Engin Erkiner
Bolivya ve uzun ikili iktidar (263) | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
Bugün | 3284 | |
Dün | 3402 | |
Bu hafta | 11008 | |
Bu ay | 11008 | |
Toplam | 10479432 |
Konuk Yazılar
Sürgünde mücadeleci kadın olmak | |
Bütün Yazılar |
zorunlu cevaplar |
İrfan Dayıoğlu tarafından yazıldı |
Pazar, 13 Kasım 2011 17:49 |
Geçen hafta yazdığım bir yazıyla üç yılı aşkın süredir devam eden tartışmalarla ilgili zorunlu cevap hakkı doğmadıkça yazı yazmayacağımı söylemiştim. Ancak benim yazmama kararıma sevinmesi gerekenler, bilinmez bir aymazlıkla kışkırtarak yazmamı ister görünüyorlar. Demek ki, yoldaş katili, iftiracı, yalancı, emek gabpçisi vs ile suçlanıp teşhir edilseler bile, bazıları için yok sayılmak, anılmamak yerine ,bu sıfatlarla da olsa anılıp gündem de kalmak daha yararlı görünüyor. Eminim ki, bu ucubeler biz isimlerini anmazsak kimsenin umrunda bile olmayacaklar.Esas arkadaş eleştirilerini de zaten bundan alıyoruz. Eski yoldaşlar başta, birçok sol çevreden bize yapılan uyarılarda, bu kişilerin adını anmama önerisi gelmektedir. Benim açımdan bu yapı ile ilişkili tartışmalar artık kendini tekrar eder hale gelmiştir ve sürdürülmesinin yararı bulunmuyor. Ancak bu iftiracı ve yalancılar şebekesinin ortalıkta solcu diye dolaşmasına da müsade edilmemelidir. Bu ultra zeki( !) Mihraç ve avanesi beni aptal ve elma şekeri diye isimlendiriyor. Birincisi elma şekerleri ortada Mehraç tarafından kullanılıp sokağa fırlatılan ben değilim.örnekleri boldur etrafınıza bakın yeter. Kullanılacağımızı anladığımızda onu tek başına bırakıp devrimci yürüyüşümüze devam ettik. O ultra zeki( !) dünyayı Suriye’nin Basit kasabasından ibaret gördüğü için, kendisini Klikya Kralı sanıyor. Asıl aptallık, aymazlık bu değil mi ? çık o ininden de dünyanın ne kadar değiştiğinin farkına var biraz. Hatırlatayım Mihraç efendi, Abuzer Efendi, Bedreddin Efendi, Ali Kasım efendi, ve daha bilmem kim efendi, uşağın Yavuza söyle hele kim takma mahlas ile daha çok yazıyor, sen mi, ben mi ? İrfan Dayıoğlu ismi noter tasdiklidir ve İmam Kılıç’a aittir. Ismimi Bugüne kadar kimseden gizlemedim senin gibi onlarca isimle yazmadım. Ikincisi ben kimseye kan vermek için yazmadım ve yazmam da. Benim yolum belli, tüm devrimcilerce biliniyor. Benim yazmamın nedeni, bir zamanlar birlikte olduğumuz örgütsel tarihimizin çarpıtılarak yazılmasına engel olmak, gerçeğe kendi gücüm oranında ışık tutmaktır. Tarihimizin bu tartışmalar içinde yer alan birkaç kişiden ibaret olmadığını, asıl örgüt tarihimizin yüzlerce isimsiz kahramanımızın can ve emek bedeli yazdığı tarih olduğunu hemen her yazımda tekrar ettim. Tarihi kendinden ibaret sayanlara tutum aldım. Karşımda da, yanımda da görünseler bu anlayışla mücadeleye de devam edeceğim. Geçmişte adları üstüne yemin ettiğin yoldaşlarını şimdi ortada suçlamak için hiç bir somut verin olmamasına karşın, salt senin yanında değiller diye çeşitli aşağılayıcı isimlerle adlandırman senin zavallı bir aptal, joker ve ölü konuşturucu olduğuna en iyi kanıttır. Hayatı boyunca hep kaybeden tarafa sen yatırım yapmadın mı ? şimdi bir o yana bir bu yana yazıp çizen sen değil misin ? Arap Baharı dedin Arap Karakışına döndü. Sıra Suriye’ye gelince hemen dün söylediklerini unuttun ve emperyalizme karşı aslan( !) kesildin. Aptallık bu değil mi ? Şaşkın ördeklik bu değil mi ? Mehmet Ağar katilinin yanında siyaset öğrenenlere sen sahip çıkmıyor musun ? bir de utanmadan Kemalist M. Yavuzu aklamak için Lenin’in adını kullanıyorsunuz. Efendim neymiş devrimciler en gerici partilerde bile çalışırmış. Kimi kandırıyorsunuz. Ortada devrimci yok ki, kemalist Kürt ve devrimci düşmanı polis hayranı bir M.Yavuz var. açın bloguna bakın hangi linklerin reklamlarını yapıyor. Açın bakın M. Yavuz Kürt halkının liderleri Barzani ve Talabani için ne söylüyor gözlerinizle görün. Bahçeli gibi onları aşiret lideri diye aşağılıyor. O tam bir ergenekoncu gibi kürt halkına saldırıyor. Ama Mihraca göre o Kürt halkının çıkarları için DYP’li olmuş, aptal olmazsanız, şaşkın ördek olmazsanız bu yalanlara kimsenin inanmayacağını bilirsiniz. Evet ben hep Mihrece somut sorular sordum ; eğer sen Aponun yoldaşı isen, Kürt halkının yanın da isen, neden bugüne kadar tek bir adamını dayanışma için Kürdistan dağlarına göndermedin ? cevap veremedi. Sen kendi el yazısı ile polis ile ilişkiye girdiğini sana bildiren İbrahim Yalçın’ı neden Suriye’de örgüt denetiminde kontrol etmedin de, Avrupa Sorumlusu sıfatıyla Fransa’ya gönderdin ? cevabın benim aptal olduğumu söylemek oldu. Sen 1977’de itirafçı olduğunu ve Özel harp dairesi üyesi olduğunu söylediğin Engin Erkiner’in Suriye’den ayrılıp Avrupa’ya sorumlu olarak gelmesine müsade ettin ve hemen akabinde topladığın genişletilmiş MK toplantısında onu Polit Büro’ya seçtin ? Buna da cevabın yok. Eğer aptallıksa benim yaptığım tek aptallık örgüt üyesi olarak tüm yoldaşlarıma güvenmek ve dışa karşı hatalı da olsalar yoldaşlarımı ve örgütümü savunmak olmuştur. Cezaevlerindeki yoldaşlarımıza sana rağmen M. ve A. Burgaz başta olmak üzere bir çok yoldaşla birlikte sahip çıkıp para göndermektir. Sonrasında örgütten ayrılmamıza rağmen bugün Joker olarak adlandırdığın Haydar Yılmaz yoldaşın cezaevinden kaçtıktan sonra ; ajan olduğunu söylediğin İbrahim Yalçın başta olmak üzere onlarca ayrılan yoldaşın katkıları ile sağ salim Atinaya getirttik. Sen ise onun Avrupa’ya gelmemesi için İsviçreye girişte yakalattın. Haydar Yoldaş örgütte kalma yanlısı olunca hiç karışmadık. Bu mu aptallık, yoksa bu mu devrimcilik ? okuyucu karar versin. M.Yavuza gelince, hiç tanımam ama ifadesini okuduktan sonra devrimcilikle ilişkisi olmadığını anladım. O avukatlarının gözetiminde verdiği polis ifadesinde üyesi olmakla suçlandığı örgütü terör örgütü olarak adlandırıyor. Kendisinin de DYP üyesi olduğunu belirtiyor. Yoruma gerek var mı ? bir de benim gerçek kimliğimi açıklamamı sağladı alkış ona, kimse beni tanımıyordu( !) o beni tanıtmış oldu. Acaba kimlerin ismimi bilmesini istiyor ona da okuyucu karar verir. Benim için sen ve senin gibiler yok sayılıyorsunuz Yavuz hırsız. Bir de geçen yazımda adını andığım Hasan Balcı var, bana facebook’tan bir küfürname göndermiş, onuda aşağıda sadece bazı ağıza alınmayacak kelimeleri nokta nokta diye göstererek olduğu gibi yayınlıyorum. Sadece şunu eklemek isterim .en ona ortalık oğlanı sıfatı ile hitap ettim. O deyimin patenti bana değil dava arkadaşı M. Yavuza aittir onun için kaynağı belirtip tırnak içinde vermem gerekirdi. Okuyucudan özür dilerim sözün sahibini belirtmediğim için. Hasan Balcı 8 kasım 2011 “Birincisi hiç tanımadığım M. Yavuzun polis ifadesine ilişkin. Üzerinde çeşitli senaryo üretilen ve köstebek aramalarına yol açan bu ifadeler bana posta ile ulaştırıldı. Ben gazeteci kimliğimden dolayı ulaştıran kaynağı açıklamak zorunda değilim. Ancak başkaları suçlandığı için bana geldiğini açıklıyorum. Aynı davadan yargılananlardan ulaştığını söyleyebilirim ancak. Işin içinde köstebek, ajan aramayın. H. Balcı diye bir ortalık oğlanı hemen ortaya çıkarak bu köstebeğin kendisi olmadığını birilerine isbat için önüne gelene küfür ve hakaretler savurdu. Enginin sitesinde yazan herkesi itirafçı ilan etti. Ortalık oğlanları herkes tarafından kulanılırlar zaten, niye bu feryat. Örgütümüzle hiç bir dönem ilişkisi olmamış Balcı sen kimsin bizim hakkımızda ahkam kesersin. Sen bu üç yılı aşkındır süren bu tartışmada ortalık oğlanı gibi dolandın durdun, nerede çıkarın varsa oraya savruldun. Kimden çıkar umdu isen oraya yamandın. Ama kimseye yar olamadın. Simdi de her iki tarafı da suçlar görünerek temiz aile çocuğunu oynuyorsun, ama yemezler evladım. Niye suçlu gibi hemen ortaya çıktın, Yavuz seni tehdit mi etti yoksa ? “ (Benim geçen haftaki yazımdan alıntı İ.D)
Bu kişinin kullandığı sokak diline yabancıyım. Ben sen kimsin derken, bu kişinin geçmişinde acilcilik olmadığını belirtmeyi amaç edindim. Bizim geçmişimizde olmayan birinin birden ortaya çıkıp bir o yana bir bu yana tutum belirlemesi beni hep düşündürmüştür. Birde bu şahsın pervasızca önüne gelene küfür etmesi ve ağza alınmayacak hakaretlerde bulunması, ajanlık vs ile suçlaması üzerinde düşünmeye değerdir. Ben sana yönelik hiç bir şey söylemedim diyor. Ancak Engin Erkiner sitesine yazan ve dahası bu siteyi izleyenleri bile itirafçılıkla suçladığını unutuyor. Neyse benim açımdan bu şahsa kendi anladığı dilden cevap vermek gerekiyor. Bunu da kendisi görecek ve o küfür ve pislik saçan ağzı kapatılacaktır. Önüne gelene ajan, itirafçı, o. Çocuğu ve benzeri suçlamaları yapma cesaretini nereden aldığı da ortaya çıkarılacaktır. Aşağıya yine Engin Erkiner sitesi okurlarından, ailesi de eski Acilcilerden olan bizden genç bir arkadaşımızın bu site yazarlarına gönderdiği bir notu da ekliyorum. Belki Balcı ve Yavuz beni biraz daha tanıma zahmetinde bulunur.
« Daniel Gök SELAMLAR.
Evet artık insanların neyin eğri neyin doğru olduğuna karar verebildiklerini anlamanız gerekiyor. Gerçi sizler çok zeki( !) olduğunuzdan sıradan insanlar sizi anlayamıyor. Biz ise anlaşılmanız için yardımcı oluyoruz. Bre gafiller, şaşkın ördekler, devrim kaçkınları, solun ve Kürt halkının yeminli düşmanları, meydanın sizlere bırakılacağını düşünüyorsanız aldanırsınız. Devrimciler meydanlardadır, Kürt halkı her yerdedir, hangi karanlık dehlizlere saklansanızda sizleri er ya da geç halkın adaletinin önüne çıkaracaktır. Mihrac efendi 23 yıldır ikinci kongre hazırlığı yapıyor, bir türlü toplayamadı. Sormazlar mı ? 24 yıl önce bu kongreye katılan kaç delege seninle birlikte, kaç MK ve yedek üyesi senin yanında ? örgütü temsil yetkin var mı ? ya da daha doğrusu .öyle bir örgüt var mı ? bizim komisyon önerimizi görmezden gelmek için Kongreye hesap verecekmiş, kimin kongresi olacak bu ? neden devrimcilere hesap vermekten korkuyorsun ? uzatılabilir ancak anlayan kim. Neyse umarım bir daha sizin adınızı anmam. Artık söz bitti……. |