediği, işlerin tamamen ticaretle ilgili olduğu süsünün verilmesi gerektiği şeklinde gizliliğe riayet edilmesi yönünde görüşmeler geçtiği tespit edilmiştir. Konu ile ilgili ifadenizi veriniz.

 

CEVABEN: Emrullah Gemici ile ilgili geçen konular doğrudur. Bu Mihrac Ural’ın Emrullah Gemici’nin kendisinden biraz uzak durmasını sağlamak için yapmış olduğu bir oyalamadır. Bu bir nevi eski üç arkadaşın yapmış olduğu espri mahiyetli bir konudur. Yılmaz’la böyle bir konu geçtiği doğrudur. Bizim Suriye ile ilgili yasal olmayan yapmış olduğumuz hiçbir şey yoktur. Mihrac Ural’ın neden beri uyarma gereği duyduğunu bilmiyorum. Suriye ile ilgili benim ticari ilişkilerim olduğundan polisle ters düşmemek için daha dikkatli olmaya çalıştım. Bu konuda söyleyebileceklerim bundan ibarettir.

Benim notum: Operasyondan yaklaşık on ay önce bu dinleme yapılıyor. Polisin sorusunun içeriği zaten durumu açıkça ortaya koyuyor. Bir silahlı mücadele örgütünün adını ticaret işlerinde kullanarak bir şey yaptıklarını sanan, son derece pervasız ve her şeyleri açıkta olan bu kişiler, doğal olarak izlemeye takılınca panik yaşıyorlar. Olan zaten olmuş, bundan sonra panik yaşasan ne olacak! Emrullah Gemici önce bilinçlendirilen militan, sonra uzak durulmaya çalışılan militan!!

Sen de haklısın Ömer Ödemiş, her şey o kadar ortada ki, yerinde olsam ben de daha iyisini uyduramazdım.

 

SORULDU: 11.06.2009 tarihinde saat 22.30’da tarafınızdan kullanılan oner, Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresinizden Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresinden X şahıs ile aranızda geçen msn görüşmesinde; sizin geçmiş tarihlerde THKP-C Acilciler terör örgütünün illegal yayın organı olan faşizme ve oligarşiye karşı Cephe dergisinin yerine, adını acil demokrasi için Cephe olarak planlanan tekrar düzenleyip yeni bir yayın organının çıkarılmasına karar verildiğini ve Ankara’da Onur işhanında yer kiraladığınızı derginin temmuz ayında yayına geçebileceğini belirttiğiniz anlaşılmaktadır. Konu ile ilgili ifadenizi veriniz.

 

CEVABEN: Ali Baran isimli şahsı tanımıyorum. Dergi ile ilgili çalışmalarımız doğrudur. Bu dergi illegal bir derginin devamı değildir. Tamamen yeni bir dergi çalışmasıdır. Örgütle de herhangi bir alakası yoktur. Ankara Onur işhanında büro kiraladığım doğrudur. Bu konu ile ilgili Ömer Gazel ve Mehmet Gözel ilgileniyorlardı. Ancak Cephe isimli dergiyi de faaliyete geçiremediler.

 

Benim notum: Bunlar hiçbir işi becerememiş, görünen o. Ama nasıl becersinler! Asıl işleri para, politik mücadele değil… Dergi, pisliği örtme aracı olacaktı ve onu bile becerememişler.

 

SORULDU: 30.05.2009 günü 23.08.52’de Mehmet Gözel ile yaptığınız telefon görüşmesinde; Mehmet Gözel’in Mihrac Ural’dan aydığı talimat doğrultusunda

THKP-C Acilciler terör örgütü adına yeni çıkarılacak derginin tanıtımı için sizinle birlikte internet üzerinde belirli E posta gruplarına bilgilendirme yaptığınızı belirttiğiniz tespit edilmiştir. Konu ile ilgili ifadenizi veriniz.

 

CEVABEN: Ben böyle bir talimat almadım. Arkadaşlarımın da böyle bir talimat alıp almadıklarını bilmiyorum. Ancak Cephe isimli bir dergi çıkarma projesinin olduğu doğrudur. İlk başta derginin proje aşamasında iken belli e posta gruplarına bilgilendirme yapmış olabilirim. Ancak derginin içeriğini anlayınca dergide ismini yayınlamayacak kişilerin olmaması gerektiğini düşündüğüm için fikir ayrılığına düştüğümüzden bu projeden çekildim. Sonraki süreç hakkında da herhangi bir bilgim yoktur.

 

Benim notum: Dergide adı yayınlanmadan yazısı çıkacak olan kişi Mihrac Ural… Burası belli… Peki buna neden karşısın? Mihrac Ural daha o zaman bile çok kirlenmiş bir isimdi, kimse okumaz diye mi karşısın? O zaman neden onunla iş yaparsın? Karşı olmanın gerçek nedeni, 46 bin Dolarcık kazık yemiş olman… Bunların yoldaşlığı bu kadar işte… Örgüt sekreteri tarikat şeyhi gibi… Akılsız müritlerini soyarak yaşıyor…

………………………………………………….

SORULDU: 23.11.2009 tarihinde saat 21.52’de tarafınızdan kullanılan Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresinizden gönderdiğiniz E-Postada: THKP-C Acilciler terör örgütünün onurlu bir geçmişe sahip olduğu, bu yolda eylemler yaptığını ve şehitler verdiğini, ayrıca yeniden yapılanma süreci içerisinde olduğunu söylediğiniz tespit edilmiştir. Bu yeniden yapılanma sürecini anlatınız.

 

CEVABEN: Bana göre Acil hareketi 1985 yılından itibaren bitmiştir. 1989 yılından sonra da fizyolojik olarak bitmiştir. Yeniden yapılanma sürecinden kastım silahlı mücadelenin yapılamayacağı, örgütlenmesinin niteliğinin reformist olması gerektiği, sınıflar dengesinin değiştiği, işçi sınıfının devrimci niteliğini kaybettiği, bundan dolayı da demokrasi mücadelesinin ana etmenlerinin değiştiği, biz bir şey yapacaksak eskiyi bitirerek koparak yapmalıyız. Yeni oluşum yasal olmak zorundadır. Bunun için de Türkiye şartları müsaittir. Bu anlamda demokratik bir örgütlenme olması gerektiğini düşünüyorum.

 

SORULDU: 22.01.2010 günü saat 14.43’de Sümbül görür ile 905356421328 nolu telefondan yaptığınız görüşmede; Sümbül görür isimli şahsa Acil Demokrasi platformu adı altında yeni bir internet sitesi kurmasını söylediğiniz tespit edilmiştir. Sümbül görür isimli şahıs kimdir? Konu ile ilgili ifadenizi veriniz.

 

CEVABEN: Sümbül Görür Antalya’da yaşayan benim arkadaşlarımdan birisidir. Acil Demokrasi Platformu isimli bir internet sitesi kurulmasını istedim. Bu site bana ait bir sitedir.

 

SORULDU: 23.02.2010 günü saat 19.24’te Sümbül görür ile 905356421328 nolu telefondan yaptığınız görüşmede; internet sitesinde yayınlanan bazı yazıların sizden habersiz kaldırıldığını, sizin onayınız olmadan sitenin içeriğinin değiştirilmemesini ve Mihrac Ural’ın siteyle ilgili talimatlarını tartıştığınız tespit edilmiştir. Konu ile ilgili ifadenizi veriniz.

 

CEVABEN: Mihrac Ural’ın bu site ile ilgili müdahalede bulunduğu doğrudur. Acil Demokrasi Platformu sitesi yalnızca demokratik mücadeleyi yasal ve meşru zeminde dünden de gelen arkadaşlarımızla birlikte yeni unsurların da katılımı ile siyaset yapmayı düşündüğümüz bir platformdur. Bu anlayışın dışında hiçbir müdahaleyi kabul etmediğimden böyle bir söz söylemişimdir.

 

Benim notum: Zurnanın zırt dediği yere geldik! Belli ki Acil Demokrasi Platformu sitesi Ömer Ödemiş’e ait değil, yoksa ondan habersiz içeriğinin değiştirilmesi söz konusu olmazdı. Ömer Ödemiş, 46 bin Dolar dolandırılmış olmanın acısıyla Mihrac Ural’a karşı çıkıyor. Sitenin şifresinin Mihrac Ural'da bulunması nedeniyle, "şifre kötü niyetli kişilerin eline geçmiştir, bu sitede yazılanlar beni bağlamaz" açıklaması yapıyor.

 

İnsan dolandırılınca kızıyor tabii!

…………………………………………………..

 

SORULDU: İfadenize eklemek istediğiniz herhangi bir konu var mı, anlatınız. 

 

CEVABEN: Bana göre Acil örgütü denen bir örgüt 1989 yılı itibariyle tamamen bitmiştir. Benim kurduğum her ilişki geçmişte yaşanan cezaevleri ve benzeri paylaşımlardan kaynaklanan ilişkilerdir. Acil örgütü içerisinde yer aldığım dönemin ideolojik formasyonunun tarihsel olarak itibarını kaybettiği, bu yönüyle bir anlam taşımadığını, doğru olmadığını, benim demokrasi mücadelesinden anladığım meşru zeminde bir mücadeledir. Ben cezaevinden çıktığım 1990 yılından 2010 yılına kadar hiçbir yasadışı örgüt ve faaliyet içinde yer almadım. Yer almayı da doğru bulmuyorum. Türkiye’deki demokratik ortamın kendini ifade etmede yeterli olduğunu düşünüyorum. Etnik dinamiklerin Kürt meselesi Arap meselesi gibi değiştirici ve dönüştürücü dinamikler olduğuna inanmıyorum. (…..)

 

İfadenin sonu baskı, cebir ve şiddet altında kalınmadığı beyanıyla bitiyor.

Benim notum: Biz yıllardan beri bu örgüt 1988 yılında sona erdi demiyor muyduk zaten...

2007'de kurulan İkinci Acilciler başka bir örgüttür. Bizim bitti dediğimiz Birinci Acilciler idi.

İkinci Acilciler'in politikayla ilgisinin bulunmadığını, ticaret, komisyon ve birbirini kazıklama örgütü olduğunu yukarıdaki ifade bir kere daha gösteriyor.

 

 

 

 

Son Güncelleme: Cumartesi, 24 Eylül 2011 18:10